Japonya’da mahkeme, kazancını düşük gösterdiği ve kişisel yatırımlarından doğan zararları şirketine ödettiği gerekçesiyle gözaltına alınan eski Nissan Üst Yöneticisi Carlos Ghosn’un kefaletle serbest bırakılması talebini geri çevirdi.
Tokyo Bölge Mahkemesi, şirketten aldığı ücreti düşük gösterdiği gerekçesiyle kasım ayında gözaltına alınan eski Üst Yönetici Ghosn’un kefaletle serbest bırakılması yönündeki talebi reddetti.
Ghosn’un, geçen hafta serbest bırakılmasını talep eden avukatları, mahkemenin ret kararına itiraz etti. Davaya ilişkin yeterince kanıtları olduğunu savunan savcılar ise duruşma başlayana kadar ayrıntıları paylaşmayacaklarını ifade etti.
Ülkede sıklıkla şüphelilerin duruşmalar başlayana kadar gözaltında tutulduğu uyarısında bulunan avukatı, Ghosn’un davasının karışıklığı nedeniyle bu sürecin en az 6 ay sürebileceğini söylemişti.
Ghosn’un eşi, tutuklu yargılanan kocasının maruz kaldığı gözaltı koşullarından yakınarak Japon yargı sisteminin işleyişini eleştirmişti.
Carole Ghosn, İnsan Hakları İzleme Örgütünün Tokyo şubesine yazdığı mektupta, kocasının maruz kaldığı uzun süreli gözaltı uygulamasının “ülkenin adil olmayan ve acımasız adli sistemini gözler önüne serdiğini” belirterek “Hiç kimse, sanıkları itirafa zorlamak üzere tasarlanmış böylesine ağır koşullarda gözaltında kalmaya zorlanmamalı.” ifadesini kullanmıştı.
Nissan‘ın 20 yıl boyunca Üst Yöneticiliğini yapan Ghosn, 1990’larda aldığı kararlarla şirketi iflastan kurtaran isim olarak biliniyordu.
64 yaşındaki Ghosn, 2011’den itibaren 5 yıl boyunca maaşını toplam 5 milyar yen (yaklaşık 234 milyon lira) düşük göstererek Japonya yasalarını çiğnediği şüphesiyle 19 Kasım’da Tokyo’da gözaltına alınmıştı.
Savcılık talebiyle 19 Kasım’dan bu yana gözaltı merkezinde tutulan Ghosn, geçen hafta Tokyo’da görülen halka açık duruşmada hakkındaki suçlamaları reddetmişti.
Ghosn’un avukatının tutuksuz yargılanma talebi ise delilleri karartma ve kaçma şüphesi olduğu gerekçesiyle reddedilmişti.
Ek iddianame hazırlayan savcılık, 11 Ocak’ta, Ghosn’a 2008 mali krizi sırasında kişisel yatırımlarından uğradığı zararı şirkete ödettiği ve 2018’den önceki 3 mali yılda aldığı ücreti düşük gösterdiği gerekçesiyle iki ayrı güveni ihlal suçlaması yöneltmişti.
Zehra Ulucak