Opel’in altıncı nesli ile dünya prömiyerini gerçekleştirdiği efsanevi kompakt modeli Yeni Astra, sahip olduğu estetik ve benzersiz “made in Germany” tasarım detaylarıyla göz dolduruyor. İddialı ve yalın tasarım, yeni Astra’yı markanın tasarım simgesine dönüştürüyor. Yeni Astra’nın tasarım dili ve ürünün geliştirilme süreci, Opel ekip üyelerinin yer aldığı çeşitli sunumlarla YouTube üzerinden yakın dönemde paylaşıldı. Baş mühendis Mariella Vogler’in ardından renk ve döşeme tasarımcısı Ilka Höbermann’ın videosuyla, yeni Astra’nın özenle oluşturulan iddialı ve yalın tasarım dili izleyicilerle buluştu. Tasarım ve geliştirme ekiplerinin yüzde 50’sinin kadınlardan oluştuğu Yeni Opel Astra‘nın dış görünümü, en yenilikçi tasarım ve teknoloji ögelerini bünyesinde barındırıyor. Bu kapsamda aracın normalden daha geniş görünmesini sağlayan ve ön cephesini kaplayan Opel Vizör, ultra ince Intelli-Lux LED® farlar gibi teknolojileri bünyesinde kusursuzca bir araya getiriyor. İç mekanda ise tamamen dijital olan yenilikçi Pure Panel kokpit, zarif kumandalar, koltuk ve kumaşlardaki benzersiz ayrıntılar yeni Astra ile geleceğin teknolojisini ve konforunu sunuyor. Yeni nesil Opel Astra, gelecek yıl ikinci çeyrekte Türkiye yollarına çıkmaya hazırlanıyor.
Efsanevi kompakt model, altıncı nesliyle duyguları harekete geçirirken, iç ve dış tasarımıyla da dikkatleri üzerinde topluyor. İlk göz temasında büyüleyici bir etki bırakmak üzere dizayn edilen yeni Astra’nın görsel özellikleri, geliştirme ve tasarım ekip üyelerinin çeşitli sunumlarıyla YouTube üzerinden otomobil severlerle buluşuyor. Her açıdan gerçek bir tasarım simgesi olarak öne çıkan yeni Astra’nın detayları, baş mühendis Mariella Vogler’in ardından renk ve döşeme tasarımcısı Ilka Höbermann’ın videosuyla zenginleşiyor. Video; yeni Astra’nın yüksek düzeyde nasıl bağımlılık yaptığını, ayrıntılara gösterilen özenle ve alışılmışın dışındaki düşünme yaklaşımıyla, nasıl Opel’in tasarım simgesi haline geldiğini göstermesi açısından önem taşıyor.
Yeni Astra ile Opel tasarım felsefesine “iddialı ve yalın” yorum
Altıncı nesil Opel Astra’nın estetik ve benzersiz “made in Germany” tasarımında, ekibin yüzde 50’sinin kadın üyelerden oluşması önemli bir rol oynuyor. Otomobilin dış tasarım öğelerine bakıldığında markanın yeni yüzü olan Opel Vizör, tıpkı Mokka, Crossland ve Grandland SUV modellerinde olduğu gibi yeni Astra’da da dikkatleri çekiyor. Bu yeni yüz, Opel’in temelinde yer alan dış tasarım öğesi “Opel Compass” felsefesini devam ettiriyor. Söz konusu tasarım felsefesinde, kaputtaki keskin kıvrım ve gündüz sürüş farlarının kanat şeklindeki grafiği gibi dikey ve yatay eksenler, ortadaki Opel şimşek logosu ile kesişirken, dikey olarak konumlandırılan stop lambaları altıncı nesil Astra’nın arka bölümünde kendini gösteriyor. Yeni Astra’nın normalden daha geniş görünmesini sağlayan ve aracın ön cephesini boylu boyunca kaplayan Vizör, ultra ince Intelli-Lux LED® farlar gibi teknolojileri kusursuzca bir araya getiriyor. Bagaj kapağındaki şimşek logosu, aynı zamanda bagaj açma mandalı olarak da görev yapıyor.
Opel renk ve döşeme tasarımcısı Ilka Höbermann yaptığı değerlendirmede, Alman tasarımının kendisi için sadelik, yalınlık ve teknik unsurların birleşiminden oluştuğunu ifade ediyor. Höbermann sözlerini; “Bu yalınlığı korurken üzerine iddialı olmayı eklemek bazen zor olabiliyor. Her şey, her zaman uyum ve doğru denge ile ilgili. Ortaya ise yeni Astra’yı diğer kompakt sınıf modellerden ayrıştıran, başarılı, net ve heyecan uyandıran bir tasarım çıkıyor. Otomobilin karakteristik ve özgün görünümünü altı farklı yeni gövde rengi tamamlıyor. Ekiplerimiz, araca biraz canlılık ve aynı zamanda daha iddialı bir görünüm kazandıran taze ve modern bir sarı geliştirdi” diyerek sürdürüyor.
İçeride, geleceği bugünden şekillendiren dijital Pure Panel kokpit var!
Tüm geliştirmeler sonucunda, altıncı nesil Astra ile birlikte tasarım ve konforda atılımı temsil eden özel bir iç mekan ortaya çıkıyor. Bu kapsamda en ileri teknolojilerle oluşturulan işlevsel tasarım ve dijital kokpit, markanın yenilikçi Alman teknolojisinin yansıması olarak yeni Astra’da konumlanıyor. Astra’nın tamamen dijital kokpiti, aracın versiyonuna bağlı olarak, biri 10 inç olmak üzere iki adet geniş ekran ve sürücü yan havalandırma ızgaralarının birleşimiyle bütünleşik bir görünüm sergiliyor. Pure Panel kokpitin cam göstergeleri sayesinde Astra sürücü ve yolcuları, “görsel detoks” temasına uygun olarak yeni insan-makine ara yüzünü sezgisel olarak kullanabiliyor. Ultra modern kokpit, yolcuların kendilerini güvende hissettiği, aynı zamanda eğlenceli deneyimlere olanak tanıyan bir atmosfer sunuyor.
Estetik ve işlevsel iç mekan
Yeni Astra’nın tasarım ekibi, aracın iç dizaynında kullanılan renkler ve döşemelerin seçiminde, doğru denge kavramı üzerine odaklandı. Direksiyon simidinin ortasındaki Opel Şimşek logosundan, opsiyonel olarak Alcantara veya Napa deri ile de sunulan AGR onaylı ergonomik koltukların kumaşlarına ve dikişlerine kadar her bir benzersiz ayrıntı, Opel’in renk ve döşeme tasarımcılarının imzasını taşıyor. Ilka Höbermann yeni Astra’nın iç mekanıyla ilgili çalışmalarını ise, “Bu malzemeler için en iyi çözümleri bulmak için alışılmışın dışında düşünmek zorundaydık. Gerçekten çok farklı ve çeşitli renkler, dokular, grafikler ve desenler sunuyoruz. Aslında, hepsini bir araya getirmek, en büyük zorluk oldu. Büyük bir yap-boz gibi. Hoş bir kontrast veya denge elde etmek için farklı heyecan verici malzemeleri birleştiriyoruz” ifadeleriyle açıklıyor. En aza indirgenen zarif kumandalar, mat alüminyum bilgi-eğlence çerçeveleri ve tüm diğer özel vurguların Astra’ya çok büyük değer kattığını ekliyor.