Page 28 - Automobile Magazine - 9.YIL Özel Kasım Sayısı Türkçe-İngilizce E-Dergi.
P. 28

Editor’s Location





        Gelecekte Ulaşım...


        Transport in the future...                                     By Design




          1973 yılında doğdu. Mimar Sinan Üniversitesi Güzel
          Sanatlar Endüstri Ürünleri Tasarımı mezunu.                  Yazar - Writer | Gökçer ALP
          He was born in 1973. He is a graduate of Mimar Sinan
          University Fine Arts Industrial Design.



                                                                   DÜŞEY TRAFİK
                                                                   Son yıllarda Google da dahil çok sayıda girişimci, geleceğin otomobilleri
                                                                   üzerine çözüm önerileri sunmaya başladı. Pek çok insan Google’ın
                                                                   bireysel aracını çok beğendi, ben ise bu aracın tam bir öngörüsüzlük
                                                                   abidesi olduğu görüşündeyim. Neden mi? Birincisi; bugün yüzyüze old-
                                                                   uğumuz hava ve çevre kirliliği, yoğun trafik, iklim değişikliği gibi sorun-
                                                                   ların tamamında en büyük pay sahibi bireysel ulaşımdır. Elektrikli ya da
                                                                   hidrojen yakıt hücreli araçlar bu anlamda kalıcı bir çözüm üretemez; zira
                                                                   bu tür araçların doğayı daha az kirlettikleri gerçeğine alışılır alışılmaz, bu
                                                                   araçların sayısı katlanarak artacak ve dönüp dolaşıp benzeri sorunların
                                                                   yeniden ortaya çıkmasına neden olacaktır. Ayrıca çevresel sorunlara
                                                                   bir nebze çözüm getirse de, trafik sorunu katlanarak artacaktır. Uçan
                                                                   araçlar hayal etmenin mantığı biraz da bu trafik sorunuyla ilgilidir: Çok
              950'lerde ve 60'larda yayınlanan ve 2000'li yılları anlatan çizgiromanları   katlı bir trafik akışı. Trafik yoğunlaştıkça uçan araçlar başka sanal katlara
              incelerseniz, uçan otomobiller görürsünüz; ancak ne hikmetse, havada   yönlendirilecek, ya da tıpkı gökdelen asansörleri gibi belli yönlerde
              uçacak kadar teknoloji ve bol enerji kaynağı bulunmuş olmasına karşın,   giden araçlar belli katlarda trafiğe katılacaktır. Bunun trafik keşmekeşini
       1araçların tasarımı Citroen DS'tir hâlâ. Bu aslında biraz sinematografik diye-  bir nebze azaltması öngörülebilir, ancak istediğiniz kadar uçun, bir yere
        bileceğimiz bir olgunun sonucudur: İnsanlara, daha önce hiç görmedikleri biçimlere   “konmak” zorunca kalacaksınız, işte bu konma bütün çözümlerinizi
        sahip bir şeyler gösterirseniz, ne gösterdiğinizi anlamazlar, illâ ki açıklamanız gerekir   taca çıkaracaktır. 6 şeritli bir yol düşünün; sonunda 2 şeride düşüyor. 6
        "Gelecekte filanca cihazlar böyle olacak" diye. Daha kolay olan yol, bugün zaten   şeritli yol ne kadar trafiği kaldırabilecek olursa olsun, yolun genelindeki
        tanıdıkları nesneleri geleceğe götürmektir, bu sayede fazladan açıklama yapmanıza   trafiği sondaki 2 şeritli kısım belirleyecektir: 2 şeritli kısımdaki yığılma ve
        gerek kalmadan anlarlar gösterdiğiniz / izlettiğiniz nesnenin ne olduğunu. "I robot"   sıkışıklık, 6 şeritli kısımdaki akışı da bozar. Araçları farklı yüksekliklerde
        filminde tüm otomobillerin Audi R7 bazlı olmasıyla, 1960'larda yayınlanan çizgi-  yer alan sanal caddelerde uçursak da, ineceğimiz yerdeki trafik ya da
        romanlardaki uçan otomobillerin Citroen DS olması aynı sebeptendir. Bunun bir   koşullar neyse, havadaki trafiği de o belirleyecektir.
    28  sebebi daha vardır aslında: Yaşadığınız çevrede bildiğiniz, tanıdığınız, gördüğünüz   TASARIM
                                                                   Sinematografik şartlanmaları bir kenara bırakırsak, geleceğin otomo-
        en teknolojik ve gelecekçi tasarım neyse, ister istemez geleceği de onu baz alarak
        hayal edersiniz. Bir şeyin nereye gittiğini anlamak için bakılacak 2 şey vardır,   billeri havada uçacak ya da hava yastıkları üzerinde ilerleyecekse,
      MAGAZINE.COM.TR  de hava ulaşımına geçilmiştir ki; gerek hız, gerekse kullanılan teknoloji bakımından   Elbette ki hayır. İlk zamanlar benzerdi, çünkü “araba” denince akla gelen
        nereden geldiği ve şu an nerede olduğu. Ulaşım karada başlamış, oradan nehirlere
                                                                   tasarımlarının bugünkü otomobillere benzemesi son derece saçma bir
                                                                   beklentidir. Bugün kullandığımız otomobiller at arabalarına benziyor mu?
        ve durgun sulara geçmiş, sonrasında denizler ve okyanuslar aşılmıştır, nihayetinde
        en gelişmişi hava ulaşımıdır. Şu halde, gelecekte ulaşımdan bahsedeceksek ibreler
                                                                   şey oydu. Ancak 100 yıl içinde kendi tasarım dilini oluşturan otomobiller,
        ister istemez gökyüzünü gösterecektir. Öte yandan, istediği kadar havada uçsun,
                                                                   bugün artık at arabalarına zerre kadar benzemiyor. Uçan ya da hava
        geleceğin ulaşım araçları, bugünkü otomobillerimizin yerini alacağı için hâlâ otomo-
                                                                   yastıkları üzerinde veya manyetik kaldırma/iteleme ile ilerleyen bir aracın,
                                                                   tekerleklerinin olmayacağı açık. Ayrıca bu tarz araçlarda içten yan-
        bil olarak kalacaktır; bu yüzden de görsel olarak hâlâ "otomobil" gibi görünmelidir.
      AUTOMOBILE  Otomobilin en gelişmiş hâli nedir? Zevkler ve renkler değişse de, büyük çoğunluk   malı motorlar da yer almayacak. O halde neden hâlâ ön çamurluk-ön
                                                                   kapı-arka kapı-arka çamurluk şeklindeki standart sedan profili ya da ön
        için zirve noktası spor otomobillerdir. İşte bu yüzden gelecekte kullanılacak olan
        bireysel ulaşım araçları hâlâ otomobil olacak ve en gelişmiş ulaşım biçimi olan hava  çamurluk-kapı- arka çamurluk şeklindeki coupé tasarımı baz alınsın ki?
        ulaşımını kullanmak üzere uçabileceklerdir. Tabi ki bütün bu öngörüler, demin bah-
                                                                   ASIL SORU
        settiğim 2 temel şeyin etkisi altında şekillenmektedir. Eğer konuya yakıt ve enerji
        verimliliği, çevre, trafik, şehirleşme gibi açılardan bakacak olursak, uçan otomobiller  Gelecekte hâlâ bireysel ulaşım araçlarını kullanıyor olacaksak, sormamız
        düşünülebilecek en korkunç çözümdür. Canlı sağlığı üzerinde hiç bir etkisi olmayan  gereken en temel soru, gezegenimizin bunu kaldırıp kaldırmaycağıdır.
        ve sınırsız çevrime sahip yepyeni bir enerji kaynağı bulunmadığı sürece tabi.  Bugünkü teknolojimiz ve seyahat şekillerimiz, yakıt verimliliği konusun-
                                                                   da berbat. En verimlisi dizel, o bile %35’ten fazla verimli değil. Dizel
        BEN KENDİM KULLANIRIM...                                   araçlarda yaktığmız 100 litre yakıtın 65 litresi boşa yanıyor! Şu halde
        Geleceğin otomobilleri ile ilgili bir diğer yaklaşımsa; kendi kendini kullanan kapsül   öncelikle yeni ve sonsuz çevrime sahip bir enerji kaynağını kullanan
        şeklindeki araçlardır. Bu yaklaşımı ortaya atanların, otomobilin aynı zamanda bir   bir motor bulmak gerekiyor. Manyetizma? Belki... Peki yoğun trafikte
        zevk aracı, bir statü ve yaşam tarzı göstergesi olduğunu göz ardı ettikleri açıktır.   manyetik alanla çevrili binlerce aracın hem sürücülere hem de çevredeki
        Almanya’nın hız sınırı olmayan otobanlarında 300 km/s ile araba kullanan bir Ferrari  diğer canlılara etkileri ne olacak?Evrende en bol bulunan element olan
        sahibine, ya da araçla birlikte gelen özel yapım şemsiyesi bile yüzlerce pound   Hidrojen? Geçici bir süreliğine belki... Egzostunda su buharı atıyor
        değerindeki bir Rolls Royce’ün lüks meraklısı sahibine, en düşük gereklilikler   diye çevreci olduğunu düşünebiliriz, ama milyonlarca aracın yayacağı
        çerçevesinde tasarlanmış bir kapsülü satamazsınız! O kadar uzağa bile gitmeye   toplam su buharının da en nihayetinde küresel bir etkisi olmayacak mı?
        gerek yok; benim gibi çok sürücü var otomatik vitesten bile hoşlanmayan. Çünkü   Çözümü yanlış yerde ya da yanlış şekilde aradıığımız ortada. Yapılması
        otomobil “sürmek” bir zevktir ve bu zevkin büyük kısmı, o araca hâkim olma   gereken, sadece yakıt açısından değil, trafikte kapladığı yer açısından
        hissinden kaynaklanır; otomatik vites sürücünün tekerlek - motor eşleşmesindeki   da en ekonomik çözümü geliştirmek. Nüfus artmaya devam ederken,
        insiyatifini elinden aldığı için sürüş zevkinin yarısını götürür. Bizim gibilere otonom   bi yandan da biresysel ulaşımın yaygınlaşması trafiğin de, çevresel
        denen ve kendi kendini kullanan otomobiller satamazsınız örneğin.  felaketlerin de çözümü olamaz!
      Automobile Magazine  |  FORMULA 1 TURKISH GRAND PRIX 2020
   23   24   25   26   27   28   29   30   31   32   33