Fren arızası 1,5 milyondan fazla aracın geri çağrılmasına neden oldu. Bu geri çağırmanın maliyetinin 1 milyar doları aşabileceği belirtiliyor. Bu arada diğer Alman otomobil üreticileri de rekabetçi otomotiv sektöründe ayakta kalmak için mücadele ediyor.
Almanya’nın saygın otomotiv endüstrisi, artık önemli sorunlarla boğuşuyor. Çinli elektrikli araçlarla yaşanan yoğun rekabet ve küresel ekonomik dalgalanmalar nedeniyle Alman otomobil üreticileri artan baskılarla karşı karşıya kalıyor. Son BMW fren skandalı, sektörün kendi kendine açtığı yaraları daha da belirginleştirdi ve bir zamanlar tartışılmaz olan bu sektördeki daha derin sistemsel sorunları ortaya çıkardı.
BMW’nin fren skandalı sektörü sarstı, şirket şimdi de ciddi bir üretim hatasının sonuçlarıyla karşı karşıya.
Müşteriler ilk olarak Haziran 2022’de arızalı frenlerle ilgili endişelerini dile getirdiler.
Aynı yılın ekim ayına kadar, çok sayıda şikayetin ardından BMW kapsamlı bir inceleme başlatmadı. Geçtiğimiz ay tamamlanan soruşturmada, etkilenen araç sayısının 1,5 milyon olduğu belirlendi.
Sorunun çözümündeki gecikmenin BMW’ye 1 milyar dolardan fazla maliyet çıkarması bekleniyor ve bu durum şirketin hem mali hem de itibar açısından ciddi bir darbe anlamına geliyor.
Arızanın BMW’nin Macaristan fabrikasında devre kartlarındaki toz parçacıklarının fren performansının güvenilmez olmasına yol açtığı tespit edildi.
Ciddi bir olay bildirilmemiş olsa da geri çağırmanın boyutu sektör analistlerini şaşkına çevirdi.
Bochum Otomotiv Araştırmaları Merkezi Müdürü Ferdinand Dudenhoeffer, durumu büyük bir şok olarak nitelendirerek, sorunun ciddiyetini vurguladı.
Geri çağırmanın mali etkisi: 1 milyar dolardan fazla
Geri çağırmanın mali etkisinin, BMW’nin marka değerine ve itibarına verilen zararla birlikte 1 milyar doları aşması bekleniyor. Şirket, cari çeyrek için mali tahminlerini, kâr marjlarındaki düşüşü yansıtacak şekilde ayarladı.
BMW, Çin ve ABD’deki sert rekabet ortamında hacim hedeflerini karşılamakta zorlanıyor. Bu kriz, geri çağırmanın etkisiyle birleşince şirketin mali durumunu daha da zayıflatıyor.
Pazar içten yanmalı motorlu araçlardan elektrikli araçlara doğru evrilirken, Avrupa’nın bu alandaki performansı belirsizliğini koruyor.