Şirketten yapılan açıklamaya göre, New York’ta araç çağırma hizmetiyle tanınan elektrikli araç (EV) girişimi Revel, EV şarj altyapısını genişletmeye odaklanmak için araç paylaşımı işinin faaliyetlerini resmen durdurdu. Hareket, 2019’da elektrikli scooter kiralama ile başlayan orijinal modelinden stratejik bir dönüşe işaret ediyor.
Pazartesi günü Revel’in uygulaması ve web sitesinde yer alan bir bildirim, kullanıcılara araç paylaşım hizmetinin “kalıcı olarak kapatıldığını” bildirirken, şirket hızlı şarj ağını planlanan ek siteler ve şehirlerle büyütmeyi taahhüt ediyor. Şu anda Revel, New York’ta beş ve San Francisco’da bir şarj istasyonu işletiyor.
Revel’in kurucu ortağı ve CEO’su Frank Reig, TechCrunch’a yaptığı açıklamada, “EV geçişini ilerletmenin en iyi yolunun, araç paylaşımı hizmetimizi sona erdirmek ve en büyük şehirlerimizin elektriklenmeye devam etmek için ihtiyaç duyduğu hızlı şarj altyapısını oluşturmaya odaklanmak olduğuna dair zor bir karar verdik” dedi.
Kapatmanın bir parçası olarak Revel, filosunu oluşturan Tesla ve Kia araçlarını satacak veya iade edecek. Ek olarak, şirket, Reig’in Bloomberg’e her birinin 20.000 ila 25.000 dolar arasında getirebileceğini söylediği 165 “kiralık araç plakasını” satmayı planlıyor.
Revel, şarj istasyonlarını ilk olarak 2021’de araç çağırma hizmetinin yanı sıra piyasaya sürdü, ancak ilk yıllarda yavaş bir benimsemeyle karşı karşıya kaldı. Şirket, şarj ağının toplam kullanımının 2023’ün başlarında yalnızca %21 olduğunu ve bu kullanımın çoğunluğunun kendi araç filosundan geldiğini bildirdi. 2025’in başlarında, kullanım %45’e yükseldi ve yalnızca %12’si Revel’in filosuna atfedilebilirdi.
Şirket, Uber ile bir ortaklığa girdikten sonra 2024’te önemli bir destek aldı ve Uber’in birçok sürücüsünü Revel’in şarj cihazlarını kullanmaya yönlendirdi. Revel şimdi 2026’nın sonuna kadar Los Angeles, New York ve San Francisco’da 400’den fazla şarj tezgahı işletmeyi hedefliyor.
Bu değişim, altyapı geliştirmenin şehir merkezlerinde artan elektrikli araç benimsemesini desteklemek için giderek daha kritik olarak görüldüğü EV endüstrisindeki daha geniş eğilimleri yansıtıyor.