Çin elektrikli araçları (EV’ler), Avrupa Birliği’nin ek tarifeler getirmesine rağmen Avrupa’daki rekabet güçlerini korumaya hazırlanıyor.
Geçen ay düşürülen revize edilmiş oranlara rağmen, Çinli otomobil üreticilerinin Avrupa pazarındaki varlıklarını genişletmeye devam etmesi bekleniyor.
Ağustos ayında AB, Çin’den otomobil ithalatına yönelik tarife oranlarını ayarlayarak büyük üreticilerin vergi yükünü azalttı.
CNBC’de yer alan bir rapora göre, Çin’in önde gelen otomobil üreticilerinden biri olan BYD, tarifesinin %17,4’ten %17’ye düşürüldüğünü görürken, Geely’nin oranı %19,9’dan %19,3’e düştü. Bir diğer önde gelen Çinli üretici olan SAIC de tarifesi %37,6’dan %36,3’e düşerek bir indirim aldı.
Bununla birlikte, araştırma grubu Rhodium, Çinli EV üreticilerini Avrupa’ya ihracat yapmaktan gerçekten caydırmak için tarifelerin %50’ye kadar çıkması gerektiğini belirtti. Tedarik zincirlerinin çoğunu kontrol eden BYD gibi dikey olarak entegre şirketler için eşiğin daha da yüksek olması gerekebilir.
AutoForecast Solutions Başkanı ve CEO’su Joseph McCabe’e göre, mevcut tarife oranlarının Çinli EV üreticilerinin Avrupa’daki planlarını önemli ölçüde bozması pek olası değil. Bu tarifelerin bazı zorluklar doğurmasına rağmen, aşılmaz bir engel olmaktan uzak olduğunu açıkladı.
McCabe, CNBC’ye verdiği demeçte, “Çin yapımı EV’lere yönelik tarifeler bir engel oluşturacak, ancak giriş için bir engel oluşturmayacak” dedi.
Ayrıca, AB ve Kuzey Amerika tarifeleri arasındaki farkın altını çizerek, Kuzey Amerika’nın çok daha sert tarifeler uygulamasına rağmen, Avrupa pazarının Çinli orijinal ekipman üreticileri (OEM’ler) ile daha fazla bağlantılı olmaya devam ettiğini belirtti.
Örneğin, Amerika Birleşik Devletleri Mayıs ayında Çin EV’lerine %100 tarife uyguladı ve Kanada geçen ay aynı şeyi yaptı.
Buna karşılık, AB’nin tarifeleri daha az şiddetlidir ve yerli üretimi teşvik etmek ile Çinli üreticilerle önemli bağları sürdürmek arasındaki hassas dengeyi yansıtmaktadır.
AB, Çin’in ithalatını sınırlamak için çalışırken, Çinli otomobil üreticileri sürekli olarak Avrupalı tüketiciler için uygun fiyatlı EV modelleri piyasaya sürüyor.
Bu yılın başlarında düzenlenen bir konferansta Çinli dev BYD, 21.550 doların altında fiyatla Dolphin modelini Avrupa pazarına tanıttı.
Dolphin, Çin Martı modelinin yeniden markalanmış bir versiyonudur ve Çin’in masaya uygun maliyetli seçenekler getirme yeteneğini sergiler.
Nispeten, Batılı bir EV üreticisinin en uygun fiyatlı seçeneklerinden biri olan Tesla’nın Model 3’ü, İngiltere’de 44.480 dolara satılıyor.
%17’lik ithalat tarifesiyle bile, BYD’nin Dolphin’i, Tesla’nın Çin’de üretilen Model 3’ünden yaklaşık 23.270 dolar daha ucuz olacak.
Çinli markaların artan rekabetine yanıt olarak, Alman otomobil üreticisi Volkswagen, 2027 yılına kadar yaklaşık 21.476 dolarlık bir fiyat noktası hedefleyen Avrupa için bütçe dostu bir EV piyasaya sürme planlarını duyurdu.
Bu, Avrupalı üreticilerin Çin’in satın alınabilirliğine uyma baskısını hissettiklerinin açık bir göstergesidir.
McCabe, “Artık kârlılık, pazar payının arka planında yer alıyor” yorumunu yaptı.
Yatırımcıların, kısa vadeli finansal performanslarından ziyade gelecekteki potansiyel büyümeleri için yenilikçi EV şirketlerini tercih etme eğiliminde olduklarını ve eski otomobil üreticilerinin sahip olmadığı bir avantaj olduğunu belirtti.
GROW Investment Group’un CIO’su William Ma, bu noktayı vurgulayarak, Çin EV pazarını %300 oran gibi aşırı tarifelerle dizginlemeye çalışmanın pratik olmayacağını da sözlerine ekledi. Ma, yakın tarihli bir CNBC röportajında, “Çin’deki EV endüstrisini gerçekten öldürmek zorunda kalırlarsa, tarifelerin %300’ünü koymak zorundalar, bu mantıklı değil” dedi.
McCabe ayrıca, Avrupa önlemlerinin çok agresif hale gelmesi durumunda Çin’den gelebilecek olası misilleme tarifeleri konusunda da uyardı.
Avrupa’nın tarife politikaları Çinli OEM’lere önemli zararlar verirse, Çin’in Avrupalı otomobil üreticilerine karşı kendi ticaret engelleriyle yanıt vermesi güçlü bir olasılıktır.
AB’nin Haziran ayında başlayan tarife tartışmaları, Çinli EV üreticilerine verilen “haksız sübvansiyonlar” olarak gördüğü şeylerle ilgili endişelerden kaynaklanıyor.
Bu sübvansiyonlar Avrupalı otomobil üreticileri için bir tehdit olarak algılanıyor ve AB, yerli sanayisini ekonomik zararlardan korumaya çalışıyor.
Bununla birlikte, Ma’nın işaret ettiği gibi, bu jeopolitik gerilimlerin yakın zamanda dağılması pek olası değil.
“Bu jeopolitik veya yaptırım önümüzdeki bir veya iki yıl boyunca kolayca ortadan kalkmayacak” tahmininde bulundu ve küresel EV manzarasının öngörülebilir gelecekte karmaşık kalacağını belirtti.