Yazı-Test Sürüşü: Özgür Sunay Fotoğraf: Can Aydeniz BELEK-ANTALYA
MG4 Electric Lansmana Özel 969.000 TL’den Başlayan Fiyatlarla Belek, Antalya’da düzenlenen tanıtım lansmanı ile Türkiye’de satışa sunuldu. Test sürüşünü gerçekleştirdiğimiz MG4 electric hakkında sürüş yorumlarımdan önce ilk olarak araç ile ilgili detaylı bilgileri sizlerle şu şekilde paylaşmak isterim. Avrupa’da piyasaya giriş yaptığı günden itibaren dikkatleri üzerine çeken ve geniş kullanıcı kitlesine hitap eden MG4 Electric, Comfort ve Luxury olmak üzere iki farklı donanım seviyesi ile Türkiye yollarına çıkıyor.
Comfort versiyonda 170 PS güç ve 350 km menzil; Luxury versiyonda 204 PS güç ile 435 km menzil seçenekleri sunan MG4 Electric, hem şehir içi hem uzun mesafeli kullanımlara uygun olmasıyla da öne çıkıyor.Farklı platformlarda birçok kez“Yılın Otomobili” seçilen MG4 Electric, şehir içi kullanımlarda 577 km’ye varan menzili ile dikkat çekiyor. Yakın zaman önce Euro NCAP güvenlik testlerinden 5 yıldız almayı başaran MG4 Electric’in her iki versiyonunda da MG Pilot teknolojik sürüş destek sistemleri standart olarak yer alıyor.
Geniş iç hacmi ile C segmentine giren modeli rakiplerinden ayıran en önemli özelliklerden biri olarak da arkadan itişli olması oluşturuyor. Doğan Trend Otomotiv, MG4 Electric için sunduğu 7 yıl araç ve batarya garantisinin yanında Valueguard Değer Koruma Programı ile modelin ikinci el değerini de güvence altına alıyor. Marka, diğer modellerinde olduğu gibi MG4 Electric için de hemen teslim avantajı sağlıyor. Antalya’da düzenlenen Basın toplantısında, Doğan Trend Otomotiv Genel Müdür Yardımcısı Tibet Soysal, “Yeni ZS EV’den sonra MG4 Electric ile elektrikli ürün gamımızı genişletmekten heyecan duyuyoruz.
Markamızın geleceğini yansıtan MG4 Electric’in pazara da yeni bir soluk getireceğine inanıyorum. Avrupa’da geniş bir kitleye hitap eden ve birçok prestijli ödül kazanan MG4 Electric, İngiltere’de de “Yılın Otomobili” ödülünü aldı.Yeni modelimiz Türkiye pazarında da güçlü bir oyuncu olacak. Hatta ilk parti araçlarımız daha gelmeden yolda satıldı. 2023 yılı satış hedefimiz 2000 adet” dedi. MG (Morris Garages), MG4 Electric ile C segmentine giriş yapıyor. %100 elektrikli yeni MG4 Electric, Türkiye’de 969.000 TL’den başlayan fiyatlarla satışa sunuldu.
Çocuk ve yetişkin yolcuların güvenliği, korunmasız yol kullanıcılarının (yayalar) koruması ve araç güvenlik destek fonksiyonlarının test edildiği zorlu Euro NCAP testlerinde MG4 Electric’in, güvenliği 5 yıldız ile tescillenmesi dikkat çeken bir başka özellik olarak öne çıkıyor. MG4 Electric 50:50 ağırlık dağılımı, alçak ağırlık merkezi, sınıfının üstünde boyutları, arkadan itişli sürüş sistemive MG Pilot teknolojik sürücü destek sistemleri ile konforu, güvenliği ve yüksek performansı aynı anda sunuyor. MG4 Electric Comfort; 350 km menzile ve arkada konumlandırılan 125 kW (170 PS) gücünde elektromotora sahip. MG4 Electric Luxury ise (204 PS) gücünde bir elektromotorla donatılıyor. Bu motor, WLTP’ye göre 435 km; şehir içi kullanımlarda ise 577 km’ye kadar menzil sunuyor.
MG markasının elektrikli otomobillerinin en dikkat çekici özelliklerinden biri olan V2L teknolojisi MG4 modelinde de bulunuyor. Bu özellik sayesinde MG4’ün bataryasındaki elektrik enerjisini bir kablo vasıtasıyla dışarıya aktarmak ve enerjisini paylaşmak mümkün. Sessiz ve sıfır emisyonlu bir jenaratöre dönüşebilen MG4 bu özelliği ile dışarıya 3,3 kW gücünde elektrik enerjisi verebiliyor. Aynı anda birden fazla elektrikli cihazı çalıştırabilen MG4 ile başka elektrikli otomobilleri bile şarj etmek mümkün. Kamp sevenlere elektiriği doğaya taşıma olanağı sunan V2L teknolojisi ile bir buzdolabını aralıksız 17 gün boyunca çalıştırabilmek, aynı anda su ısıtıcısı veya elektrikli ocak kullanmak mümkün. Yüksekliği yalnızca 110 mm olan batarya, sınıfının en incesi olması ile dikkat çekiyor. İnce batarya sayesinde daha fazla iç hacim elde ediliyor.
MG4 Electric sürüşü ve nasıl bir araç olduğu konusunda sizlere gerekli detaylı bilgileri ve performansa dayalı test sürüşlerim esnasında da edindiğim bazı izlenimleri ayrıca paylaşmak istiyorum. Öncelikle şunu söylememde bilmeyenler için fayda olduğunu düşünüyorum. Belirtmem gerekir ise; MG markası İngiltere’nin otomotiv tarihinde önemli bir yere sahip. İngiliz tasarım ve alt yapısı ile üretilen bu MG araçlar arasında özellikle ilk defa bir elektrikli otomobilini (Suv olmayan) kullanmış bulunuyorum. MG4’e dışarıdan ve içeriden ilk baktığımızda aracın bana verdiği ilk izlenim direk olarak bunun bir klasik İngiliz superspor araçların tasarımları ile aynı benzerliği taşıması oldu. MG4’ü özellikle sadece iki markaya çok benzettim. MG4’ün dış tasarımını İngiltere’de çok önemli bir yere sahip olan ve benimde Türkiye’de test sürüşünü yıllar önce gerçekleştirdiğim, Lotus Exige ve Lotus’un ürettiği modellere araçlara oldukça çok benzettim.
Şimdi bu iki aracı yan yana koyup fotoğraflarına internetten baktığınız da aslında ilk etapta ne alakası var? diyebilirsiniz. Ama ben iki aracı özellikle ön tasarım olarak ve bazı yönleri bakımından çok yakın buldum ve çok benzettim. Sadece tasarım değil, İngilizler MG4 aracı üretirken bence Lotus ‘un iç tasarımında ki hafiflik ve kullanım detaylarından iç trim parçaları ve hafiflik üzerine olabilecek herşeyden ayrıca ilham almış ve belki de beraber çalışmış olmalılar. En azından her iki markayı ve aracı tanıyan biri olarak ben böyle düşünüyorum. Şimdi geçelim özellikle sürüş özellikleri, sürüş karekteri ve dinamikleri olarak MG4 electric modelini benzettiğim ikinci araca ve markaya, MG4 electric sanki Tesla’nın “hık” demiş burnundan düşmüş gibi sürüşte ve alt aksam geri yol bildirimlerinde karekteristik olarak alt yapı ve benzerlik sağlıyor. Yani araç alt yapı olarak zaten yüzde 50 oranında bir ağırlık dağılımı sayesinde yola çok iyi tutunuyor. Aynı zamanda ciddi anlamda ise yüksek hızlarda hızla girilen sert virajlarda bir kayma belirtisi ne önden ne de arka tarafta yaşatmadığını, güvenle, çok dengeli bir otomobil olduğunu da burada özellikle aracın gerçek yol tutuşu ve performansını merak edenlere belirtmek isterim. Aracın tasarımından daha fazla ben sizlere asıl MG4 electric sürüş özelliklerinden bahsetmek istiyorum. Çünkü en azından aracı internet ortamı, bayiler ya da çekmiş olduğumuz fotoğraflarda görüp, teknik özellikleri dahil inceleyebiliyorsunuz.
Fakat, araçları kullanıp test eden biri olarak burada özellikle sizlere bahsedeceğim sürüş özelliklerinin aslında daha çok önem arz edeceğini düşünüyorum. MG4 araca bindiğinizde direk olarak vitesi -D- konumuna getirip hareket ediyorsunuz. Kullanım olarak aslında çok kolay yormayan ve rahat özelliklere sahip. Aracın ön gösterge paneli ve orta kısımda bulunan çözünürlüğü yüksek 7’’ dijital gösterge ve 10.25’’ dokunmatik ekran göze çarpıyor. Dokunmatik ekran Apple CarPlay ve Android Auto üzerinden akıllı telefonları, çeşitli araç işlevlerini, sürüş profillerini, klimayı ve şarj yönetimini bir araya toplarken sürücüye güncel olarak sürüşe bağlı detaylı hesaplamalar sonucunda elde edilen batarya doluluğu ve menzil bilgilerini gösteriyor. Aracın ilk hızlanması fabrika verilerine göre (0-100 km/s hızlanma:7,7 sn) olmuş olsa da hissettirdiği ivmelenme daha fazla tatmin edici çok daha kısa sürede yüksek süratlere tırmanırken motor kuvveti ve direksiyon geri tepkimesi kıvrak, sportif ve aynı zamanda kullanımında sürücüsüne farklı sürüş zevkleri tattıran bir araç MG4. Bu bakımdan aslında araç sürüş stili çok hoşuma gitti.
MG4’te en çok aracı seri, kıvrak, hızlı kullanımlarda yaşattığı o hissiyatı sevdim diyebilirim. Yine MG4 sürüş özellikleri arasında, aracı Spor, normal ve eco modunda 3 farklı seçenek olarak kullanabiliyorsunuz. Ben özellikle spor modunda ve gelişmiş ayarlar seçenekleri sayesinde ise MG4’ün fren sertliğini, direksiyon sertliği gibi bir çok özelliğinide yine kendime göre uyarlayarak ve ayarlamak sureti ile kullandım. Yine MG4 araçta aslında ön plana çıkan bu sürüş seçeneklerinin arasında “Rejeneratif frenleme” sistemini de dahil 3 farklı seçenek ile ayarlayabilmek aracı istediğim tarz yani tam sportif bir sürüş ile performansını ve MG4 aracı sınırlarına kadar zorlamaya izin verecek bu kişisel ayarlar ve seçenekleri ile kullanarak deneyimle imkanım oldu. Tabi şimdi özellikle bu elektrikli araçlar özelinde farklı bir konudan ve gelişmelerden de sizlere yeri gelmişken ayrıca bahsetmek istiyorum; geçtiğimiz günlerde amerika menşeili “A2MAC1” adında bir firma Türkiye pazarına giriş yaptı.
Bizi de basın olarak davet ettiler. Şirket CEO’su Frank Bunte ile toplantıda bir araya geldim. Kendilerinin yaptıkları açıklamalarında tam olarak özellikle Tesla v.b. dahil olmak üzere dünya’nın her bölgesinde otomotiv üreticiler ile çalıştıklarını ve araçlarını en ince ayrıntısına kadar mühendislik ve yazılımlarını inceleyerek bu nohaw’ı bilgileri farklı otomotiv oem grupları markaları ile paylaştıklarını belirttiler. Yani bunu bir mühendislik adı hizmeti altında bu incelemeleri yerli otomobilimiz Togg ile dahil çalıştıklarını ve tüm markalar ile tüm araçların üretim bilgilerini paylaştıklarını bizlere açıkladılar. Bu şekilde markalar farklı araçlardan elde etmiş oldukları bu hazır nohaw bilgileri sayesinde ise kendi araçlarını ve yazılımlarını özellikle elektrikli araç piyasası genelinde daha düşük maaliyetler ile geliştirebilmeyi hedefledikleri belirtildi. Toplantıda kendilerine bazı sorularımı da yönelttim. Özellikle, Türkiye pazarına hangi amaçla neden? girdiklerini sorduğumda ise yakın bir zamanda Türkiye pazarının çok önemli bir elektrikli araç üssü olabileceği ve yeni markalar ile üretimlerin de olabileceği açıklamalarını yaptılar. Tüm araç markalarının nohaw’larını inceleyip, çıkarıp bunu parayı veren tüm oem üreticiler ile paylaşıyorlar. Bu bilgiyi de ayrıca paylaşmış olayım. Elektrikli araç konusunda almış olduğumuz farklı bir başka duyumlara göre de çok yakında Türkiye’ye adını bile yeni duyacağımız yeni markaların giriş yapmaya hazırlandığını biliyoruz….