Japonya’da Savaş Sonrası Yenilikler…

®
Çok Okunanlar

Opel Istanbul’da Frontera’yı uluslararası medya temsilcilerine tanıtacak

Birbirinden iddialı modelleriyle geleceğin teknolojisini bugüne taşıyan Opel, cesur ve yalın tasarım felsefesinin yeni ve sağlam bir yorumu olarak öne...

Vosmer Otomotiv 6. İzmir Çocuk Çikolata ve Tatlı Festivali’nin Ana Sponsoru

Hizmette mükemmellik anlayışıyla otomotiv sektörünün önde gelen temsilcilerinden olan Vosmer Otomotiv, İzmirli yenilikçi, dinamik ve güvenilir bir marka olarak,...

Opel Yeni SUV Modeli Frontera’yı İstanbul’da Dünyaya Tanıttı

Opel’in Yeni SUV Modeli Frontera, Yenilikçi Özellikleri ve Yüksek Konforuyla Markaya Yeni Kullanıcılar Kazandıracak!  Alman otomotiv üreticisi Opel, her ihtiyaca...

Aytemiz’den Halkbank Paraf Kart ile 200 TL kazan

Aytemiz’den ParafPara kazandıran kampanya başladı. Kampanya kapsamında 16 Mayıs - 30 Haziran 2024 tarihleri arasında Paraf üyesi Aytemiz istasyonlarında...

Japonya’da 1868 Meiji Tanzimatı’ndan bu yana, ithal edilmiş olan teknolojinin üretim tekniklerindeki yeniliklerle geliştirilmesine büyük önem verilmiştir. İthal edilmiş olan teknolojiyi özümseme ve geliştirme yönetmi, aslında bir .eşit “tersine mühendislik” faaliyetidir.

Tersine mühendisliğin 1950’lerde ve 1960’larda çok yaygın bir biçimde kullanılması, özellikle büyük Japon şirketlerinin karakteristik A&G stratejilerini etkileyerek, Japon yenilik sisteminde bazı önemli sonuçlar yaratmıştır. Japon yöneticileri, mühendisleri ve işçileri üretim işleminin tamamını bir sistem olarak algılamaya ve ürün tasarımı ile üretim sistemi tasarımını bir arada düşünmeye alışmışlardır. Üretim sisteminin tamamını yeniden tasarlama yeteneği, gemi inşaatı, otomobil ve renkli televizyon gibi, birbirinden çok farklı sanayilerde, Japonya’nın rekabetçi başarısının temel kaynaklarından biri olarak gösterilmiştir. Japon firmaları çok az sayıda özgün, radikal ürün teknolojisi yeniliği yapmalarına rağmen, üretim sürecinde verimliliği ve kaliteyi artıracak birçok yeniden tasarım yapıp, küçük ek yenilikler ortaya çıkarmışlardır. Otomobil sanayi, belki de bunun en görkemli örneğidir.

Japon mühendisleri ve şirket yöneticileri “fabrikayı laboratuvar olarak kullanmak” fikrine alışmışlardır. A&G bölümü, üretim mühendislerinin ve proses kontrolü bölümünün çalışmaları ile çok yakın ilişki içindedir hatta çok kez bunları birbirinden ayırmak mümkün değildir. Firmanın tamamı öğrenme ve geliştirme sürecinin içindedir ve sistemi iyileştiren fikirlerin pek çoğu en alt kattan, üretim hattından gelmektedir. Batı Avrupa’da ABD’de yenilik yönetimi konusunda yapılmış olan hemen bütün alan çalışmalarının A&G, üretim yönetimi ve pazarlama arasındaki kopukluğu başarısızlığın temel kaynaklarından biri olarak gösterdiği göz önüne alınırsa , yaratıcı tersine mühendisliğin sağladığı öğrenme sürecinin yarattığı bütünleştirici etkinin, birçok Japon şirketi için çok önemli bir rekabet avantajını ortaya çıkardığı anlaşılmaktadır. Bu durum ayrıca, üretim mühendisliğinin Avrupa ve ABD’de olduğundan çok daha yüksek bir statü kazanmasına yol açmaktadır. Japon şirketlerinin bu tür bir teknik kullanarak, özellikle geliştirmede sağladığı zaman tasarrufunu ortaya koymaktadır. (Devamı bölüm-2 de…)

Son Haberler

Petrol arz endişelerinin etkisiyle yükseldi

Cuma günü, dünyanın en büyük petrol tüketicileri arasındaki talep umutları ve Kanada'daki orman yangınları nedeniyle arz endişelerinin etkisiyle yükseldi. Uluslararası...

Diğer Haberler