İçten patlamalı motora “kilitlenmenin” nedeni kuşkusuz Model T’nin maliyetini ve fiyatını dramatik bir biçimde düşürmüş olan Ford montaj hattının başarısıdır. O dönemde daha yüksek kaliteli bataryaların ortaya çıkmasıyla elektrikli otomobilin fiyatı yükselirken, Model T’nin fiyatı, gerçekleştirilen örgütlenme, teknik ve sosyal yeniliklerin sonucu olarak, 1908’de 850 $’dan, 1913’de ise 600 $’a, 1916’da ise 360 $’a düşmüştür.
1913’de elektrikli otomobillerin fiyatı 2800 $’dır. 1921 yılında Model T satışlarının 50 misli artmış olması ve 1909’da %10 olan piyasa payının, 1921’de %60’a çıkması hiç de şaşırtıcı değildir. Net varlık üzerinden karlar bazı yıllar %300’e kadar yükselmiş ve ABD dünya ihracat piyasasında hâkim bir duruma gelmiştir. Bu gerçekten çok hızlı bir değişim tarihidir, aynı büyüklükteki fiyat düşüşleri, piyasa paylarında hızlı değişimler, yenilikçi firmalarda ani kar artışları ve taklitçiler yakalayana kadar öncü ülke dünya ihracat hâkimiyeti gibi özellikleriyle, yarım yüzyıl sonra yarı iletkenler sanayisinde gözlenen büyüme ve değişme fırtınasına benzemektedir. Ford’un bu çarpıcı sonuca ulaşmasını sağlayan “temel yenilik” kuşkusuz montaj hattı ile üretim yapmasıydı. Bu bir anlamda tamamen üretimin örgütlenmesiyle ilgili bir yenilik olmakla birlikte, önemli ölçüde teknolojik yenilikleri de gerektirmekte ve ayrıca teşvik etmekteydi:
“Otomobil üretim şirketleri, örgütle ilgili değişiklikler yapıldıktan sonra birçok makinenin otomasyon yoluyla daha etkin hale getirilebilmesi için bunları geliştirme fırsatı bulmuşlardır. Söz gelişi, dikey kuleli torna tezgâhının daha otomatik olan yatay torna tezgâhı ile değiştirilmesi, işçi başına üretimi iki kat arttırmıştır. Daha çarpıcı bir örnek vermek istersek, krank mil üretmek için kullanılmaya başlanan bir otomatik makine birim emek başına üretimi on kat arttırmıştır ve aslında işçi verimini 2-10 kat arasında artıran daha iyi makinelerle ilgili düzinelerce örnek bulunabilir. (Klein, 1977)
Bu arada, Klein, Nevins ve Hill’in (1954) yorumuna atıfta bulunarak, Ford’a uygulandığı kadarıyla “kahraman” girişimci fikrine karşı bazı kuşkuları olduğunu ortaya koymaktadır:
(Ford’un) My Life ve Work (Hayatım ve İşim) başlıklı kitabında, kitle üretimi ile ilgili temel fikirlerin fabrikanın üst yönetiminde oluştuğu ve oradan aşağıya doğru yayıldığı konusundaki izlenim yanlıştır; gerçekte, yaratıcı fikirler aşağıdan yukarıya doğru hareket etmiştir. Doğruyu söylemek gerekirse, Ford, marş manyetosunun montajıyla, özellikle ilgilenmiştir. Ancak diğer alanlarda, Ford sadece teşvik eder ve akıl verirken, Gregory, Klann ve Purdy gibi şirket çalışanları önemli öneriler getirmişlerdir. Sorensen ve diğerleri de bu önerilerin hayata geçirilmesine yardımcı olmuşlardır. Bütün bunlara rağmen, yeni sitemin geliştirilmesinde en önemli rolü, son zamanda, okulundaki odasından alınarak getirilen üniversiteli düşünür (Avery) oynamıştır.
(Klein, 1977, 98 Nevins ve Hill)