Fordizmin Yayılması ve Değişimi-2…

®
Çok Okunanlar

“İkinci Elde Tüketicinin Beklentileri Değişti”

Premium araçlara servis hizmeti veren Aşin Otomobil,ikinci el araç pazarına farklı bir bakış açısıyla giriş yapıyor. Pandemi şartlarıyla birlikte...

Dünyanın en hızlı SUV’u NISSAN Qashqai

Satışa sunulduğu günden bu yana birçok ödül alan NISSAN Qashqai, 381,5 km/s hıza ulaşarak dünyanın en hızlı SUV’u ünvanına...

Zekai Özen, İtalya şampiyonu oldu

itci Racing Team AMS’nin genç pilotu Zekai Özen, aldığı dereceler ile motor sporlarında ülkemizi yurt dışında başarıyla temsil etti...

Catena-X ağının yaygınlaşmasını hızlandıracak

BASF, BMW Grubu, Henkel, Mercedes-Benz, SAP, Schaeffler, Siemens, T- Systems, Volkswagen ve ZF bir araya gelerek Catena-X’in otomotiv sektöründe...

Utterback (1993), ABD otomobil sanayisinin yirminci yüzyılın ilk yarısındaki evriminin kendisinden önceki ya da sonraki -daktilo makineleri, bisiklet, dikiş makineleri, televizyon ve yarı iletkenler gibi- başka sanayi dallarındaki gelişme çizgileri ile aynı özellikleri taşıdığını göstermiştir.

Ürün teknolojisinde erkenden ortaya çıkan köklü bir yenilik birçok yeni katılıma ve birçok rakip tasarımlara yol açmaktadır. Üretim teknolojisi ve üretim ölçeğinin büyümesi, sonunda sağlam bir ürün tasarımına yol açmakta, kar oranları düşmekte, şirketlerde birleşmeler ve iflaslar süreci yaşanarak, nihayet pe az sayıda şirketten oluşan oligopolcü bir yapıya varılmaktadır. İzleyen dönem ise hem ürün hem de üretim teknolojisi alanında küçük ilave yenilikler ortaya çıkmaya devam etmektedir.

Kitle üretimi konusunda bu anlattıklarımız söz konusu teknolojinin, 1920’lerde yazılmış saf ve muzip bir çocuk manzumesinden ne kadar uzaklaştığını ve farklı olduğunu açıkça ortaya koymaktadır:

Henry Ford denen adam vardı;
Bir parça teneke, bir parça tahta aldı.
Tahtayı çiviledi,
Tenekeyi eğdi,
Tekmeyi yiyince o acayip şey yürüdü gitti…

Bütün bunlara rağmen Avrupalı hem tüketiciler hem de yöneticiler ve mühendisler arasında kitle üretim teknolojisi ile üretilen mallara karşı, Amerikan kültürel gelenekleri ile çelişen ve teknolojinin yaygınlaşmasını yavaşlatan bir çeşit saldırgan küçük görme eğilimi vardı. Ancak savaş sonrası dünyada kişi başına gelirler yükselmeye ve kitleler gerçekten otomobil ve diğer dayanıklı tüketim mallarını satın alma fırsatını yakalamaya başladığı zaman bu direnişin oldukça hızlı bir biçimde kırıldığı gözlendi. Batı Avrupa’nın büyük bölümü 1950 ile 1975 arasındaki dönemde kişi başına gelirlerde Amarika’yı yakalamış, dayanıklı tüketim malları tüketim yapısı Amerika’dakine büyük ölçüde benzemiş; Batı Avrupa’da üretilen otomobil miktarı ise, 1960’larda ABD’yi geçmiştir.

Bu yakalama süreci esas olarak, Amerikan sanayisi teknolojisinin ve yönetim tekniklerinin söz konusu dönemde başarılı bir biçimde yaygınlaşmasının sonucudur. Marshall Planı, European Recovery Agency ve onun yerini alan OEEC hepsi bu transferlere büyük önem vermişler, savaşı izleyen ilk yıllarda birçok Avrupa heyeti, Amerikan firmalarında gerçekleştirilmiş olan verimliliği yerinde incelemişlerdir.

Başta Ford ve General Motors olmak üzere çeşitli Birleşik Devletler şirketlerinin bazı Avrupa ülkelerinde uzun süredir faaliyette bulunan fabrikaları da vardır ve bu durum, Amerikan teknolojilerinin benimsenmesini kolaylaştırmıştır. Bütün bu söylediklerimize rağmen Avrupalı üreticilerin Amerikan teknolojisini pasif bir biçimde benimseyen unsurlar ya da sadece taklitçiler olarak algılanması yanlıştır.

Bu üreticiler aktif yenilikçilerdir ve özellikle tasarımda önemli yenilikler gerçekleştirmişlerdir. Avrupalı üreticiler küçük otomobillerin, spor otomobilllerin, bası lüks otomobilllerin ihracatında çok büyük başarı sağlamışlardır.

Batı Avrupa’lı üreticilerin 1960’lı ve 1970’li yıllarda yaptıkları en önemli yenilikler arasında önden çekiş, disk frrenler, yakıt enjeksiyonu, tek parça gövde, beş vitesli şanzıman ve yüksek güç/ağırlık oranları sayılabilir. Amerikan şirketleri tarafından gerçekleştirilen yenilikler ise havalı direksiyon, klima, stereo müzik sistemleri ve otomatik şanzıman gibi daha çok “konfora” yöneliktir. 1970’li yıllarda petrol fiyatlarında gözlenen artışlar, Avrupalılar için özellikle küçük ve benzin tasarrufu yüksek otomobillerde bir avantaj sağlamış ve onlarda bu fırsatı iyi değerlendirerek ABD’ye ihracatı arttırmışlardır. Yarım yüzyıldır otomobil üretim ve ihracatında hakim unsur olan Birleşik Devletler net ithalatçı durumuna geçmiştir. Bu söylediklerimize rağmen dünya pazarında Amerikan hakimiyetinin sona ermesinde Avrupa rekabeti Japonya’nın çok hızlı yükselişi kadar etkili olmamıştır. Ford’un 1923 yılındaki hızlı yükselişi gibi, bütün üretim sisteminin köklü bir biçimde yeniden tasarlanmış olması işin temelidir.

Diğer Haberler

Volvo XC90 Danimarka ile İsveç arasında yapılan bir test sürüşünde

Volvo XC90, amiral gemisi SUV için konfor ve teknoloji... Büyük SUV Volvo XC90 üçüncü nesline ulaşıyor ve Çinli Geely grubuna ait İskandinav markasının tipik DNA'sını...

Petrol fiyatları pazartesi günü düşüş kaydetti

Petrol fiyatları, Orta Doğu'da ateşkes görüşmelerinin olumlu sonuçlanabileceği beklentileri ve dünyanın en büyük petrol ithalatçısı Çin'de ekonomik yavaşlamaya işaret eden verilerle pazartesi günü düşüş...

Petrol Ofisi Grubu CEO’su Mehmet Abbasoğlu

Petrol Ofisi Grubu CEO'su Mehmet Abbasoğlu, 14. Türkiye Enerji Zirvesi açılışında konuştu.. Türkiye enerji sektörünün en önemli buluşma noktalarından biri olan Türkiye Enerji Zirvesi, Petrol...

Nissan Türkiye’ye yeni satış direktörü

2016 yılından bu yana Nissan Türkiye çatısı altında farklı görevler üstlenen ve son olarak Nissan Türkiye Satış Planlama Müdürü olarak görev yapan Yiğit Boztürk...

Kış mevsiminde akü arızaları yüzde 170 artıyor

Kış mevsiminin zorlu koşullarına sürücüler araçlarını hazırlamaya başladı. Kış lastiği ve antifriz kontrolü kadar listede en önemli maddelerden biri de akü bakımı. Dünyanın enerji...

Zorunluluk için değil zor durumlar için: Kışın Kış Lastiği

Aniden bastıran kar, 7 derecenin altına düşen sıcaklıklar... Kış, tüm zorluklarıyla kapımızda! 1 Aralık 2024'te başlayacak Zorunlu Kış Lastiği Uygulaması ise güvenli sürüşe büyük bir katkı...

Petlas’tan Yeni Nesil Otobüs Lastiği

Petlas’tan Yeni Nesil Otobüs Lastiği:  Coach, Zorlu Yol Şartlarında Üstün Direnç Sağlıyor AKO Grup bünyesinde faaliyet gösteren Petlas, yeni nesil otobüs lastikleri RH ve SH...