Her iki ülkenin otomotiv endüstrileri birbirlerine karşılıklı bağımlı

®
Çok Okunanlar

Otokar’ı yüzde 18,2’lik yükselişle Anadolu Isuzu, yüzde 17,6’lık artışla Tofaş izledi

Borsa İstanbul'da işlem gören otomotiv şirketleri arasında geçen ay Otokar, yüzde 34,8 ile hisseleri en çok değerlenen otomotiv şirketi...

Citroen özel kredi koşulları ve fiyat teklifleriyle sunuyor

Citroën, üstün konforlu ve gelişmiş teknolojiye sahip modellerini ağustos ayında da birbirinden özel kredi koşulları ve fiyat teklifleriyle sunuyor....

Brisa, ikinci çeyrek finansal sonuçlarını açıkladı

Brisa, güçlü markaları ve ürün portföyü ile premium segmentte büyüme kaydetti Brisa, 2025 yılının ikinci çeyreğinde katma değerli ve kâr...

DS7 ve DS4 modellerinde ayrıcalıklı finansman

DS Automobiles, ağustos ayında Fransız lüksünü seyahat sanatıyla buluşturan DS 7 ve DS 4 modellerinde ayrıcalıklı finansman modelleri sunuyor....

OSD açıkladı İlk 7 ayda ihracat 23,5milyar dolara ulaştı

Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) 2025 yılının ilk 7 aylık dönemine ilişkin verileri açıkladı. Temmuz ayında geçen yılın aynı ayına...

MAN’ın Başarılı Yetkili Servisleri Ödüllerini Aldı

MAN Kamyon ve Otobüs Ticaret A.Ş., 2025 yılı 1. Dönem Yetkili Servisler Toplantısı’nı Ankara’da gerçekleştirdi. Servis ağının güçlendirilmesi ve...

Otokar Testleri Başarıyla Geçen İlk Otonom Türk Aracı Oldu

OTOKAR'IN OTONOM e-CENTRO'SU, TÜV RHEINLAND TESTLERİNİ BAŞARIYLA GEÇTİ  Koç Topluluğu şirketlerinden Otokar'ın tamamen kendi mühendislik ve yazılım gücüyle geliştirdiği Otonom e-Centro,...

Albert Saydam, Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği (TAYSAD) Başkanı açıklamaları;

Türkiye ve Almanya arasındaki ilişkiler yumağını bir vücuda benzetirsek iki ülke arasındaki siyasi ve tarihi ilişkiler ana yani, atardamarları temsil eder. İki ülke arasındaki sanat ve ticari ilişkiler ise kılcal damarlardır. Atardamarlarda arada sırada sorun yaşansa da kılcal damarlar yeteri kadar gelişmişse, vücutta kriz yaşanmadan da sorunlar atlatılır; hatta eskisinden daha sağlıklı bir yapıya kavuşur. Son 25 yılda tüm dünyadaki baş döndürücü değişim hepimize gösterdi ki bu kılcal damarlar iki ülke arasındaki kalıcı huzuru sağlıyor.

Köklü Türk-Alman ilişkileri

Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkelerin Türkiye ile ilişkileri statü gereği AB başlığı altında değerlendirilse de konu Almanya olunca kesinlikle ayrı bir başlık açmak gerekir. Bu iki ülkenin 150 senelik köklü geçmişe sahip sanayi ve ticari ilişkileri ortak hedeflere ulaşma yolunda kesintisiz şekilde sürüyor ve katlanarak artıyor. 1980’lerden bu yana bir Türk girişimci için yurt dışına açılmak, Almanya’daki sektörel fuarlara katılım anlamına gelirken, kalite ve sevkiyat seviyesinin göstergesi ise Almanya’ya ihracat yapmaktır.

Her iki ülke de otomotiv sektöründe güçlü bir geçmişe sahip olmalarının yanı sıra endüstrideki teknolojik gelişmelerde de önemli roller üstlendiler. Türkiye, coğrafi konumu, işgücü potansiyeli, üretim altyapısı ve yaygın tedarikçi ağıyla otomotiv üretiminde önemli bir konuma sahipken; Almanya ise otomotiv endüstrisindeki yenilikçi yaklaşımı ve yüksek kaliteli ürünleriyle dünyanın önde gelen ülkelerinden biri konumundadır.

İhracatımız 2023 yılında bir önceki yıla göre yüzde 12,3’lük bir artışla 3 milyar 966 milyon dolar seviyesinde gerçekleşti. Böylece Almanya, toplam sektör ihracatımızdan aldığı yüzde 13,6’lık payla Fransa’nın ardından 2’nci en büyük ihracat pazarımız oldu. 2024’ün ilk 3 ayında durum değişti; ilk 3 ayda Almanya’ya olan ihracatın artışıyla Almanya en büyük pazarımız durumuna geldi. Türkiye Almanya’ya parça ihraç ederken seneler içinde her iki yönde küçük oynamalar olmakla birlikte ihracata denk bir miktarda daha çok araç ithal ediliyor.

Türkiye otomotiv sanayi

Türkiye otomotiv sanayi, gerek Almanya gerekse tüm dünyada araç veya parça ihraç etmenin ötesinde, belli bir süredir hizmet de ihraç eder duruma geldi. Bu da oldukça önemli bir nokta, yani artık parça ve araç ihracatımızın yanında mühendislik hizmetlerimizi de ihraç ediyoruz. Mühendislik ihracatı kadar önemli bir başka konu da Almanya otomotiv firmalarına iş gücü de ihraç etmemiz. Almanya otomotiv sektöründe, gerek ana sanayilerde gerekse tedarik sanayindeki önemli firmalarda kilit rollerde Türk yöneticiler var. Bu insanlar Türkiye’de edindikleri tecrübelerle Almanya’da kilit rollerde yer alarak ülkemizin de bir bakıma elçiliğini sürdürüyorlar. Türk mühendis ve yöneticileri sadece Almanya’daki otomotiv firmalarında değil, gerek Alman otomotiv firmalarının farklı coğrafyalarındaki tesislerinde gerekse de küresel diğer otomotiv firmalarında önemli roller üstleniyor. Türk kültüründeki esnek çalışma ve problem çözme becerisi, Alman disipliniyle birleşerek önemli bir güce dönüşüyor.

Türkiye’nin otomotiv endüstrisi, son yıllarda hızla büyüdü ve uluslararası alanda önemli bir oyuncu haline geldi. Ülkenin stratejik konumu, güçlü tedarik zinciri altyapısı ve yetenekli işgücü, birçok uluslararası otomotiv üreticisinin Türkiye’yi üretim üssü olarak tercih etmesine olanak sağladı. Türkiye, Avrupa’nın en büyük 2. üreticisi konumundadır ve özellikle Alman otomotiv şirketleri, Türkiye’deki tesislerinde üretim yaparak Avrupa pazarına erişim sağlıyor. Bunun yanı sıra, Türk otomotiv tedarik sanayi firmaları da Almanya’nın otomotiv endüstrisi için önemli bir tedarikçi konumundadır.

Türkiye ve Almanya arasındaki otomotiv sektörlerinin ikili ilişkileri, karşılıklı bağımlılık ve ortak çıkarlar üzerine kuruludur. Her iki ülke de birbirinin pazarlarına erişim sağlayarak ve ortak projeler yürüterek avantaj elde ediyor. Örneğin, Türk otomotiv tedarik sanayi firmaları, Alman otomotiv şirketleri için önemli bir tedarikçi olmanın yanı sıra, Almanya’nın teknoloji ve mühendislik uzmanlığından faydalanarak ürün geliştirme süreçlerinde işbirliği yapıyor. Bunun yanı sıra Alman otomotiv devleri de Türkiye’deki üretim tesislerinde Avrupa pazarına yönelik araçlar üreterek rekabet avantajı elde ediyor. Türkiye, Alman otomotiv şirketleri için önemli bir üretim üssü olmasının yanı sıra Almanya’nın önde gelen otomotiv firmaları da Türkiye’deki pazar fırsatlarından faydalanıyor.

Her iki ülkenin otomotiv endüstrileri birbirlerine karşılıklı bağımlıdır ve ortak çıkarlar doğrultusunda işbirliğinin geliştirilmesi önemlidir.

Örneğin, teknolojik değişim ve dönüşüm süreçleri her iki ülkenin otomotiv endüstrisini etkileyerek yeni işbirliği alanları ortaya çıkarabilir. Bununla birlikte siyasi ve ekonomik faktörlerle teknolojik değişimler, bu ilişkileri etkileyebilecek potansiyel zorlukları da beraberinde getirebilir. Bu nedenle, her iki ülkenin mutlaka birlikte hareket edip iş hacmini artırarak otomotiv sektörleri arasındaki ilişkilerin sürdürülebilirliği ve güçlendirilmesi için sürekli olarak çaba sarf etmesi gerekiyor.

Diğer Haberler

Birleşik Krallık’ın yeni duyurulan Elektrikli Otomobil Hibesi’nden (ECG) çıkarılabilir

Stellantis, hükümetin EV sübvansiyonlarını tüm üretim zinciri boyunca çevre standartlarına bağlamak için harekete geçmesiyle, Polonya'daki elektrikli araç üretiminin karbon yoğunluğuyla ilgili endişeler nedeniyle Birleşik...

Seul’den 350 milyar dolarlık yatırım taahhüdü

ABD Başkanı Donald Trump yaptığı açıklamada, ABD'nin Güney Kore'den yapılan ithalata %15'lik bir tarife uygulayacağını ve Seul'den 350 milyar dolarlık yatırım taahhüdü ve 100...

Almanya, Aralık 2025’ten İtibaren Halka Açık Yollarda Uzaktan Kumandalı Araç Denemelerine İzin Verecek

Almanya, 1 Aralık 2025'te yeni bir düzenleme olan Karayolu Trafiği Uzaktan Kumanda Yönetmeliği'ni (StVFernLV) yürürlüğe koyacak ve uzaktan kumandalı motorlu taşıtların halka açık yollarda test edilmesi...

İtalya, Eylül Ayında İtibaren Elektrikli Otomobiller İçin 600 Milyon Euro’luk Teşvik Programı Planlıyor

Çevre ve Enerji Güvenliği Bakanı Gilberto Pichetto Perşembe günü yaptığı açıklamada, İtalya'nın Eylül ayı başlarında elektrikli araçlar için 600 milyon Euro'luk yeni bir teşvik...

Japonya, ABD’yi Ticaret Anlaşması Kapsamında Otomatik Tarife İndirimlerini Hızlandırmaya Çağırdı

Japon hükümeti yaptığı açıklamada, Japonya'nın baş ticaret müzakerecisi Ryosei Akazawa'nın ABD'yi, otomobiller ve otomobil parçaları üzerindeki daha düşük vergiler de dahil olmak üzere yakın...

Petrolde büyük düşüş varili 62,78 dolardan alıcı buldu

Brent petrolün varili, uluslararası piyasalarda 65,76 dolardan işlem görüyor. Cuma 66,91 dolara kadar yükselen Brent petrolün varil fiyatı, günü 65,83 dolardan tamamladı. Brent petrolün varil fiyatı,...

Sektöründe önde gelen diğer otomobil gruplarının pazar paylarında düşüş gözlemleniyor

Çinli otomobil markaları, dikkati çeken yükselişlerini sürdürürken, sektörün önde gelen markalarının pazar paylarında düşüş gözlemleniyor. Stellantis, yılın ilk yarısında pazar payı yıllık bazda yüzde 16,7'den...