Test Sürüşü: TESLA MODEL S…

®
Çok Okunanlar

Tata Motors Iveco Group satın alım anlaşması açıklamalar

Ticari araçlar ve mobilite sektöründe Avrupa lideri olan Iveco Group N.V. (EXM: IVG) ile küresel otomotiv devi Tata Motors...

BMW Motorrad Yenilenen R 1300 Ailesi

Borusan Otomotiv’in Türkiye distribütörü olduğu BMW Motorrad, efsanevi boxer motor geleneğini sürdüren ve her biri farklı sürüş karakterine hitap...

Mercedes-Benz’de ikonik tasarım tamamen elektrikli GLC

Geleceğin yüzü: Mercedes-Benz’deki ikonik tasarımın yeni çağı tamamen elektrikli GLC ile başlıyor... Mercedes-Benz, otomotiv tarihinin en ikonik tasarım öğelerinden birini...

JWRC Tarihinde Yarış Kazanan İlk Türk

Red Bull sporcusu Ali Türkkan, Dünya Ralli Şampiyonası’nın (WRC) en hızlı duraklarından biri olan Finlandiya Rallisi’nde mücadele etti. Bu yıl...

Allianz Trade Kıdemli Ekonomisti Luca Moneta

Allianz Trade Türkiye’nin ağırlıklı lojistik ve ulaşım alanlarındaki altyapı yatırımları için en az 100 milyar Euro harcaması gerekiyor   Allianz Trade’in...

Jeep Markası Jurassic World ile Yeniden Doğuş

80 yılı aşkın süredir SUV segmentinde küresel lider konumundaki Jeep®, Universal Pictures ve Amblin Entertainment efsanevi ortaklığını sürdürüyor ve...

Türkiye’de elektrikli otomobil satışı ilk kez 100 bini aştı

Otomotiv Distribütörleri ve Mobilite Derneği (ODMD) verilerinden derlediği bilgilere göre, otomobil satışları bu yılın ocak-temmuz döneminde geçen yılın aynı...

Hemen belirteyim, elektrikli otomobillerle ilgili çok da tarafsız yorum yapabilecek bir editör değilim, zira otomobilin herşeyine kendisi hükmetmeyi seven, bu nedenle otomatik vitesten bile hiç hoşlaşmayan bir sürücüyüm. Özellikle sürekli yavaşlayıp hızlanmak zorunda kalınan bol virajlı inişli çıkışlı dağ yollarında direksiyonla sürekli oynamaktan, hız ve yol durumuna göre vites büyütüp küçültmekten, bunu yaparken de her iki ayağımın sürekli hareket hâlinde olmasından büyük zevk duyan biri olarak, sırf bu yüzden İstanbul-Ankara yolculuklarımda Bolu Dağı rampasını da içeren eski yolu kullanırım.

Otobanda gazı kökleyip 180’le dümdüz gitmenin otomobil kullanmakla zerre ilgisi yok bence. Bu açıdan baktığımda; elektrikli otomobiller benim için otomobil kullanma zevkinin ölüm fermanı! Hem tıpkı otomatik vitesli araçlar gibi sadece gaz ve fren pedallarının olmasına, hem de hızlanmaya eşlik eden lezzetli bir motor sesinin eksikliğine bakıyorum; ben elektrikli otomobil üretsem, yalandan da olsa bir motor sesi eklerim, en azından kabindekilere duyuracak şekilde. Ha nedir; elektrik motorlarının karakteristik özelliği olan devirden bağımsız tork ve güç özellikleri sayesinde, gazı köklediğim an koltuğa yapıştıran ivmelenmeyi ölüm sessizliği içinde gerçekleştirmek de başka bir tatmin, onu da inkâr etmeyeyim. 5 saniye gibi bir sürede gerçekleşen 0-100 km/s hızlanmasının böylesi bir sessizlikle gerçekleşmesi, bir anlamda gelecekte yol aldığımızı ve teknolojinin hiç olmadığı kadar günlük hayatımızda olduğunu hissettiriyor. Neyse, gelelim testimizin “öncü” diyebileceğimiz kahramanı Tesla Model S’e. Öncelikle aracın tasarımı son derece dinamik, enerjik ve sportif. Çerçevesiz kapı camları, liftback diyebileceğimiz eğimli arka kısım, çok sayıda “yay”dan oluşan ve bu hâliyle bir parça Mazda’yı da anımsatan tasarım bence çok zekice.

Fazla zorlanmamış, olabildiğince basit ve sade tutulmuş hatlar, akıcı çizgiler ve araç üzerinde neredeyse tek bir “düz” çizginin olmaması, Model S’in teknoloji ve gelecekçilik iddiasına çok uygun. Aynı sadelik iç mekanda da devam ediyor, ancak ne yalan söyleyeyim, konsolu oluşturan, evde kullandığım 19 inçlik monitörle aşık atabilecek büyüklükteki ekran biraz tuhaf hissettirdi. Aslında çok mantıklı, zira, tıpkı akıllı telefonlardaki gibi, ihtiyaca göre tuşların ve grafiklerin belirdiği, her bir işlev için farklı ve pratik arayüzlerin yer aldığı büyük bir ekran bu. Yine de, çevirmeli bir dairesel düğmenin sağladığı pratiklikle hiç bir “tuş” yarışamaz. Araca biniş ve inişte hissettiğim ve açıkçası Tesla’da olmasını yadırgadığım şey – belki de test otomobilimize has münferit bir sıkıntıdır – kapıların kapanması sırasında duyduğum metal sesi ve çerçevesiz camların kapı gövdesi içinde bir kaç milim sallandıklarını düşündüren çarpma sesleri. Bu seviyede bir otomobilden, Alman otomobillerinden alışık olduğumuz o tok “plop” sesini beklerdim. Ancak dediğim gibi, bu durum hor kullanılmış test otomobiline özgü bir durum da olabilir.

Elektrikli otomobillerin sürüş özellikleri, benzinli ya da dizellerden alışık olduğumuzdan çok da farklı değil aslında. Motor gücü ve torkunun ilk andan itibaren en yüksek seviyede olması dışında herşey aynı. Ancak bu farklılık da kullanımda hiç bir sorun ya da sıkıntı yaratmıyor. Hatta biraz eğlenmek isterseniz, kesinlikle harika. Aracın ilk hareketi geçtiği andan itibaren max tork ve Hp ayağınızın altında. Aracın 4 tekerden çekişli olması ve dengeli yapısı sayesinde, yola aktarılan gücün yüksekliğine ve abartılı ivmelenmeye rağmen en küçük bir huzursuzluk ya da kopma yok. Sürüşte dikkatimi çeken iki temel konudan biri, direksiyonun biraz fazla ağır oluşu; üstelik bu ağırlığına karşın yol yüzeyi hakkında çok da net bir bilgilendirme sağlamıyor. İkinci konu ise, ayak gazdan çekildiğinde aracın frene basılmış gibi yavaşlaması. Geleneksel araçlarda ayak gazdan çekildiğinde kompresyonun (motor freni) aracı yavaşlatmasına aşinayız, ancak Tesla’da bu yavaşlama alışık olduğumuzun çok çok üzerinde. Gaz predalından ayak çekildiği an elektrik motorları dinamo gibi çalışmaya başlayıp aracı şarj ediyor, bu da rotorun dönme yönünün aksi yönde bir manyetik kuvvet oluşturuyor, yavaşlamanın sebebi bu. Günlük kullanımda herhangi bir sorun ya da sıkıntı yaratmayan bu durum, ancak araç kullanırken çok detaycı olan ve aracı sürekli dinleyen / hisseden sürücüler için dikkat çekici olabilir. Elon Musk’ın en başarılı adımlarından biri diyebileceğimiz Model S için sonuç yorumum; elektrik teknolojisi ve çevreciliğin öncülerinden biri olan araçta, otomobil kullanma zevkinin ve sürüş dinamiklerinin biraz ihmal edilmiş olduğu. En azından benim kullandığım araçtan aldığım his oydu.

Yazar-Gökçer Alp

Diğer Haberler

Otokar Testleri Başarıyla Geçen İlk Otonom Türk Aracı Oldu

OTOKAR'IN OTONOM e-CENTRO'SU, TÜV RHEINLAND TESTLERİNİ BAŞARIYLA GEÇTİ  Koç Topluluğu şirketlerinden Otokar'ın tamamen kendi mühendislik ve yazılım gücüyle geliştirdiği Otonom e-Centro, Macaristan'da TÜV Rheinland tarafından gerçekleştirilen...

Brisa, ikinci çeyrek finansal sonuçlarını açıkladı

Brisa, güçlü markaları ve ürün portföyü ile premium segmentte büyüme kaydetti Brisa, 2025 yılının ikinci çeyreğinde katma değerli ve kâr marjı yüksek segmentlerde büyümeye ve...

Allianz Trade Kıdemli Ekonomisti Luca Moneta

Allianz Trade Türkiye’nin ağırlıklı lojistik ve ulaşım alanlarındaki altyapı yatırımları için en az 100 milyar Euro harcaması gerekiyor   Allianz Trade’in “Küresel Altyapı Açığını Kapatmak" başlıklı...

OPET, elektrik tüketimini “güneş”ten karşılayacak

Sürdürülebilir bir geleceğe katkı sunmak hedefiyle faaliyet gösteren OPET, İstanbul’daki Genel Müdürlük binası ile Körfez ve Giresun Terminalleri’nin elektrik tüketiminin tamamını güneşten karşılayacak Mahmutlar...

Phinia, SEM’in Stratejik Satın Alımını Tamamladı

20 ülkedeki 44 noktada yaklaşık 13 bin çalışanıyla birinci sınıf yakıt ve elektrik sistemleri, satış sonrası ürünler ve çözümlerde küresel bir lider olan PHINIA,...

Stellantis’te Avrupa Markalarının Yeni Tasarım Başkanı Gilles Vidal Oldu

Dünyanın en büyük mobilite şirketlerinden Stellantis, tasarımda önemli bir hamle gerçekleştirdi. Peugeot ve diğer markalardaki ödüllü tasarımlarıyla tanınan Gilles Vidal, Stellantis “Avrupa Markalarının Tasarım...

Aytemiz Genel Müdürü Ahmet Eke

Akaryakıt sektörünün dinamik ve hızlı büyüyen markası Aytemiz, her yıl Türkiye’nin en büyük şirketlerinin belirlendiği “Capital 500 – Türkiye’nin En Büyük 500 Şirketi” listesinde...