İhracat tarafında da otomotiv sektörü, ilk şoku atlatmasının ardından güçlü konumunu korumaya devam etti.
Ayrıca, kamu bankalarının haziran ayında taşıt kredi faiz oranlarını tarihi düşük seviyelere çekmesi, otomotiv sektöründe de canlanmayı beraberinde getirdi.
Otomotiv pazarında yüzde 115,8’lik büyüme
Gerileyen faiz oranlarının etkisiyle haziranda araç satışları 70 bin 288 adede ulaştı. Temmuzda otomobil ve hafif ticari araç satışı, 87 bin 401 adetle tüm zamanların en yüksek temmuz ayı satış rakamı olarak kayıtlara geçti.
Türkiye’de otomobil ve hafif ticari araç pazarı, eylülde geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 115,8 büyüyerek 90 bin 619 adetlik satış rakamına ulaştı.
Otomobil satışları, 9 aylık dönemde geçen yıla göre yüzde 70 artarak 388 bin 690 adet olurken, hafif ticari araç pazarı da yüzde 99,2 yükselerek 104 bin 931 adede ulaştı.
Bu yılın eylül ayı ile geçen yılın aynı ayı değerlendirildiğinde ise otomobil ve hafif ticari araç pazarı yüzde 115,8’lik büyümeyle 90 bin 619 adet oldu. Bu şimdiye kadarki en yüksek eylül ayı satışı olarak kayıtlara geçti.
Türkiye otomobil ve hafif ticari araç pazarı, 10 yıllık eylül ayı ortalama satışlara göre yüzde 52 artış gösterdi. Otomobil pazarı, 10 yıllık eylül ayı ortalama satışlara göre yüzde 62,5 ve hafif ticari araç pazarı da yüzde 22,8 büyüdü.
Yıl sonunda satışların 700-750 bin adet seviyelerine ulaşması öngörülüyor.
Yüzde 15,7 pay ile ihracat sıralamasında ilk sıradaki yerini korudu
Satışların yanı sıra ihracatta da tam gaz devam eden otomotiv, ülke ekonomisinin lokomotif sektörü olduğunu bir kez daha ortaya koydu.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, dünya genelinde Kovid-19 salgınının yoğun etkisiyle şubatta düşmeye başlayan ve nisanda 596 milyon 332 bin dolara kadar gerileyen otomotiv ihracatı, bu aydan sonra yükselmeye başladı ve yükseliş serisini ağustosa kadar sürdürdü.
Türkiye’nin otomotiv ihracatı, ağustos ayında gerilemesine karşın eylülde tekrar toparlandı ve bu yıl içerisindeki zirvesine ulaştı. Türkiye ihracatının lokomotifi olan otomotiv sektörünün ihracatı, eylülde bir önceki aya göre yüzde 68,7 artarak 2 milyar 605 milyon 33 bin dolara yükseldi.
Otomotiv sektörünün ocak-eylül ihracatı ise otomotiv fabrikalarının bakım, onarım faaliyetleri için üretime ara vermesi ve salgının etkisiyle 2019’un aynı dönemine kıyasla yüzde 24 gerileyerek 17,1 milyar dolar oldu.
Toplam otomotiv sanayi ihracatı, bu dönemde yüzde 15,7 pay ile ihracat sıralamasında ilk sıradaki yerini korudu. Ülkeler bazında bakıldığında, eylül ayında otomotiv endüstrisinin gerçekleştirdiği ihracatta AB ülkeleri önemli rol oynadı.
Salgının en yoğun hissedildiği dönemler sonrası yavaş yavaş normale dönülmesi, ekonomi yönetiminin iş dünyasını destekleyici adımlarıyla sanayinin çarklarının tekrar dönmeye başlaması, ekonominin toparlanma sürecine girmesi ve sanayi tesislerinin üretime kademeli olarak geri dönmesi, otomotiv sektörünün ihracatını olumlu etkileyen başlıca unsurlar arasında yer aldı.
Üretim tarafı da olumlu sinyaller veriyor
Otomotiv sanayi üretimi de pandemi döneminde görülen yavaşlamadan çıkış sinyalleri verdi.
Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) verilerine göre, geçen yılın eylül ayında 136 bin 236 adet olan otomotiv üretimi, bu yılın aynı döneminde yüzde 4 artarak 142 bin 129 adet seviyesine yükseldi.
Yılın 9 ayında ise toplam üretim, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 19 azalarak 854 bin 227 adet, otomobil üretimi de yüzde 18 düşerek 575 bin 761 adet oldu.
Otomotiv satış sonrası pazarında satış, üretim ve ihracat artmaya devam ediyor
Bu arada, otomotivin önemli bileşenlerinden olan otomotiv satış sonrası pazarında da olumlu gelişmeler yaşandı.
Otomotiv Satış Sonrası Ürün ve Hizmetleri Derneği’nin ağustos sektörel değerlendirme anketine göre, ay boyunca sektördeki satış oranları ortalama yüzde 10 arttı.
Üretici üyeler arasında ağustosta kapasite kullanım oranı ortalaması yüzde 80’e çıkarken, üyelerin ağustos ayındaki ihracatlarında temmuza göre yüzde 7,34’lük artış kaydedildi.
İstihdam korundu
Ankette, katılımcıların istihdam durumları da mercek altına alındı.
Katılımcıların ağırlıklı olarak istihdam oranlarını koruduğu, dağıtıcı üyelerin personel artışının üretici üyelerinin artışının üzerinde olduğu belirlendi. Söz konusu soruya, katılımcıların yüzde 33’ü “arttı”, yaklaşık yüzde 65’i “değişiklik yok”, yüzde 2,4’ü de “azaldı” yanıtını verdi.
Otomotiv sanayisinin, bundan sonraki seyrini küresel pandeminin gidişatı ve ekonomideki gelişmelere göre belirleyeceği öngörülüyor.
Abdulselam Durdak | İstanbul