Sürdürülebilir mobilitenin öncüsü Continental, Avrupa Hareketlilik Haftası’nda geleceğin şehirlerine ilham veriyor. Yenilenebilir ve geri dönüştürülmüş hammaddelerle geliştirilen lastikleri, ISCC PLUS sertifikalı üretim süreçleri ve elektrikli araçlara özel sessiz, verimli teknolojileriyle Continental, çevre dostu ulaşım vizyonunu gerçeğe dönüştürüyor.
Her yıl 16-22 Eylül tarihleri arasında kutlanan Avrupa Hareketlilik Haftası, şehirlerde sürdürülebilir ulaşım çözümlerine dikkat çekerek daha yaşanabilir kentler ve temiz bir çevre için farkındalık yaratıyor. Continental, bu özel haftayı sürdürülebilir malzeme inovasyonları, elektrikli araçlara özel lastik çözümleri ve döngüsel ekonomi odaklı üretim anlayışıyla geleceğin mobilitesine yön veren teknolojileri ile kutluyor.
Continental, lastik üretiminde yenilenebilir ve geri dönüştürülmüş hammaddelerin payını her yıl artırarak 2030 yılına kadar bu oranı yüzde 40’ın üzerine çıkarma hedefiyle çalışmalarını sürdürüyor. Bu vizyonun en güçlü örneklerinden biri, yüzde 65’e varan yenilenebilir, geri dönüştürülmüş ve ISCC PLUS sertifikalı malzeme içeren UltraContact NXT modeli. Bu model bağımsız pek çok organizasyondan hem sürdürülebilirlik hem performans anlamında ödüller aldı. Şirket, Otrokovice tesisi başta olmak üzere birçok fabrikasında ISCC PLUS sertifikasıyla uyguladığı kütle dengesi yaklaşımı sayesinde hammaddelerin tedarikten nihai ürüne kadar izlenebilirliğini sağlayarak şeffaf bir üretim zinciri sunuyor.
Sürdürülebilirlik yolculuğunda Continental inovasyon portföyünü oldukça genişletti. Geri dönüştürülmüş PET şişelerden elde edilen polyester elyaflar, kullanım ömrünü tamamlamış lastiklerden üretilen piroliz yağı ve yemeklik yağ atıklarından sentetik kauçuk üretimi, döngüsel ekonominin en somut göstergeleri arasında yer alıyor. Bitkisel yağ kaynaklı döngüsel reçineler lastiklerin dayanıklılık ve performans dengesini güçlendirirken ıslak zeminde yol tutuşu artırarak enerji verimliliğine katkı sağlıyor. Pirinç kabuğu küllerinden elde edilen silika ve biyobazlı karbon siyahı fosil kaynaklara bağımlılığı azaltıyor, geri dönüştürülmüş çelik teller kaynakların verimli kullanımını destekliyor.
Kobalt içermeyen COKOON yapıştırma teknolojisi çevre dostu bir üretim alternatifi sunarken, LANXESS’in biyolojik döngüsel aseton bazlı TMQ katkı maddesi en az yüzde 30 daha düşük karbon ayak iziyle sektörde fark yaratıyor. Continental’in sorumlu doğal kauçuk tedarik zinciri çalışmaları da hammaddelerin etik ve sürdürülebilir kaynaklardan elde edilmesini garanti altına alıyor.
