PEUGEOT’nun yeni dönem stratejilerinin kalbinde elektrifikasyon yer alıyor ve marka, bu hedef doğrultusunda adımlarını hızlı bir şekilde atmaya devam ediyor. Markanın bu çalışmaları arasındaki en yakın örneğini ise yeni PEUGEOT 308 oluşturuyor. Bu kapsamda yeni PEUGEOT 308; Avrupa pazarlarındaki satışına, başlangıcından itibaren sedan ve station wagon versiyonlarında iki farklı şarj edilebilir hibrit motor seçeneğiyle sunulacak. Sunulan modellerden HYBRID 225 e-EAT8; 180 HP gücündeki PureTech motor, 81 kW gücünde elektromotor ve 8 vitesli e-EAT8 şanzımanla bir araya gelerek, 225 HP’lik gücü kullanıma sunuyor. HYBRID 180 e-EAT8 ise 150 HP gücünde PureTech motor ve 81 kW gücünde elektromotor ile 8 vitesli e-EAT8 şanzımanı bir araya getiriyor. PEUGEOT, bu yıl hem binek hem de ticari araçlar olmak üzere ürün yelpazesindeki elektrikli araç oranını %70’e çıkarmayı hedefliyor. Bu oranı 2023 yılına kadar %85’e çıkarmayı hedefleyen marka, 2025 yılında ise Avrupa’da ürünlerinin %100’ünü elektrikli olarak pazara sunacak.
PEUGEOT, üç yıl önce başlattığı elektrikliye geçiş süreci yolculuğunda somut örnekler ortaya koyarken, yeni PEUGEOT 308 modelini de hibrit motorlarla pazara sunacağını açıkladı. Bu doğrultuda yeni PEUGEOT 308; Avrupa pazarlarında satışına başlangıcından itibaren, iki farklı şarj edilebilir hibrit motor seçeneği ile kullanıcılarıyla buluşacak. Yeni PEUGEOT 308’de sunulan seçeneklerden HYBRID 225 e-EAT8 kapsamında; 180 HP gücündeki PureTech motor, 81 kW gücünde elektromotor ve 8 vitesli e-EAT8 şanzıman bir araya gelerek, 225 HP’ye kadar gücü kullanıma sunuyor. Motor; km başına 26 gr C0₂ salınımı ve WLTP protokolüne göre 59 km’ye kadar tamamen elektrikli sürüş menziline olanak tanıyor. PEUGEOT 308 HYBRID 180 e-EAT8 ise 150 HP gücünde PureTech motor ve 81 kW gücünde elektromotor ile 8 vitesli e-EAT8 şanzımanı bir araya getiriyor. Motor; km başına 25 gr C0₂ salınımı ve WLTP protokolüne göre 60 km’ye kadar tamamen elektrikli sürüş menzili sağlıyor.
Hedef: 2025’te Avrupa’da tamamen elektrikli ürün gamı
PEUGEOT’un stratejilerinde önemli bir yer kaplayan elektrikliye geçiş, markanın yakın dönemdeki çalışmalarında da belirleyici rol oynuyor. Bu yıl içerisinde hem binek hem de ticari araçlar olmak üzere ürün yelpazesindeki elektrikli araç oranını %70’e çıkarmayı hedefleyen PEUGEOT, 2023 yılına kadar ise bu oranı %85’e çıkarmayı planlıyor. PEUGEOT, 2025 yılında ise Avrupa’daki ürünlerinin %100’ünü elektrikli olarak pazara sunacak. Grubun belirli bir modelde müşterilerin ihtiyaçlarına en uygun teknolojiyi oluşturma olanağı sunan çoklu enerji platformları ise elektrikli, şarj edilebilir hibrit veya içten yanmalı olmak üzere ‘Seçme Özgürlüğü’ stratejisini mümkün kılıyor.
Konuyu değerlendiren PEUGEOT CEO’su Linda Jackson; “Elektrikliye geçiş, ister geleneksel ister elektrikli olsun, müşterilerimize ihtiyaçlarına en uygun motoru seçme imkanı veren ‘Seçme Özgürlüğü’ stratejimizin merkezinde yer alıyor. Elektrikli modellerimizin satış performansı, Avrupa’da bu stratejinin meyvesini verdiğini gösteriyor. Küresel olarak, elektrikliye geçişin yeni olduğu pazarlarda bile, özgün, premium bir marka olarak öne çıkmak için elektrikli model portföyümüzü kullanacağız. Nerede olursak olalım, ilerlemenin gerçek itici güçleri olmak istiyoruz” ifadelerini kullandı.
Binek ve ticari araçlarda geniş elektrikli ürün gamı PEUGEOT’da
Ürün gamında elektrikliye geçiş sürecini, üç yıl önce e-208 modelini sunarak başlatan PEUGEOT, günümüzde elektrikli otomotiv pazarını domine eden ürünler ortaya koyuyor. Marka, o tarihten bu yana tamamen elektrikli e-208, e-2008, Traveller ve Expert modelleri ile şarj edilebilir hibrit SUV 3008 ve 508 modelleriyle öne çıkıyor. 2021 yılının ilk beş ayında, toplam satışlarda Avrupa’nın en çok satan ikinci markası olan PEUGEOT, elektrikli araçlarda en çok satan üçüncü marka unvanını elinde bulunduruyor. PEUGEOT e-208 ve SUV e-2008 ise batarya elektrikli araçlar segmentinde ikinci sırada yer alıyor ve her ay segmentindeki payını arttırmaya devam ediyor. PEUGEOT, ticari araç ürün gamındaki her bir modelin tamamen elektrikli versiyonunu da pazara sunuyor. Böylelikle kısıtlamaların uygulandığı büyük kentlerin merkezlerine özgürce erişim sağlanıyor ve aynı zamanda tıpkı içten yanmalı motorlara sahip versiyonlarda olduğu gibi yükleme hacminden ödün vermeden operasyonlar devam edebiliyor.