Nissan, gelecek dönemde performansını artırmak adına dört yıllık bir dönüşüm planına odaklandı. Nissan Next olarak ifade ettiğimiz bu yeni dönemde, bulunduğu pazarlardaki konumu daha da güçlendirmek adına hızlı, yalın ve çevik bir yaklaşımı devreye aldı ve değişim hızla başladı.
Hem marka değerini yükseltmek hem sürücülere daha keyifli ve benzersiz sürüş deneyimi yaşatmak hem de teknolojinin geleceğinde iz bırakmak adına gerçekleşecek çalışmalar tüm heyecanıyla devam edecek.
İçinde bulunduğumuz dönemde insan odaklı olmak büyük değer taşıyor. Nissan, müşteri beklentilerini anlamanın ötesinde bu beklenti ve ihtiyaçları öngörerek; araçlarını geleceğin teknolojileri ile harmanlayarak sürücülerin hayatının bir parçası haline getirmeyi amaçlıyor.
Dün gerçekleşen Nissan Ariya’nın dünya lansmanı bu yaklaşımın bir göstergesi ve Nissan için inovasyona, fütüristik teknolojiye ve sürdürülebilirlik konusuna odaklandığı yeni bir tasarım döneminin başlangıcını temsil ediyor. Bu da Nissan’ın EV alanındaki yenilikçi konumunu güçlendirirken NIM vizyonunu pekiştirmesini sağlıyor.
Önümüzdeki 18 ayda lansmanı yapılacak 12 yeni modelden biri olarak Nissan Ariya, EV ve SUV’ler dahil olmak üzere temel güçlü yönlerimize odaklandığımız Nissan’ın dönüşüm sürecini temsil ediyor.
“Türkiye’nin de içerisinde yer aldığı Afrika, Orta Doğu ve Hindistan bölgesi, Nissan Global için çok önemli bir pazar.”
SUV segmentindeki liderliğimizin verdiği güç ile gelecek dönemdeki konumumuzu, otonom sürüş ve elektrik araçlar alanında da taçlandırmayı amaçlıyoruz. Türkiye, elektrikli araçlar konusunda her geçen gün daha elverişli bir pazar haline geliyor. Bu noktada Nissan dünyasında ülkemizin önemi ve değeri artıyor.
Gelecekte, Nissan Türkiye olarak NIM teknolojileri ile donatılmış, sürüş deneyimini dış dünyayla bağlantı kurarak sağlayan modeller ile yerimizin hazır olduğunu düşünüyorum. Çünkü teknoloji, Nissan’ın varlığının temel taşı ve her zaman teknolojimizin insanların yararına olmasına odaklanıyoruz. Nissan söz konusu olduğunda hem insan odaklı hem de teknik olmaktan bahsedebiliriz.
Bağlı bulunduğumuz AMI bölgesi, genç nüfusu, global otomotiv pazarının %10’luk bir bölümünü temsil eden müşteri profili ile birçok fırsatı da içinde barındırıyor. Bu noktada halihazırda müşteri odaklı bir yaklaşımla çalışan Nissan için bu müşteri taleplerini, değişen ihtiyaçları anlamak ve buna uygun çözümler sunmak oldukça öncelikli.
“Türkiye olarak Nissan’ın büyümesine katkı sağlamayı hedefliyoruz.”
Nissan, AMI bölgesinde başarılı bir konuma sahip, ancak bu bölgenin potansiyelini bilerek hem performansımızı hem de varlığımızı bir adım öteye taşımayı ve Nissan’ın büyümesine katkı sağlamayı hedefliyoruz. Örneğin odaklandığımız ana modeller üzerindeki stratejilerimizi geliştiriyoruz. SUV stratejisi bunlardan biri…
Yeni Juke ve Yeni Qashqai önümüzdeki dönemde müşterilerimizle buluşturacağımız modellerimizden ve NIM özellikleri ile benzersiz bir sürüş deneyimi vaat ediyor.
2021 yılının başında öncelikle Yeni Juke ve sonraki aylarda da Yeni Qashqai müşterilerimizle buluşacak. Yeni Qashqai aracımızda ilk defa ürün yelpazemizde yer alacak E-Power teknolojisi de planlanıyor.
Ayrıca Türkiye, yine 2021’de %100 elektrikli Nissan Leaf’in lanse edileceği ilk pazar olacak. Daha önce de paylaştığımız gibi EV pazarına hızlı bir giriş yaparak bugüne kadar globalde yarım milyon adedin üzerinde satış rakamına ulaşan Leaf ile elektrikli araç pazarında liderlik hedefliyoruz.
Nissan’ın yeni dönemini Türkiye, bu yeni model lansmanları ile karşılayacak. Elbette Nissan Next çatısı altında teknolojik ve otomotivin geleceğini ifade edecek özelliklerle modellerimizi taçlandıracağız.
“Yeni Nissan logosu, DNA’mızda bulunan; zorluklara meydan okuyan, tutkulu ve yaratıcı marka olma özelliklerini yansıtıyor.”
Nissan’ın logosu 20 yıldır araçlarında bir yol gösterici oldu ve tüm kimliğini araçlarında birden fazla temas noktasında yansıttı.
Nissan’ın logosu, kurucusu Yoshisuke Aikawa’nın “Güçlü bir inancınız varsa, güneşe bile nüfuz eder” anlamına gelen bir inanca sadık kalmıştır.
Nissan’ın yeni logosu, son yirmi yılda toplumdaki önemli değişiklikleri yansıtırken bu özü canlı tutuyor.