Yazar-Özgür Sunay
Uzun zamandır bir Ford Pick-Up 4×4 kullanmamıştım. Bu kadar zaman sonra Ford Raptor ile karşılaşmam bir o kadar da güçlü, sert, zevkli yeri geldiğinde hızlı yeri geldiğinde ise kalıplı çekilin yoldan ben varım gibi bir şey oldu. Bazen ise geceleri müzik son ses tutmayın beni serinlikte boğazda akşamları neresi uyarsa bana… Ford Raptor ile gerçekten güçlü bir şekilde 4×4 kullanmanın farkına vardım. Tadına vardım. Aracın tadı damağımda kaldı. Keşke daha uzun süre bende kalabilseydi.
Aracın dış tasarımını değerlendirecek olursak; Normal diğer rakip pick-up’lardan Raptor olduğu için oldukça farklı. Araca neresinden bakarsanız bakın diğer normal pick-up ‘lara göre özellikle önden de baktığımızda ne kadar geniş yapılı ve kaslı olduğunu, büyük olduğunu görmekteyiz. Ford Rally Team takımı testini yapmış olduğum bu araç ile Transanatolia ralli yarışına da katılmıştı. Aracın ön tarafında, yan tarafında çamurluk ve diğer kısımlarında ne kadar çıkık ve keskin çizgiler olduğunu görüyoruz. Aracın bu şekilde geniş olması ve tasarlanması onu çok yüksek hızlarda dahi yolda tutmayı başarıyor. Yeri geldiği zaman arazide çok güçlü bir pick-up yeri geldiğinde asfalt üzerinde sportif bir otomobilden özellikle virajlarda farkı kalmıyor. Bu aracın tamamı ile alt yapısı şasi ve geniş yapısından kaynaklı.
Özellikle araca yandan baktığımızda ise yüksek çamurluk dodikleri (çamurluk korumaları) ile çok geniş ve büyük ebattaki BF Goodrich All-Terrain önlerde 235/70/R17 Arkalarda 285/70/R17 lastikleri arasında ki boşluk ve yükseklik göze hitap ediyor. Dikkat çekici olarak ön plana çıkıyor. Araçta yer alan özel bu yükseltme kiti aracın standart donanımları arasında yer almaktadır. Aracın aynı zamanda ne kadar tok ve kaslı olduğunun da bir göstergesidir. Yine aracın sağ ve sol binmede-inmede kolaylık sağlayan basamakları dikkat çekiyor. Bunlar kullanımda bir endişe yada problem arazide yaşatmadı.
Aracın alt ön tarafında tampona ve şasiye bağlı ön alt motor korumalık demiri yine ön planda. Bu koruma demiri aracı güçlü kılarken yine Raptor’un özellikleri arasında aracın arazide ya da olası yaklaşma ve kaçma açılarında çarpışmalardan zarar almasını engellemek adına çok iyi olmuş.
Aracın biraz altına doğru eğilip baktığımızda ise hem önde hem de arka tarafında mavi renk ile boyalı özel shock Amörtisörler (Shock Absorbers) yer alıyor. Bu amörtisörler Raptor’u çok farklı kullanım modları ile sürerken asfalt ve farklı yol zeminleri şartlarında aracın konforunu sağlarken ayakta tutuyor. Üzerinde bulunan rakiplerine göre çok farklı bir sisteme sahip olan özel bu amörtisörler ile aracı kullanmak hem zevk ve tat verirken hem de yüksek hızlarda ani yavaşlamalarda hızı süspanse ve tölare ediyor aracı öne ve aşağı doğru basarak yığıyor. Bu şekilde güçlü ve zor zamanlar dahilinde iyi bir frenaj yaparak hatta freni bas-çek ara ara pompalama hareketi yumuşak olarak yaptığınızda araç hem öne doğru kafa sallıyor hem de sizi yavaşlatıyor. Üzerinde ki bu amörtisörler bu anlamda raptor’a çok yakışmış.
Araca içeriden baktığımızda ise çok yönlü ayarlanabilir ön koltukları oldukça rahat bir sürüş sunmakta. Ford Raptor’un mükemmel diyebileceğimiz deri kaplı ve kırmızı ile işaretli olan deri direksiyonu yer alırken direksiyon altında ise hemen F1 vitesleri kullanımda kolaylık ve sportiflik sunuyor. Hemen ön tarafta ise dijital oldukça renkli bir gösterge paneli yine Raptor’da sunulmuş. Orta konsolda ise navigasyon, multimedya, cd çalar ve klima tuşları yer alıyor. Aracın içinde özellikle bir çok yere 12volt çıkışları konulmuş. Aracın 10ileri otomatik vites kolu bulunuyor. Vites kolunun hemen yanında ise 2H-4H-4L olarak 3 seçenekten oluşan bir arazi geçiş kullanım tuşları yer almakta. Bu tuşların hemen üzerinde ise yine arazide kolaylık sağlaması bakımından ESC off tuşu, Arka difransiyeli kilidi devre dışı bırakma tuşu ve arazi şartlarında zor yerlerde dik eğim iniş kontrol tuşu bulunuyor.
Aracın sürüş özelliklerine ve motor yapısına göz atacak olursak; aracın üzerinde 2.0 litre bi-turbo dizel 213 beygir ve 500nm tork sunan ekonomik bir motoru bulunmakta. Aracın sıfırdan 100km hızlanması tam olarak 9.5 saniyeyi buluyor. 2,0 litre EcoBlue çift turbo dizel motor Üst devirlerde küçük turbo devreden çıkarken büyük turbo yüksek güç üretimi için çalışmaya devam ediyor. Asfalt üzerinde 2H kullanımında ilk kalkışlarda ve dik rampalarda güçlü bir çıkış sergileyen Raptor, Arazide ise bozuk engebeli ve bir traktörün dahi zor geçtiği hareket ettiği yollarda özellikle 4H modunda çok iyi bir çıkarıyor. Araç bu anlamda kesinlikle yorulmadan çok basit bir şekilde hiçbir şekilde zorlanmadan en zor yerlerde hareket dahi edebiliyor. Asıl tork ve gücü bu anlamda ağır arazide testimizde görebiliyoruz. Eğim iniş kontrolünde ise kaygan dik kayalık yerlerden araç güvenli ve herhangi bir kayma yapmadan çok başarılı bir şekilde görevini tamamlıyor. Hatta olması gerektiğinden çok daha dengeli çok daha güvenli bir şekilde diyebilirim.
Aracın direksiyon üzerinde birden fazla sürüş modları yer almakta. Bunlar normal mod, Sportif mod, Kum-çakıl, Baja Modu, Kaygan-Kar modu diyebiliriz.
Aracı ben arazide sadece Baja modunda kullandım. Bu arada aracın üzerindeki sticker’larda aracı farklı kılıyor ve yolda çok dikkat çekmenizi sağlıyor. Özel bir araç olduğu belli oluyor. Türkiye’de eğer bir pick-up alacak olsaydım bu şu anda kesinlikle bir Raptor olurdu. Ford, çok daha güçlü 3.0 litre EcoBoost V6 benzinli 288 beygir güç üreten yeni Raptor’u ise kısa bir zaman sonra piyasaya sunacak. Bunu merakla bekliyor olacağım…