TEST: Dacia Duster 4×4 Laurette modelini Ralli Etaplarında Test Ettik..!

®
Çok Okunanlar

Mercedes-Benz sponsorluğunda Budapeşte Festival Orkestrası

Mercedes-Benz, İstanbul Müzik Festivali’nin bu yıl da “Yüksek Katkıda Bulunan Gösteri Sponsoru” Mercedes-Benz’in sponsor olduğu Budapeşte Festival Orkestrası & Iván Fischer & Francesco...

Yakıt Tüketimi ve Emisyonlara Yönelik Çözümlerini Sunuyor

Allison Transmission, yakıttan bağımsız tahrik çözümlerinden belediye ve atık toplama araçlarına yönelik Allison eGen Power® tam elektrikli akslara kadar...

Tırmanma Sırası Kocaeli Kartepe’de…

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi desteğiyle Kocaeli Otomobil Spor Kulübü tarafından düzenlenen ve AVIS 2024 Türkiye Tırmanma Şampiyonası ikinci ayağı olan...

“Türkiye, globalde Uber’in öncelikli ülkelerinden birisi”

Bahadırlı, Sakarya'nın Sapanca ilçesinde düzenlenen Uludağ Ekonomi Zirvesi'nde, şirketin global ve Türkiye hedeflerine ilişkin soruları yanıtladı. Türkiye'de şu anda sadece...

DACIA DUSTER’I İLE BİR KEZ DAHA ZİRVEDEYİZ!

Yazı ve Fotoğraf: Umut Özgür SUNAY

Dacia markasının Duster 4×4 modeli ile ilk olarak lansmanında FAS çöllerinde tanışmış ve test etmiştim. O zamandan itibaren ilk defa yeniden Duster’ın sürüş koltuğuna geçtim. Ama bu sefer yalnız değildim. Ümit İlhan arkadaşımda bana yardımcı oldu. Duster 4×4 aracımızı bu sefer Türkiye Ralli Şampiyonasın düzenlendiği İstanbul Şile Ralli Etaplarında test ettik. Oldukça kırıcı yerleri de olabilen parkurda normal bir otomobil ile gidebilmek o kadar da zor değil. Fakat otomobilinizi doğru kullanmak bu parkurda önemli. Hızlı bir şekilde ralli otomobillerinin bile zaman zaman kırılabildiğini hatırlatmak isterim. Lastiklerimiz ‘in de bu tarz yerlerde ve arazi şartlarında önemi çok büyük. İşin büyük kısmı lastikler üzerinde diyebiliriz.

img_20161017_175248

Lastiklerimiz Continental markasının arazi ve asfalt yola uygun olan her iki durumda da kullanabileceğiniz Conti LX modeli. Aynı zaman da bu lastiğin özelliği üzerinde ki desenleri bakımından yağmur ve kaygan yollarda fren hakimiyetinize yol tutması bakımından ayrıca yardımcı oluyor.  Çok fazla sert olmayan hamuru ile de konforlu bir şekilde yol alabiliyorsunuz. Duster’a baktığımızda o zamandan bu zamana pek bir şey değişmemiş. Değişen bir kaç şey içeride konulan bir ekran var. Bu ekran aynı zamanda geri görüş kamera özelliğine de sahip. Yine ön tarafta çakmak şarj çıkışı ve usb girişi bulunuyor. Fakat bize sürüşte yardımcı olacak şeyler bunlar değil elbette. Aracımızın vitesini 4×2 modundan Otomatik dört çeker moduna alıyoruz.

img_20161017_175620img_20161016_221124

 

Duster’ sert bir vites yapısına ve kullanıma sahip. Fakat oldukça torklu bir araç. 4×4 alt yapısıda oldukça kuvvetli. Bu bakımdan arazi şartlarında şase yapısının kısa olması ve yerden yüksek bir karın açısı ile oldukça da iyi. Aracımızda ESP devrede iken çamur ve arazi de son sürat hız yapıyoruz. Amacımız Duster’ın limitleri dahilinde neler yapabildiği? Nereye kadar yolda kalabilecek? yada tutunmayı başarabilecek mi? Tabi bunla beraber aradığımız tüm soruların cevabını parkurumuzda Duster’ı test ettikçe bulabiliyoruz. Zamanın da bana verdiği güveni yine tazeliyor. Dacia Duster kadarı ile…Parkur boyunca engebeli sarp kayalara sahip yol üzerinde araç ile hızla ve kayarak ilerlerken kayaların üzerinden uçarak geçtiğimiz durumlar da oluyor.

img_20161015_161022 img_20161015_161122

Sonuç olarak zamanında WRC şampiyonasının da düzenlenmiş olduğu gerçek bir ralli yolundayız. Duster ise oldukça standart bir donanıma sahip tek artımız kuvvetli şasi yapısı ve 4×4 arazi vitesimiz. Lastikler ise çok önemli. Duster zorlu parkurumuzdan ve kuvvetli pilotajımızdan sonra testimizden artı puanlar almayı başarıyor. ESP’si kaygan zeminda arka tarafı tutmayı yetecek kadar çok başarılı olmasa da sonuç itibarı ile yüksek hızlarda buna dayanmayı başarabilen nadir modeller arasına girebiliyor. Yine Duster’ın ABS ve fren yapısı bizi çakıllı kaygan zeminde durdurmayı başarmasa bile hatırı sayılabilecek kadar kuvvetli olduğunu görüyoruz. Özellikle 4×4 modda iken yüksek torkumuz sayesinde 2. ve 3. vites aralıklarında hiç zorluk çekmeden araç çok çabuk hızlanabiliyor. Arazi ortamında eğimli virajlı kesimlerde yavaşladığımız yerlerde yüksek viteslerde dahi 4. viteste iken araç hızını almakta başarılı. Zaten en fazla bu parkurda 2. 3. ve 4. vitesleri daha çok kullanıyoruz. Dacia Duster’ın off-road becerisine göz attığımızda Yerden yüksekliği ve alt tasarımındaki geniş açılarıyla off-road becerileri yüksek, yolda ve arazide çok çeşitli koşulların üstesinden gelebilecek durumda. Boyutlarına rağmen yine de kompakt bir araç olan Dacia Duster’ın çevikliği ve tüm zeminlerdeki performansı üst düzeyde. Kısaltılmış birinci vitesiyle Dacia Duster’ın vites kutusu düz olmayan zeminleri aşmanızı, yokuşta veya ağır yük taşırken sorunsuz kalkmanızı ve dik yokuşlarda aracın geriye kaymamasını sağlamakta. Donanım olarak baktığımızda ise; Duster hız ayar ve sınırlayıcı, arka park sensörü, tek dokunuşlu elektrikli cam kumandası ve dış sıcaklık göstergesi, Kolay ve sezgisel kullanımlı navigasyon ve multimedya sistemi MEDIA NAV, 7 inçlik (18 cm) dokunmatik ekranıyla, navigasyon, telefon, radyo, multimedya…
gibi çok sayıda donanım son versiyonuna eklenmiş olduğunu görmekteyiz.

20161015_161757_richtonehdr 20161015_161948_richtonehdr 20161015_161959_richtonehdr 20161015_162023_richtonehdr 20161016_102224_richtonehdr20161016_102209_richtonehdr

 

Dacia Duster test aracımız, Laureate 4×4 – 1.5 dCi 110 bg versiyonu. Fiyatı ise şu anda 68.900 TL en üst donanım 4×4 seçeneği ile birlikte en yukarıda pahalı olan modeli bu oluyor. Aracımızın birazda iç donanım olarak gözüme çarpan eksilerini söylemek isterim; İç ön kısımda tamamı ile tasarımsal hatalar mevcut. Bunlardan ilki koltuk ayar düğmesi; yandan çevirmek sureti ile elinizi araya sokarak koltuk ayar düğmesini çevirerek koltuğunuzu geriye yatırmak istediğinizde sürücü yada yolcu fakretmiyor. Duster’da bu sinirinizi biraz bozabilir. Çünkü ulaşmanız ve çevirmeniz hiş o kadar kolay değil. Bunlardan bir diğeri sağ ve sol ayna ayar düğmesi el freninin altında onada yolculuk esnasında ulaşmanız el freni inik olduğu için mümkün olamıyor. Yine Eco mod ve ESP tuşlarına ulaşımda diğerleri kadar zor olmasa da bence daha kolay ulaşılan bir bölümde olabilirdi. Asfalt kullanımda ise bir  o kadar başarılı ve son derece dizel motor “eco mod” tuşu yardımı ile de olabileceğinden kat ve kat ekonomik. Yalnız 130 km ve sonrasında asfalt uzun yolda debreaj ayağınızın altında bir titreme ve sarsıntı yapabiliyor. Bu da son ekleyebileceğim hoşuma giden araçta hoşuma gitmeyen kısımı idi.

 

https://www.youtube.com/watch?v=uy2ASsODQLs&feature=youtu.be

 

 

Son Haberler

Mercedes-Benz’in 210 milyon TL’lik yatırım

Mercedes-Benz Otomotiv, Gebze’de kurduğu ve tüm Türkiye’deki acentelere parça tedariği sağlayacağı yeni Parça Lojistik Merkezi’nin açılışını gerçekleştirdi. 15 bin...

Diğer Haberler