ZF‘nin Ticari Araç Çözümleri bölümü (CVS), karbondan arındırılmış mobiliteye geçişi desteklemek için yeni bir hibrit şanzıman geliştirerek ticari araç teknolojisinde öncü çözümler sunmaya devam ediyor. Sektör lideri TraXon ailesinin bir parçası olan TraXon 2 Hibrit, ticari araç operatörlerinin karbon emisyonlarını önemli ölçüde azaltmalarını sağlarken içten yanmalı bir motorun sağladığı avantajlarını da koruyor.
Binek otomobiller için hibrit teknolojiler geliştirme konusunda kapsamlı deneyimi olan ZF, bu teknolojileri ticari araçlar için uygulanabilir çözümlere uyarlayabilecek Ar-Ge gücüne sahip. ZF’nin farklı mobilite uygulamaları genelinde teknolojik ilerlemeler sunma kabiliyeti, CVS bölümünün ticari araç endüstrisi için temel teknolojiler geliştirmesini ve üretmesini sağladı.
ZF Yönetim Kurulu Üyesi ve Ticari Araç Çözümleri Bölümünden sorumlu Dr. Peter Laier, “TraXon 2 Hybrit’in geliştirilmesi sürecinde, farklı bölümlerimizin bir araya gelerek oluşturduğu sinerji, ticari araçların karbon emisyonunu etkin bir şekilde azaltmak için müşteri ihtiyaçlarını hızlı ve esnek bir şekilde karşılamamızı ve uygulanabilir teknolojiler yaratmamızı sağlıyor. Bunu yaparken, sadece sektörün değişen ihtiyaçlarını karşılamakla kalmıyoruz, aynı zamanda ZF’yi çok esnek bir portföy ve çok esnek bir üretimle dönüşümün hızını belirleyen güçlü ve güvenilir bir ortak olarak konumlandırıyoruz” dedi.
ZF’nin en önemli avantajlarından biri de ticari araç üreticilerinin ve filo operatörlerinin kapsamlı ihtiyaçlarını ve uygulamalarını karşılayan geniş ürün portföyüdür. Yenilikçi araç hareket kontrol sistemi cubiX’ten yeni nesil elektrikli tahriklerin tam bir yelpazesinin piyasaya sürülmesine kadar ZF, farklı mobilite uygulamaları için Ticari Araçlar bölümünde de inovasyonu geliştirme ve endüstriyelleştirme kabiliyetine sahip. Bu, ZF’nin üreticilere daha akıllı, daha güvenli ve daha sürdürülebilir araçlar geliştirmeleri için cazip çözümler sunmasını sağlıyor.
Bu güç, geniş ürün portföyüyle birleşince CVS bölümü 2023 yılında güçlü sonuçlar elde ederek %20 organik büyümeye ulaştı ve %15 büyüyen pazarın önemli ölçüde üzerinde performans gösterdi.
Sıfır emisyona doğru
ZF, yeni nesil elektrikli aktarma organlarıyla, elektrik bataryalı veya yakıt hücreli araçlar için farklı ve teknolojiye açık çözümler sunarak çok çeşitli ticari araç uygulamalarını elektriklendiriyor. Merkezi tahrikler, CeTrax 2 ve CeTrax 2 dual ile elektrikli aksları AxTrax 2, AxTrax 2 dual ve AxTrax 2 LF’yi içeren E-Mobility Kit’i, üreticilerin sıfır emisyonlu elektrikli araçlar üretmek için ihtiyaç duyduğu çözümü sağlıyor.
ZF’nin içten yanmalı motor (ICE) ile çalışan bir kamyon-treyler kombinasyonunu etkili bir şekilde hibrite dönüştüren en yeni konsepti AxTrax 2, bir treylere bile entegre edilebiliyor. Bu sayede AxTrax 2’ye sahip bir treyler elektrikli aracın menzili de uzatılabiliyor. Düzenleyici onayı bekleyen konsept, yakıt emisyonlarını %16’ya kadar azaltabiliyorken, plug-in versiyonunda bu oran %40’a kadar ulaşabiliyor.
Şirket ayrıca ZF Global Teknoloji Günü’nde yenilikçi Frenleme ve e-Sürüş Sinerji Programını sundu. Sistem, elektrikli tahrik ile EBS fren kontrolü arasındaki bağlantıyı optimize ediyor. Ek frenleme enerjisi geri kazanım için kullanılıyor, aracın menzilini artırıyor ve ayrıca daha yumuşak kalkış yetenekleri sağlıyor.
ZF’ten Dijital Çözümler
ZF’nin dijital filo yönetim platformu olan SCALAR, filo yöneticilerinin operasyonlarını, gerçek zamanlı, yapay zeka tabanlı otomatik karar alma ve verimlilik iyileştirme araçlarıyla yönetmelerini sağlıyor. OEM’ler araçlarının gerçek dünya ortamlarındaki performansını ölçmek için SCALAR’dan gelen veri ve içgörülerinden de yararlanabiliyorlar. Platform, insan kontrollü ve otonom araçlarla çalışabiliyor.
ZF’nin ticari araç uygulamaları için cubiX araç hareket kontrol sistemi, sanal sürücü sistemlerinden gelen sürüş talimatlarını araç aktüatörleri tarafından gerçek araç hareket komutlarına dönüştürüyor. Bu da konvansiyonel ve elektrikli araçlar da dahil olmak üzere araç stabilitesini, emniyetini, hassasiyetini ve performansını garanti ediyor. Sistem yakın zamanda müşteriler ve iş ortaklarıyla, gerçek yaşam koşulları altında, örneğin otomatik yük sahası operasyonu için bir proje olan SAFE20 ile, sahada başarıyla test edildi.
Bu nedenle ZF, entegrasyon ve sistem mühendisliği konusundaki derin anlayışı ve uzmanlığı sayesinde müşteriler için araç içi uygulamayı basitleştirerek, hazır otomasyonlu araç hareket kontrolünü mümkün kılıyor ve yazılımlı araçlara giden yolu açıyor.
Sıfır Kazaya Doğru
ZF, gelişmiş güvenlik sistemleri alanında üstünlüğünü sürdürüyor. Ticari araç sektörünün en geniş ürün portföyünü sunan ZF, bu teknolojileri, tek tek bileşenlerden tam sistem çözümlere kadar tedarik etmek için benzersiz bir konumda. Güvenlik platformlarından yararlanan ZF, müşterilerin bölgesel güvenlik düzenlemelerini karşılamak için ihtiyaç duyduğu çözümleri tedarik edebiliyor. ZF’nin ticari araç bölümü, ZF Group’un diğer otomotiv bölümlerinin paylaştığı yetkinliklerden nasıl faydalandığının bir başka göstergesi olarak, binek araç bölümlerinin radar ve kamera gibi ürünlerdeki teknik uzmanlığından da yararlanıyor.