Türkiye’nin ilk çok markalı ikinci el araç yeniden pazarlama şirketi Borusan Araç İhale ile birlikte yaklaşık 150 şirketin üst düzey yöneticilerinin katıldığı Vizyon 100 “Pandemi Sonrası Şirketler için Tehditler” toplantısı gerçekleşti. Toplantının moderatörlüğünü üstlenen Borusan Araç İhale Genel Müdürü Sinan Barutçuoğlu “Pandemi döneminde olduğu gibi pandemi sonrasında da belli uzmanlıklarda yetişmiş insan kaynağına erişimde sıkıntıların devam edeceğini öngörüyoruz” dedi.
İhale yolu ile üye bayilerine ikinci el araç sağlayan iş modeli, 7/24 İhale, 7/24 Fiyat ve Otonakit alt markaları ve yeni yatırımları ile kurumsal ve bireyselde uçtan uca çözüm sağlayan tek şirket olmaya hazırlanan Borusan Araç İhale’nin Genel Müdürü Sinan Barutçuoğlu, Vizyon 100’ün “Pandemi Sonrası Şirketler için Tehditler” toplantısının moderatörlüğünü üstlendi. Türk özel sektörünün yaklaşık yüzde 60’ını oluşturan şirketlerin üst yöneticilerinin aktivitelerinde yer aldığı Vizyon 100’ün toplantısında, sektöre yön veren değerli yöneticiler pandemi sonrası dönemde şirketleri bekleyen tehditler konusunda paylaşımlarda bulundu
İkinci el araç pazarının pandemi sonrası geleceği
Pandemi döneminde ikinci el araç pazarını değerlendiren Barutçuoğlu konuşmasında; “Pandemi süresince sektörümüz donma ve koşma arasında gidip gelen bir seyir izlemekte. İlk dalga sonrası ötelenmiş talebin etkisi ve kendi aracına sahip olma isteği ile pazarın hızlı bir artış trendine girdiğini gördük. Sonrasında ise özellikle fiyat dalgalanmalarına bağlı yüksek maliyetli stok ve Covid-19 vaka sayılarının artışa geçmesinin etkisiyle birlikte performansın çok düştüğü dönemler yaşadık. Bu döngü salgındaki yeni dalgalarla birlikte farklı şiddetlerde yaşanmaya devam ediyor. Aşılamada kat edilen mesafe, sıfır araç tedariğinde yaşanan sıkıntılar ve kur etkisiyle araç fiyatlarında yükselme beklentisi ikinci el araç piyasasını hareketlendiren etkenler oldu. 2021 yılı son çeyreğinde ortalama araç satış bedellerimiz bir önceki çeyreğe göre ortalama yüzde 24, önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 73 arttı. 2021 yılı içerisinde hem kurum hem de şahıs ikinci el araçlarının satışında yeni online iş modellerine yönelim hızlandı. Sektördeki oyuncuların sayısı ve toplam satış hacimleri önemli bir artış gösterdi. Türkiye 2. el otomobil ve hafif ticari araç toplam pazarı yılı yaklaşık 7.4 milyon devir tescil adedi ile kapattı. 2022 yılında ise öngörümüz ikinci el araç piyasasının yatay seyir izleyeceği yönünde. Yapılan son düzenleme ile hem taşıt kredi vadeleri hem de kredi kullanım miktarları artırıldı. Bu gelişmeye ek olarak faizlerin daha da düşmesiyle sektörde talebin canlanacağını değerlendiriyoruz” dedi.
Pandemi sonrası otomotiv ve ikinci el araçta şirketlerin dikkat etmesi gereken konularla da ilgili görüşlerini paylaşan Barutçuoğlu; “Kurdaki istikrar, yatırım amacı ile 2. el araçlara olan talebi baskı altına alabilir. Bu durumda yoğunlukla perakende müşterisine ulaşmada yaşanacak rekabette, müşteriye yaşatılan deneyim ve katma değerli servisler diğer oyuncuların önüne geçmede belirleyici olacak” değerlendirmesinde bulundu.
CEO’lar uyarıyor
Dijital çağın yeni kurallarına markaların daha rahat uyum sağlamalarını ve kendi aralarında dijital bir ekosistem oluşturabilmelerini sağlamak adına hayata geçen Vizyon 100, belli periyotlarla düzenlediği toplantılarla şirketleri ve yöneticileri bir araya getiriyor. Kurum liderlerinin fikir paylaşımlarının gerçekleştirilmesine olanak tanıyor. Vizyon 100’ün “Pandemi Sonrası Şirketler için Tehditler” toplantısına katılan yaklaşık 150 şirketin üst düzey yöneticisi ise pandemi sonrası dönemde şirketleri bekleyen tehditleri şu şekilde sıralıyor:
- Adaptasyon
- Sürdürülebilirlik
- Kurum kültürünü koruma ve gelecek kuşaklara aktarmada yaşanabilecek sıkıntılar
- Siber güvenlik tehditleri
- Küresel yetenek kıtlığı ve Amerika’da başlayan “Büyük İş Bırakma” (“The Great Resignation akımının diğer ülkelere de yayılması)
- VUCA (Değişkenlik-Belirsizlik-Karmaşıklık-Muğlaklık)
- Tedarik zinciri kırılmalarının sürmesi
- Artan üretim ve lojistik maliyetleri
- Marka değerlerinin, özellikle “insan ve doğa ilişkisi” kapsamında doğaya saygılı olamayan şirketlerin müşteriler nezdinde kabul görmemesi
- Yönetici tecrübelerinin geriye gitmesi
- Nitelikli eleman bulma sıkıntısı
- Döngüsel ve mutluluk ekonomisine geçiş
- Dijital olmayanların geride kalması
- Bulut bilişimi kullanmadaki yetersizlikler ve verimsizlikler
- Altyapılardaki yetersizlikler
- Dijital dönüşümü başarıyla uygulayamamak
- Küreyerelleşme (Glocalization)
- Z Nesli ve 4 kuşağın bir arada çalışması
- İş birliği kültürünün olmamasının getirdiği verimsizlikler