Genesis, markanın önümüzdeki 10 yıldaki performans mirasının yönünü belirleyen dönüm noktası modeli Magma GT Concept’i tanıttı. İlk kez Genesis Magma Dünya Prömiyerinde tanıtılan konsept, bir tasarım çalışmasından çok daha fazlasını temsil ediyor; markanın gelecekteki yüksek performans yeteneklerine olan bağlılığının şimdiye kadarki en açık ifadesidir.
Magma GT Konsepti, geçtiğimiz Eylül ayında New York’ta düzenlenen Hyundai Motor Company’nin CEO Yatırımcı Günü’nde açıklanan performans yol haritasıyla yakından uyumlu. Burada Genesis, modeli bir performans ikonu veya hale arabasına dönüştürme planlarını doğruladı ve GT yarış sınıfına girme konusundaki uzun vadeli tutkusunun sinyalini verdi.
Genesis Başkanı ve Baş Kreatif Sorumlusu Luc Donckerwolke şunları söyledi: “Magma GT Konsepti, performans vizyonumuzun zirvesini temsil ediyor ve gerçek motor sporları yeteneğine olan bağlılığımızın bir simgesi olarak duruyor. Saf saldırganlık veya tavizsiz hız ile tanımlanmıyor; denge ile tanımlanıyor. Bu, sürücüsüne içgüdüsel olarak bağlı hisseden, baskı altında oluşan ve her bileşenin tek bir amaca hizmet etmesi için titizlikle ayarlanmış bir otomobil: performansı zahmetsiz hale getirmek.”
Şöyle devam etti, “Magma GT, sürücüden becerilerini kanıtlamasını istemiyor; onu geliştiriyor. Bu sadece daha hızlı bir Genesis değil. Genesis performansının bugüne kadarki en eksiksiz ifadesi.”
Markanın ilk saf spor otomobil tipolojisi olan Magma GT Concept, Genesis’in Lüks Yüksek Performansa geçişinde önemli bir kilometre taşı olarak duruyor. Model, şovmenlik veya saldırganlık yerine denge ve güvene öncelik veren “Zahmetsiz Performans”ın özünü temsil ediyor.
Magma GT Concept, yalnızca hıza odaklanmak yerine, rafine lüks ile gerçek motor sporları karakterinin bir karışımını sunarak, markanın gelecekteki Genesis performansının en eksiksiz ifadesi olarak gördüğü şeyi gösteriyor. Orta-arka motor düzeninden yararlanan Magma GT Konsepti, markanın GT kategorisindeki yarışları keşfetme tutkusunun ipuçlarını veriyor.
Genesis tarihindeki ikinci yarış arabası olarak formuna sadık kalan Magma GT Concept’in tasarımı, amacını bir bakışta ortaya koyuyor; her yüzey ve oran, aerodinamik performansı ve sürüş verimliliğini optimize edecek şekilde şekillendirildi.
Temel özellikler şunları içerir:
- Alçak ön kaput ve uzun eğimli tavan çizgisi, şık, yarışa hazır bir siluet yaratıyor.
- Genesis’in “Atletik Zarafet” felsefesinin merceğinden klasik GT yarış arabası oranlarını yeniden yorumlayan geniş, kaslı arka çamurluklar.
- Duruşu en üst düzeye çıkarmak ve “alçak ve geniş” duruşu vurgulamak için arkaya doğru daralan tekne kuyruklu kabin.
- Ön kanatlar, farlarla kusursuz bir şekilde entegre olup, hem bastırma kuvvetini hem de kimliği artıran ayırt edici bir uygulamadır.
- Ön ayırıcıdan kanat benzeri formlara doğru genişleyen G-Matrix aerodinamik desenleri, yalnızca görsel bir imza olarak değil, aynı zamanda işlevsel hava akışını optimize eden öğeler olarak da hizmet ediyor.
- Mekanik iki hatlı arka lamba grafiği ve tamamen optimize edilmiş arka aero yapısı, geniş, düzenli ve şüphe götürmez bir Magma GT varlığı yaratıyor.
Sonuçta Magma GT Concept, marka için hem bir tasarım manifestosu hem de stratejik bir yol gösterici görevi görüyor. Genesis’in motor sporları arenasına girerken ve yüksek performans portföyünü genişletmeye çalışırken neyi başarmayı hedeflediğini görsel ve felsefi olarak özetliyor.
Otomobil Dergisi
Automobile Magazine – USA




































































































