Bölüm-2: İçten Patlamalı Motor mu, Buhar mı, Elektrik mi?

®
Çok Okunanlar

“F1: The Movie”, özel ön gösterim, Mercedes-Benz, IWC Schaffhausen

Mercedes-Benz, IWC Schaffhausen ve ELLE Türkiye iş birliği ile “F1: The Movie” filminin Türkiye'deki özel ön gösterimi İstanbul Soho...

Hyundai Modelleri Çarpışma Testlerinden Zafer

Hyundai Motor Grubu, 2025 Uluslararası Sigorta Kurumu Karayolu Güvenliği (IIHS) çarpışma testleri değerlendirmelerinde birden fazla modelle ödül kazanarak araç...

Mercedes-Benz Desteğiyle İstanbul Müzik Festivali

Müzik Festivali’nde Büyüleyici Bir Gece... İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nın bu yıl 53’üncüsünü düzenlediği festivalde, Mercedes-Benz sponsorluğunda sahnede olan NDR Elbphilharmonie...

MINI TürkiyeT200 Masters Tenis Turnuvası

Borusan Otomotiv’in Türkiye distribütörü olduğu MINI markasının desteğiyle düzenlenen MINI Türkiye T200 Masters Tenis Turnuvası, Kemer Country Club’da gerçekleşen...

Tırmanma Mücadelesi Bursa Şahintepe’ye Taşınıyor

AVIS 2025 Türkiye Tırmanma Şampiyonası 4. ayağı olan Şahintepe Tırmanma Yarışı, Bursa Otomobil Sporları Spor Kulübü (BOSSEK) tarafından 4...

Offroad Heyecanı Ankara’da Yaşanacak

2025 Petlas Türkiye Offroad Şampiyonası, ikinci ayağı 27-29 Haziran tarihleri arasında Ankara Mühye'de offroad tutkunlarını bir araya gelmeye hazırlanıyor. ANDOFF...

Skoda Yeni Nesil Elektrikli Modelleri Türkiye’de…

Škoda, elektrikli mobilite dönüşümünü yeni nesil tamamen elektrikli modelleriyle hızlandırıyor. Türkiye pazarında satışa sunulan Yeni Elroq, Enyaq ve Enyaq Coupé...

Yüzyılın başında içten patlamalı motorun buharlı makineye veya elektrik motoruna tercih edilip edilmeyeceği konusunda hiçbir açıklık yoktu. Her üç motor için de temel icatlar ve yenilikler gerçekleştirilmişti ve Klein’in belirttiği gibi, 1990 yılında buharlı ve elektrik motorlu taşıt araçları “57 Amerikan şirketi tarafından üretilmiş olduğu tahmin edilen dört bin otomobilin” dörtte üçünü oluşturuyordu. Ancak 1917 yılı geldiğinde Birleşik Devletlerde kayıtlı yaklaşık üç buçuk milyon otomobil içinde elektrik ve buharla çalışanların sayısı 50 binin altına düşmüştü ve bu araçlar da hızla ortadan kalkıyordu. Son önemli buharlı otomobil üreticisi olan Stanley Motor Carriage Company, 1917 yılında 730 buharlı araç üretmişti ve bu sayı Ford’un bir günde, öğle yemeğinden önce ürettiği otomobil sayısından daha azdı.

Buharlı ve elektrikli araçların ortadan kalkmasının basit bir açıklaması, aynı zamanda meselenin özüne inmek bakımından yapılırsa, içten patlamalı motorun “daha iyi” hatta “optimal” olmasıdır.

Bununla birlikte, Rudi Volti (1990) “Neden İçten Patlamalı Motor?” başlığını taşıyan çarpıcı makalesinde işlerin hiç de görüldüğü kadar basit olmadığını anlatmaktadır. Başlangıçta, buharlı ve elektrikli arabaların birçok teknik avantajı vardı ve buna karşılık içten patlamalı otomobil, Emile Levassor tarafından 1891 yılından icat edilmiş olan kayış vitesli şanzıman olmak üzere, bazı ciddi dezavantajlarla karşı karşıyaydı. Levassor’un kendi icadına tarif ettiği şu cümle ün kazanmıştır: “C’est brutal mais ça marche!”. Başka bir önemli sorun da, insanın başparmağını veya bileğini kolayca kırabilecek ya da acemi veya dikkatsiz olanları göğsünden yaralayabilecek olan marş motoru çalıştırma koluydu. Bu sorun Kettering’in, 1912 modeli Cadillac için elektrikli marş motorunu icat etmesinden sonra da, bu icat nispeten yavaş yaygınlaştığı için, uzun süre çözülememiştir.

Buharlı ve elektrikli arabalar ilk zamanlarda çok daha düzgün çalışmakla birlikte, buhar kazanlarının ya da bataryalarının ağırlığı, ortaya çıkan yakıt ikmali ihtiyacı dolayısıyla hareket alanlarının kısa mesafeli olması gibi (giderek artan) ciddi dezavantajlarla karşılaştılar. Bir “Stanley Steamer” buharlı arabanın ön kontrol paneli, kazan su seviyesi, buhar basıncı vb. sürekli dikkat isteyen göstergelerle doluydu ve “sadece motoru çalıştırmak için on üç supap, kaldıraç, musluk ve pompanın hareket ettirilmesi gerekmekteydi” Elektrikli arabaların çalıştırılması, debriyajı ve şanzımanı olmadığı için, çok daha basitti: üstelik sessiz, güvenilir ve kokusuzdu.

Yine de 1920’li yıllarda, içten patlamalı motor bütün otomobil piyasasını ele geçirmiş, buharlıları ve elektriklileri ya çok küçük , özel piyasalara ya da müzelere bırakmıştır.

Daha uzun hareket mesafesi içten patlamalı motorun önemli avantajlarından biri olmakla birlikte, bu gelişme sadece teknik bir mesele olarak kabul edilemez. Benzin istasyonları zinciri, tamir ve bakım hizmetleri alt yapıları, bunları işletenlerin, üreticiler ve kanun koyucuların farklı stratejileri ve politikaları olsaydı çok daha başka bir temelde örgütlenebilirdi. Gerçekten, 1990’larda, milyonlarca içten patlamalı motorun ortaya çıkardığı kirlilik sorunlarının bir sonucu olarak, Kaliforniya’da ve başka yerlerde, batarya şarj istasyonları vb. ile ilgili politikalar geliştirilmeye başlaşmıştır. Bununla birlikte, içten patlamalı motora “bağımlılık” alternatif bir sisteme geçiş konusunda bu tür bir çabayı gerçekten çok güç hale getirmiştir. 1990’lı yılların ortalarında dünyada 500 milyondan fazla otomobil kullanılıyordu.

C’est brutal mais ça marche!  (Acımasız ama işe yarıyor!)

Diğer Haberler

Hyundai Modelleri Çarpışma Testlerinden Zafer

Hyundai Motor Grubu, 2025 Uluslararası Sigorta Kurumu Karayolu Güvenliği (IIHS) çarpışma testleri değerlendirmelerinde birden fazla modelle ödül kazanarak araç güvenliğindeki başarısını bir kez daha...

Drift Heyecanı Kocaeli Körfez’de

2025 Türkiye Drift Şampiyonası ikinci yarışı, Drift Otomobil Spor Kulübü tarafından ICRYPEX, Spor Toto ve HT Spor katkılarıyla 29 Haziran Pazar günü TOSFED Körfez...

MINI TürkiyeT200 Masters Tenis Turnuvası

Borusan Otomotiv’in Türkiye distribütörü olduğu MINI markasının desteğiyle düzenlenen MINI Türkiye T200 Masters Tenis Turnuvası, Kemer Country Club’da gerçekleşen ödül töreniyle sona erdi. Dokuz...

Opel Modelleri Panoramik Cam Tavan Özelliği

Yenilikçi teknolojileri Alman kalitesiyle buluşturan Opel, model ailesinde sunduğu panoramik cam tavan özelliği ile araçları adeta mobil seyir noktalarına dönüştürebiliyor.Özellikle üst sınıf SUV modeli...

Stellantis’in CEO’su Antonio Filosa

Stellantis’in CEO’su Antonio Filosa Uygulamak İstediği Kültürel Çerçeveyi Çalışanlarıyla Paylaştı!  Yetkin İnsanlar Net Hedefler ve Karşılıklı Güvene Dayalı Bir Ekip RuhuylaBizi Kimse Durduramaz!  Dünyanın...

Daily Kamyonet ile 2025 Yılının En Büyük Teslimatı

Merkezi Ankara’da olan 1974 yılında kurulan Zirve Gıda, 50 yılı aşkın süredir Doğu Anadolu Bölgesi’ne gıda tedariği sağlamaktadır. Türkiye genelinde 6 farklı lokasyondan faaliyetlerini...

OSS Yönetim Kurulu Başkanlığına Yeniden Ali Özçete Seçildi

OSS Derneği, gerçekleştirdiği 2025 yılı Olağan Seçimli İdari ve Mali Genel Kurul Toplantısı’nda yeni Yönetim ve Denetleme Kurulu Üyelerini seçti. Genel Kurulda oy birliğiyle...