Batılı sürücüler, araçlarda yapay zeka kullanma konusunda Çinli veya Hintli sürücülere göre 5 kat daha fazla endişe duyuyor….
Otomotiv endüstrisi, otomobil üreticilerinin sürücülerin gelişen beklentilerini karşılamak için en son teknolojileri benimsemesiyle yıllar içinde önemli ölçüde değişti. Teknoloji endüstrisinde inovasyonun temel taşı olan yapay zeka, bu değişimin merkezi haline geldi. Yapay zeka heyecan yaratırken, aynı zamanda korku ve şüpheciliği de körükleyerek sürücülerin araçlardaki rolünü nasıl gördüğü konusunda büyük bir Doğu-Batı ayrımını ortaya koyuyor.
TechGaged.com tarafından sunulan verilere göre, Batılı sürücüler, araçlardaki yapay zeka konusunda Çinli veya Hintli meslektaşlarına göre beş kat daha fazla endişe duyuyor.
Batılı sürücülerin %60’ından fazlası, sürüş yardımında yapay zeka konusunda şüpheci veya kayıtsız
Yapay zekanın ana akım haline gelmesinden yedi yıl sonra, araç kullanımı hala karışık duygulara neden oluyor. Bazı sürücüler otonom sürüşü mümkün kılma ve güvenliği ve yakıt verimliliğini artırma potansiyelini memnuniyetle karşılarken, birçoğu direksiyon başında kontrolü kaybetme konusunda temkinli olmaya devam ediyor. Teknik arızalar ve yetersiz düzenlemeler nedeniyle kaza korkusu sadece şüpheciliklerini körüklüyor. Deloitte’un 2025 Küresel Otomotiv Tüketici Araştırması‘na göre, sürücüler arasındaki yapay zeka şüphecilerinin çoğu Batı ülkelerinde.
Birçok Batılı sürücü, kazalara neden olabilecek arızalardan veya yanlış değerlendirmelerden korkarak kritik durumlarda yapay zekanın güvenilirliği konusunda endişeleniyor. Bağlantılı araçlar büyük miktarda veri toplayarak kötüye kullanım veya gözetim korkularını artırdığından, gizlilik de büyük bir sorundur.
Deloitte’a göre, Batılı sürücülerin yaklaşık %60’ı yapay zekanın araçlarda kullanılmasına karşı ya da bu konuda kayıtsız hissediyor. Örneğin, Amerika Birleşik Devletleri, Birleşik Krallık ve Almanya’daki sürücülerin yaklaşık %25’i için yapay zeka net bir fayda sağlamazken, %30’dan fazlası tarafsızdır. Öte yandan, bu ülkelerdeki sürücülerin yalnızca %40’ı araçlarda yapay zekanın faydalı olduğunu düşünüyor, bu rakam Asya pazarlarından çok daha az.
Çinli ve Hintli sürücüler genellikle yapay zeka konusunda daha hevesli ve bunun birkaç nedeni var. Çin’de, akıllı şehirleri ve otonom sürüşü teşvik eden hükümet destekli girişimler, trafik de dahil olmak üzere yapay zeka etrafında bir iyimserlik kültürü yarattı. Bu arada, Hindistan’ın büyüyen orta sınıfı ve kötüleşen trafik koşulları, yapay zeka destekli araçları oldukça çekici hale getiriyor.
İstatistikler, Çin, Hindistan ve Güneydoğu Asya’daki sürücülerin yalnızca %5’inin araçlarda yapay zekayı yararsız bulduğunu ve bu oranın Batı ülkelerine göre beş kat daha az olduğunu gösteriyor. Aynı zamanda, Hintlilerin %82’si ve Çinlilerin %77’si daha güvenli ve daha akıllı ulaşım sistemleri için yapay zeka çözümlerini benimsemeye istekli.
Hırsızlığa karşı izleme, acil yardım ve trafiğin otomatik olarak algılanması, yapay zekanın araçlarda en çok kullanıldığı durumlardır
Deloitte’un anketi, sürücüler arasında en popüler yapay zeka destekli özellikleri de ortaya çıkardı. Hintli sürücülerin %86’sı, Çinli sürücülerin %78’i, ABD’li sürücülerin %62’si ve Birleşik Krallık’taki sürücülerin %58’i bu hizmet için ekstra ödeme yapmaya istekli olan acil yardım listenin başında yer aldı.
Hırsızlığa karşı takip, Hindistan’da %88, Çin’de %77, ABD’de %60 ve Birleşik Krallık’ta %65 payla en çok tercih edilen ikinci hizmet oldu. Diğer araçların ve yayaların otomatik olarak algılanması, Çinli sürücülerin %81’i ve Hintli sürücülerin %75’i tarafından benimsenen bir diğer önemli özellikti, ancak ABD’nin yalnızca %60’ı ve Birleşik Krallık’taki sürücülerin %50’si tarafından benimsendi.
Anket ayrıca, Hintli sürücülerin %87’sinin ve Çinli sürücülerin %80’inin bir sonraki araçlarının bir akıllı telefona bağlanabilmesi gerektiğine inandığını, bu oranın ABD ve İngiltere’deki meslektaşlarından yaklaşık %20 ve Almanya veya Japonya’dan neredeyse iki kat daha fazla olduğunu gösterdi.