Çevre dostu mobilite çözümleri ve elektrikli araç ekosistemine dair ekipmanların tek çatı altında toplanacağı Go Green Türkiye Fuarı Genel Müdürü Haydar İlk, Türkiye’nin artık global anlamda karbon ayak izini azaltma hedefinde önemli bir rol oynadığını vurguladı.
“Yerli Üreticiler Artık Elektromobiliteye Yön Veriyor”
Çevre dostu mobilite çözümleri ve elektrikli araç ekosistemine dair ekipmanların tek çatı altında toplanacağı Go Green Türkiye Fuarı Genel Müdürü Haydar İlk, Türkiye’nin artık global anlamda karbon ayak izini azaltma hedefinde önemli bir rol oynadığını vurguladı. Elektromobilitenin yeşil ve sürdürülebilir kalkınma planındaki büyük önemine dikkat çeken İlk, “Ülkemizde üretilen elektrikli araçlar, bu araçlar için gerekli olan ekipmanların tasarımı, otonom sürüş gibi ileri araç teknolojileri, şarj sistemleri konusunda birçok yerli girişimin olması bizleri yüreklendiriyor. Yerli şirketlerimiz artık elektromobiliteye yön veriyor” dedi.
Go Green Türkiye Fuarı’nda, katılımcı markalar, nitelikli konuşmacılar ve yüksek profildeki ziyaretçiler arasında oluşacak sinerji ile elektromobilitenin geleceği hakkında bugünden konuşma ve geleceğe dair öngörüde bulunma fırsatının elde edileceğini belirten İlk, fuara gösterilen ilginin önemine de vurgu yaptı.
Elektromobilite alanında yenilikçi çözümler üreten yerli üreticilerin Go Green Türkiye Fuarı’nda yerini almaya başladığını belirten İlk, şarj istasyonları ekipmanlarından bataryalara, bağlantılı araç teknolojilerinden otonom sürüşe kadar pek çok alanda Türkiye’ye ve dünyaya önemli katkılar sağlayan markaların fuarda sergileneceğini ifade etti. Elektrikli otomobillerden minibüslere, hatta uçan araçlara kadar geniş bir yelpazede teknoloji ve yenilikler, ziyaretçileri bekleyecek.
Karbon Ayak İzinde Fosil Yakıtlı Araçlar İkinci Sırada
Haydar İlk, enerji tüketiminin sanayileşmeyle arttığını ve karbon emisyonu üretiminde enerji sektörünün birinci sırayı, ulaşım araçlarının ise yaklaşık yüzde 24 ile ikinci sırayı aldığını belirterek, “Avrupa’da birçok otomobil üreticisinin 2025-2035 yılları arasında benzinli ve dizel motorlu araçları seri üretim bantlarından kademeli olarak indireceğini göreceğiz. Elektrikli araçlar, içten yanmalı araçların yerini alacak ve önümüzdeki 5 yıl içinde hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline gelmeye başlayacak. Şarj altyapısının zorunlu hale gelmesi ve gelişen otonom sürüş teknolojileri, sosyolojik olarak da günlük hayatımızı değiştirecek” dedi.