Çuhadaroğlu Grup Şirketleri Yönetim Kurulu Başkanı Söyleşisi Murat Ruhi Çuhadaroğlu 14.03.2022 / Röportaj-Sorular: Özgür Sunay
1. Murat ÇUHADAROĞLU, Tosfed’e bağlı bir sporcu olmak ve yurt dışında Türkiye’yi temsil etmek İş dünyasında nasıl bir duygu ve yaşamdır?
Aslında motor sporlarında diğer spor branşlarında olduğu gibi bir ülke, bayrak yarışları şeklinde bir format pek yok. Yani milli sporcular, milli takımlar gibi kavramlar ve yarışmalar yok. Genelde araba üreticileri ve takımlar arasında geçen ciddi bir rekabet var. Ülkeler ve pilotlar, F1’ i saymazsak, biraz daha ikinci planda kalıyor. Ama genelde otomobil yarışçıları herhangi bir mecburiyetleri olmasa da araçlarına, kasklarına ve tulumlarına kendi ülkelerinin bayraklarını koyuyor. Tabi podyuma çıktığınız zaman arkanızda, ülkenizin bayrağınızın olması, yarışı birinci bitirdiğinizde milli marşınızın çalınması gurur verici, müthiş bir duygu.
2. Murat ÇUHADAROĞLU kaç yıldır motor sporları hobisi ile uğraşmaktadır? Sizce motor sporlarına sadece bir hobi gözü ile bakmak doğru mudur?
2015 senesi başında,” Ferrari Challenge “ yarışları ile başladım. Bu işi Türkiye’de amatörce yapan çoğu kişi gibi ben de geç başladım diyebilirim. Maalesef otomobil sporları çok pahalı bir uğraş. Kendi imkânınızı kullanarak yapabilirsiniz ya da sizi birilerinin ciddi şekilde desteklemesi gerekecek. Bu da maalesef Türkiye’de çok zor oluyor. Bende ancak 50 yaşından sonra birazda tesadüflerle bu işe gönül sardım. Bu işi 7 senedir bayağı ciddi, disiplinli şekilde takip etmeye çalışıyorum. Bu yaşlarda bu işe başlayıp da profesyonel seviyede yarışmak ve bu işten para kazanmak pek mümkün değil. Haliyle bende bu işi tamamen kendi zevkim ve kendi imkanlarımla hobi gibi yapmaktayım.
3. Ferrari haricinde yarıştığınız marka ve farklı motor sporları kategorileri de oldu mu? Bunu biraz açıklayabilir misiniz?
Ferrari ile yarıştım. Sebebi de ilk yarış kurslarım Ferrari sürüş eğitimleri sonucunda başladı ve ilk girdiğim ve su anda içinde bulunduğum takım Ferrari destekli resmi bir takım olduğundan başka bir araba kullanmam mümkün değil. İlk 4 sene Ferrari Challenge yarışlarına katıldım ve 2018 senesinde Avrupa’da grubumda şampiyon oldum. Son 3 senedir de GT3 sınıfı arabalarla Sprint ve Endurance yarışlarına katılıyorum.
4. En son 08-10 Ekim tarihlerinde Mugello pistinde koşulan İtalya GT Sprint Şampiyonası 4. ve son ayağında, Ferrari 488 Evo GT3 ile podyumun en üstünde yer aldınız. Rakipleriniz nasıl? Zorlu mu? Bu yarış ne kadar sürüyor ve nasıl hazırlıklar yapmaktasınız?
Bu seneki İtalyan GT Sprint Şampiyonası oldukça zorluydu. Gt3AM sınıfında şampiyonluk son ana kadar gitti geldi. En yakın rakibimle son iki yarışa kadar az bir puan farkı vardı. Mugello’ daki ilk yarışta ben şansız bir kaza geçirince bir anda şampiyonluğu kaybettiğimi düşündüm ama 2. Yarışta ilahi adalet bize güldü, rakibimiz de bir hata yapınca son anda şampiyonluğu biz aldık.
GT3 Sprint yarışları genelde 1 saat civarında sürüyor. Bizim yarışlarda, yarım saat ben, yarım saat ise takım arkadaşım aracı kullanıyor.
Hazırlık konusuna gelince zaten sezon boyunca oldukça sağlıklı ve fit olmanız gerekiyor. Özellikle yüksek performanslı arabalarla yarışıyorsanız fiziksel durumunuzun çok iyi olması gerekiyor. Gerçekten çok yorucu olabiliyor. Her zaman %100 konsantre olmanız gerektiren bir uğraş bu. Yarış koltuğunda veya koltuğun yanında oturmamış birine bunu anlatmak gerçekten zor. Stresi, üstünüze binen yükü ve sıcağı bu işi yapmadan anlamak pek mümkün değil diyebilirim. Bunlarla başa çıkmak için disiplinli bir şekilde, özel kondisyon ve kuvvet çalışmaları yapmanız gerekiyor.
5. Ferrari yarış aracınız zaten hızlı bir süper spor bunun haricinde daha farklı özellikleri var mı?
Kullandığım yarış aracı ultra lüks bir spor aracı değil, GT3 sınıfı bir araçtır. Tamamen yarış amaçlı, özel olarak üretilmiş bir araba. Dış görünüşü ile bildiğimiz Ferrari’yi andırıyor ama içindeki tüm aksam, her şey bir yol arabasından farklı.
6. Önümüzde ki yarışlardan ve hedeflerinizden bahsedebilir misiniz?
Bu sene oldukça rekabetçi bir ortamı olan GT Open serisinde yarışacağım ve büyük bir ihtimale de yanımda Pro bir pilotla ProAm kategorisinde bulunacağım. Haliyle bu sezon geçtiğimiz seneye göre bayağı zor olacak. Şampiyonluk bu seride ve bu kategoride biraz zor olabilir. İlk etapta, bir kaç kere podyum görebilmek benim için iyi bir deneyim ve basari olacaktır.
6. Murat ÇUHADAROĞLU son olarak Türkiye’de motor sporları dendiğinde izlenimlerinizi öğrenebilir miyiz?
Avrupa’yla kıyasladığımızda tabi bu konuda çok eksikliklerimiz olduğunu görüyorum. Maalesef sadece bir uluslararası yarış yapabilecek bir piste sahibiz ve birçok sebepten dolayı Türkiye’de uluslararası pist yarışları maalesef yapılamıyor. Umarım bu sporu daha popüler hale getirmek için F1 ve diğer pist yarışlarını, kalıcı bir şekilde ülkemize getirmeyi başarabiliriz Tabi bir de yarış pilotu havuzumuz çok ama çok küçük, hal böyle olunca da uluslararası alanda başarılı bir yarış pilotu çıkarmak çok zor ve iş biraz da şansa kalıyor maalesef. Türk halkı olarak hızlı araba kullanmayı çok seviyoruz ama yarış pistlerinde başarılı olmak için bu yetmiyor. Çok küçük yaşlarda bu işe merak salıp, başlamak lazım. Karting bu işin ilkokulu sayılır düşüncesindeyim, daha geniş kitlelerin motor sporlarına girmesi için nispeten ekonomik bir seçim. Fakat bundan sonra ilerlemek çok zor, çünkü sınıflar büyüdükçe, arabalar hızlandıkça sporcuların bu işi amatörce kendi imkânlarıyla yapabilmesi, maliyetlerin katlanarak artmasından dolayı imkânsız hale geliyor. Tabi burada biraz devlet, biraz federasyonlar ve daha önemlisi sponsor ve yarış takımlarının devreye girerek bu sporculara yardımcı olması gerekiyor. Bu faktörlerin bizde maalesef çok az sayıda ve etmende olmasından dolayı, ileri seviyedeki yarışlar için başarılı olabilecek pilot yetiştirmek pek mümkün olamıyor.