Stellantis Yeni Nesil Yazılım Odaklı Ürünlerini Dünyaya Tanıttı!
Stellantis Yazılım Stratejisinden Yılda20 Milyar Euro Gelir Hedefliyor!
Mobilitenin her alanına yatırım yapan dünyanın en büyük mobilite şirketlerinden Stellantis, yazılım alanında da büyük bir ivme yakaladı. Küresel yazılım gelirlerini, artan marjlarla birlikte üç yılda 2,5 kat artıran Stellantis, gelir getirebilecek bağlantılı otomobil parkını da 13,8 milyon araca çıkardı. 2023 yılında 94 milyonun üzerinde kablosuz güncelleme sunarak mevcut kullanıcıların ulaşım deneyimini geliştiren Stellantis’in abonelik tabanlı ürün kullanıcıları 2023 yılında 5 milyona ulaştı. Şirketin STLA Brain, STLA SmartCockpit ve STLA AutoDrive gibi yeni nesil teknoloji platformlarının 2024 yılı sonuna kadar teknoloji entegrasyonuna hazır olması beklenirken; şirket, gelişimini hızlandıran ve kaliteyi artıran Sanal Mühendislik Atölyesi de dahil olmak üzere bulut tabanlı tasarım ve test araçlarıyla otomotiv yazılımlarını dönüştürüyor. Şirketin küresel teknoloji geliştirme merkezi, şirketin araç platformlarının her biri için yazılım ürünlerini kişiselleştirerek 7/24 çalışma döngüsü sağlıyor. Stellantis aynı zamanda mevcut ve yeni araçlar için yeni yazılım ürünleri ve bağlantılı özellikler de devreye aldı. Stellantis yazılım stratejisiyle, 10 yılın sonuna kadar yıllık yaklaşık 20 milyar Euro gelir elde etmeyi hedefliyor.
Dünyanın en büyük mobilite şirketlerinden Stellantis, Dare Forward 2030 hedefleri çerçevesinde büyümesini sürdürüyor. Bu kapsamda şirket, 14 ikonik otomobil markası ile tüketici ve ticari kullanıcılarının ulaşım deneyimini iyileştirirken, yeni bağlantılı özelliklerle de bu deneyimi geliştiriyor. Bu çaba, 2021 yılından bu yana 2,5 kat artan yazılım ve bağlantılı hizmetlerden elde edilen yüksek marjlı gelire ivme kazandırdı. Ayrıca aynı dönemde dünya genelindeki abone sayısı 5 milyona ulaştı.
Yazılım oluşturma kapasitesi artırıldı!
Stellantis, gelir getirebilecek araç parkınıyüzde 15 büyüterek 13,8 milyon araca çıkardı. Şirket, 2023 yılında 94 milyonun üzerinde kablosuz (OTA) güncelleme sunarak mevcut araçlara özellikler ekledi ve onları geliştirdi.Tümbunlar, otomotiv yazılım geliştirme hızını, kalitesini ve dağıtımını yeniden tanımlamak için çığır açan Sanal Mühendislik Atölyesi de dahil olmak üzere bulut tabanlı tasarım ve test araçlarını kullanan Stellantis’teki yazılım gelişiminin bir sonraki bölümünün temelini oluşturuyor. Şirket içinde ve stratejik ortaklardan oluşan bir kadroyla geliştirilen yazılım, var olan ve yeni Stellantis marka araçlar için yeni nesil özellikler sağlıyor. Sektördeki değişime dikkat çeken Stellantis Baş Yazılım Sorumlusu Yves Bonnefont, “İki yıldan biraz daha uzun bir süre içinde, geleneksel otomotiv endüstrisi zihniyetinden uzaklaştık ve daha çok bir startup gibi çalışmak üzere kararlı bir değişim gerçekleştirdik. Hıza odaklandık ve kendi yazılım oluşturma kapasitemizi geliştirdik.Bu bize geleceğe yönelik esneklik ve rekabet avantajı sağlıyor. Şimdi bir sonraki adımı atıyoruz ve dönüştürücü STLA Brain, STLA SmartCockpit, STLA AutoDrive yapay zekâ destekli teknoloji platformlarımızın entegrasyonu için teknoloji hazırlığını ölçeklendirmeye başlıyoruz” dedi.Stellantis yazılım stratejisiyle, gelecek 10 yılın sonuna kadar yıllık yaklaşık 20 milyar Euro gelir elde etmeyi hedefliyor.
Şirket içi yetenekler geliştirildi!
Stellantis, 7/24 çalışmak üzere bir küreselteknoloji geliştirme merkezi ayak izinden yararlanarak, şirketin araç platformlarının her biri için yazılım ürünleri inşa etti ve bunları kişiselleştirerek kendi yazılımını geliştirmek için şirket içi yeteneklerini geliştirdi. Stellantis’in en güncel teknoloji platformları şöyle sıralanıyor:
- STLA Brain: Temel mimari, sensörlere ve aktüatörlere kablosuz tam erişim sağlayan merkezi bilgi işlem sunuyor. Karmaşıklığı azaltıyor ve araç başına elektronik kontrol ünitesi (ECU) sayısının yarı yarıya azaltılarak yaklaşık 60 ECU’ya düşürüyor. Yeni özellikler, bugünkü sürecin dörtte biri olan altı aydan daha kısa bir sürede şirket içinde geliştirilebiliyor. Teknolojinin yıl sonuna kadar entegrasyon için hazır olması ve 2025 yılında araçlara entegre olması bekleniyor.
- STLA SmartCockpit: Platform, makine öğrenimi ve yapay zekâ teknolojileriyle destekleniyor.Yeni nesil kişiselleştirme ve bağlantılı yetenekler sunarak kullanıcılara dijital yaşamlarıyla sorunsuz bir entegrasyon sağlıyor. Kullanıcı girdilerine cevap vermek üzere daha az tıklama ile basitleştirilmiş menülere odaklanmak, kullanım kolaylığını önemli ölçüde artırıyor. Yapay zekâ destekli deneyimler, yolculara navigasyon, medya, iklim, aydınlatma ve verimlilik işlevlerinde daha fazla seçenek sunuyor. Buradaki anahtar, kullanıcı tercihlerini bilen ve Stellantis marka araçlar arasında kullanıcı ile birlikte hareket eden dijital bir kişisel profil. Teknolojinin yılsonuna kadar entegrasyon için hazır olması bekleniyor. STLA SmartCockpit, 2025 yılında Stellantis marka araçlarla kullanıma sunulacak.
- STLA AutoDrive: Sistem, sezgisel, sağlam, sürücüye güven veren, kullanışlı ve sürekli güncellenen Gelişmiş Sürüş Destek Sistemi (ADAS) teknolojisini sunmak üzere STLA Brain ve STLA SmartCockpit’in özelliklerinden yararlanıyor. STLA AutoDrive, ADAS destekli kesintisiz sürüş için süre ve mesafeyi önemli ölçüde artırmayı hedefliyor. Strateji, sürücülere hem eller direksiyondan uzak/gözler yoldan uzak hareket kabiliyeti hem de aynı sistemde kısmen eller direksiyonda/gözler yolda seyir (Seviye 2+) sağlayan endüstrinin en ileri ADAS çözümünü içeriyor. Teknolojinin entegrasyon için yıl sonuna kadar hazır olması ve 2025 yılında lanse edilmesi bekleniyor.
Hayatı kolaylaştıracak yazılımlar geliştiriliyor!
Stellantis, perakende ve filo müşterileri için “Sürüşü daha güvenli hale getirme, hayatı kolaylaştırma ve sürüşü daha heyecan verici hale dönüştürme” felsefesi altında bağlantılı hizmetler ve yazılım tabanlı özellikler geliştiriyor. Bugün dünyanın dört bir yanında kullanılabilen özellikler arasında şunlar bulunuyor:
e-Routes: Stellantis, özellikle elektrikli araçlar için tasarlanan gerçek zamanlı araç verileriyle entegre bir rota planlama akıllı telefon uygulamasını pazara sunan ilk otomobil üreticisi. Bu özellik Avrupa’da mevcut olup küresel olarak genişlemeye devam ediyor. Apple CarPlay ve Android Auto, e-Routes işlevini aracın merkezi ekranına yansıtıyor. Ödeme seçenekleri ve minimum batarya seviyesi de dâhil olmak üzere şarj durakları sürücünün tercihlerine göre uyarlanıyor.
ChatGPT gelişmiş sanal asistan: Stellantis, Ekim 2023’teki başarılı bir pilot uygulamanın ardından ChatGPT’yi 2024 yılının sonuna kadar 20 Avrupa ülkesinde mevcut ve yeni araçlar için standart bir özellik olarak sunan ilk OEM. Doğal dilde konuşma, müşterilerin çevrelerindeki dünya, gittikleri yerler hakkında daha fazla bilgi edinmelerine ve hatta yolculara bir hikâye anlatmalarına bile yardımcı olabiliyor.
AppMarket: AppMarket, Kuzey Amerika’da düzenli olarak yenilenen hizmet ve deneyimleri araçta abonelik satın alma olanağıyla entegre eden bağlantı bir merkezi platform görevi görüyor. AppMarket, 2021 ile 2023 model Jeep ® ve Ram araçlarının yaklaşık yarısında kablosuz güncelleme yoluyla kullanıma sunuldu ve 2024 yılının sonuna kadar uygun araçların %99’una ulaşacak. Benzer bir hizmet, Avrupa’daki uygun araçları da kapsıyor.
Free2move Connect Fleet: Bu filo yönetim platformu, gerçek zamanlı izleme için filo yöneticisini araçlara bağlıyor. Ön konsoldaki çevrimiçi bir ekran, kalan yağ ömrü veya batarya şarj durumu gibi hayati araç verilerini gösteriyor. Free2move Connect Fleet ayrıca coğrafi sınırları belirleyebiliyor ve gerçek zamanlı coğrafi konum sağlayabiliyor. Hırsızlık durumunda takip cihazı kurtarma işlemine yardımcı oluyor.
MyTasks: Bu araç, sürücüye programını doğru bir şekilde yönetmek üzere değişiklik veya gecikmeler dahil araç içi eğlence ekranında ihtiyaç duyduğu tüm bilgileri sağlıyor. Filo yöneticisi, görevler tamamlandığında, ertelendiğinde veya yeniden planlandığında otomatik güncellemeler alıyor. Böylece taraflar günün devamını yönetebiliyor.
Mobilisights:Mobilisights müşterilerinin deneyimlerini zenginleştiren yenilikçi çözümler sunmak üzere 13,8 milyon bağlantılı Stellantis aracından elde edilen verilerden yararlanarak müşteri tabanını genişletiyor ve bunu yaparken gizliliğe hassasiyet gösteriyor. Böylece, filo yönetimini, sürücü deneyimini, trafik yönetimini, şehir planlamasını geliştirerek kişiselleştirilmiş ve anonimleştirilmiş veriler yoluyla daha akıllı ve daha güvenli bir ulaşım dünyasının oluşmasını sağlıyor.