Otomotiv endüstrisinde dönüşüm vites yükseltiyor

®
Çok Okunanlar

Vespa 300’lerde Kaçırılmayacak Sene Sonu Avantajı

1946 yılında İtalyan Piaggio markası tarafından geliştirilen ve motosiklet dünyasının saygın ve ikon markalarından biri haline gelen Vespa, birbirinden...

PEUGEOT, cazip avantajlarla dolu ağustos ayı

Sportif tasarım unsurlarını en ileri seviye teknoloji ve üstün yol tutuş performansı ile bir arada sunan PEUGEOT, cazip avantajlarla...

Castrol Ford Team Türkiye, Akdeniz Rallisi’nde sezonun ilk toprak rallisini kazanmak için yarışacak…

Türkiye Otomobil Sporları Federasyonu (TOSFED) tarafından düzenlenen Türkiye Ralli Şampiyonası’nda sezonun ikinci yarışı olan Akdeniz Rallisi, 17-19 Mayıs tarihleri...

Konya drag yarışına yoğun ilgi

Konya’da 13-14 Ağustos tarihlerinde düzenlenen drag yarışları büyük ilgi gördü. Mapa Petrol’ün, dünyanın önde gelen sentetik motor yağı markası...

Dijital transformasyonun etkilediği sektörlerin başında gelen otomotivde yaşanan değişim, hızını artırarak devamediyor. McKinsey & Company olarak, 2021’e ve sonrasına yön verecek trendleri, otomotiv sektörünün penceresinden incelediğimizde; hızlanan 4. Endüstri Devrimi’nin etkisi öne çıkıyor. Dijital destekli verimlilik artışına dayanan bu hızlanma,
pandemi sürecinde daha da belirgin hale geldi. Covid-19 krizi yapay zekâ ve dijitalleşme gibi alanlarda, bu geçişi birkaç yıla indirdi. Burada, şirketlerin yoğun baskı altında aceleyle yeni teknolojilere uyum sağlamaya çalışırken hata yapmadan ilerleyebilmeleri önem taşıyor. Bu nedenle liderlere; şu ana kadar yaptıkları iyi şeyleri yapılandırmalarını ve kurumsallaştırmalarını öneriyoruz. Yazılımlar, otomotiv endüstrisini hızla yeniden programlıyor Bu genel trendle birlikte, son yıllarda otomotiv endüstrisine dört ana trendin daha yön verdiğini söyleyebiliriz. Bunlar; otonom araçlar (Autonomous vehicles-AV), bağlanabilirlik (Connectivity), elektrifi kasyon (Electrifi cation) ve araç paylaşımı (Shared Mobility) olarak öne çıkıyor. Kısaca ACES olarak adlandırılan bu trendlerin dördü de büyük ölçüde gelişmiş yazılıma dayanıyor. Yan sanayisi, tedarikçileri ve yeni oyuncularıyla birlikte tüm sektörün, yazılım odaklı bu yeni değer zincirindeki kritik noktaların üzerine gitmesi gerekiyor.

Otomotiv endüstri dönüştükçe, yeterli yazılımlara sahip olmayan üreticilerin yaşayabileceği sorunlar listesi uzuyor. Örneğin, söz konusu şirketler; üretimi başlatmakta gecikmeler ya da bütçe aşımları gibi birçok önemli riskle karşı karşıya kalabiliyor. Bu üreticiler, söz konusu risklerin yanı sıra rekabette de daha yenilikçi ürünleri, pazara önceden getirebilen markaların ve sektöre yeni girenlerin gerisine düşebiliyor. Ayrıca, yazılım sorunlarının; büyük geri çağırmalara yol açması veya şirketleri, bilgisayar korsanlığı saldırılarından kaynaklanan müşteri güvenliği risklerine karşı savunmasız bırakması da mümkün.

Günümüzde, otomotiv endüstrisindeki liderlerin, yazılımın önemli olduğu gerçeğini görmesi gerekiyor. Zira yaptığımız araştırmalara göre; yazılım konusunda sektörde öncü konumdaki şirketlerin iş hacmi ve kalitesi, diğer şirketlere göre üç ile altı kat daha fazla olabiliyor. McKinsey & Company olarak, otomotiv sektöründeki mevcut yazılım karmaşıklığının
ve üretkenlik bilmecesinin üstesinden gelinebilmesi için dört boyutlu bir yaklaşım önerisi sunuyoruz. Bu yaklaşımda, yazılımların; hangi faaliyet konularında, hangi çalışma
alanlarında geliştirilmesi gerektiği, nasıl gerçekleştirileceği ve son olarak da nasıl etkinleştirileceğinin ortaya konması büyük önem taşıyor.

Elektrikli araçların şarj sistemleri için stratejik bir yaklaşım şart Bunların yanı sıra elektrikli araçların şarj imkânlarına ilişkin stratejik yaklaşımın, otomotiv sektörünün geleceğinde etkili olacak diğer bir konu olduğunu düşünüyoruz. Otomotiv sektörü hızla yeni modelleri piyasaya sürüyor. Sadece önümüzdeki iki yıl içinde hibritler de dâhil 250’den fazla yeni
modelin tüketiciyle buluşacağı öngörülüyor. 2030 yılında, yollardaki elektrikli araç sayısının 130 milyonu bulması bekleniyor. Bu gelişmelerin, genişletilmiş şarj sistemleriyle desteklenmesi şart. McKinsey olarak yaptığımız araştırma ve çalışmalara göre; bu hazırlıkların tamamlanması için, 2030 yılına kadar küresel ölçekte 110 ila 180 milyar dolar arası yatırım yapılması gerekiyor. Bu hazırlıklar, kamusal alanların yanı sıra evlerde de elektrikli araçların şarj edilebileceği bir dönüşümü de kapsıyor.

Mehmet Başer / McKinsey & Company Ortağı

Diğer Haberler

Volvo XC90 Danimarka ile İsveç arasında yapılan bir test sürüşünde

Volvo XC90, amiral gemisi SUV için konfor ve teknoloji... Büyük SUV Volvo XC90 üçüncü nesline ulaşıyor ve Çinli Geely grubuna ait İskandinav markasının tipik DNA'sını...

Petrol fiyatları pazartesi günü düşüş kaydetti

Petrol fiyatları, Orta Doğu'da ateşkes görüşmelerinin olumlu sonuçlanabileceği beklentileri ve dünyanın en büyük petrol ithalatçısı Çin'de ekonomik yavaşlamaya işaret eden verilerle pazartesi günü düşüş...

Petrol Ofisi Grubu CEO’su Mehmet Abbasoğlu

Petrol Ofisi Grubu CEO'su Mehmet Abbasoğlu, 14. Türkiye Enerji Zirvesi açılışında konuştu.. Türkiye enerji sektörünün en önemli buluşma noktalarından biri olan Türkiye Enerji Zirvesi, Petrol...

Nissan Türkiye’ye yeni satış direktörü

2016 yılından bu yana Nissan Türkiye çatısı altında farklı görevler üstlenen ve son olarak Nissan Türkiye Satış Planlama Müdürü olarak görev yapan Yiğit Boztürk...

Kış mevsiminde akü arızaları yüzde 170 artıyor

Kış mevsiminin zorlu koşullarına sürücüler araçlarını hazırlamaya başladı. Kış lastiği ve antifriz kontrolü kadar listede en önemli maddelerden biri de akü bakımı. Dünyanın enerji...

Zorunluluk için değil zor durumlar için: Kışın Kış Lastiği

Aniden bastıran kar, 7 derecenin altına düşen sıcaklıklar... Kış, tüm zorluklarıyla kapımızda! 1 Aralık 2024'te başlayacak Zorunlu Kış Lastiği Uygulaması ise güvenli sürüşe büyük bir katkı...

Petlas’tan Yeni Nesil Otobüs Lastiği

Petlas’tan Yeni Nesil Otobüs Lastiği:  Coach, Zorlu Yol Şartlarında Üstün Direnç Sağlıyor AKO Grup bünyesinde faaliyet gösteren Petlas, yeni nesil otobüs lastikleri RH ve SH...