Petrol fiyatları art arda yedi haftalık düşüşün ardından toparlanmaya çalışıyor, ancak Brent ham petrolü kritik 70 dolar seviyesini korumak için mücadele etmeye devam ediyor.
ABD Başkanı Donald Trump’ın tarife politikaları, zayıf küresel petrol talebi ve OPEC+’nın Nisan ayında aşamalı üretim artışı taahhüdü, piyasa duyarlılığı üzerinde baskı oluşturarak fiyatları baskı altında tutuyor.
Trump’ın Çin’e yönelik tarifeleri %10’dan %20’ye çıkarma kararının ardından Brent ham petrolü, 5 Mart’ta 69,32 dolara yerleşmeden önce Ekim 2024’ten bu yana ilk kez 4 Mart’ta 70 doların altına düştü.
3-10 Mart tarihleri arasında Brent ham petrolü, 70,19 dolara yerleşmeden önce haftanın en düşük seviyesi olan 68,23 dolara ulaştı ve %3,8’lik bir düşüşe ve Kasım 2021’den bu yana en düşük haftalık kapanışına işaret etti. Bu arada, West Texas Intermediate (WTI) ham petrolü bir önceki haftaya göre %4,2 düşerek 66,85 dolardan kapandı.
Kayıplarını bir sonraki haftaya da genişleten Brent ham petrolü, 10 Mart’ta bir önceki güne göre %1,7 düşüşle 68,98 dolara yerleşti ve Aralık 2021’den bu yana en düşük seviyesini gördü. Ancak fiyatlar hafta boyunca 70 dolar eşiğinin üzerinde kalmak için mücadele etti.
10 Mart’ta başlayan haftada, Brent ham petrolü bir önceki haftaya göre sabit kalarak 70,24 dolara yerleşti. WTI ise %0,1 artışla 66,91 dolara yükseldi.
– Sınırsız üretim politikası piyasa çöküşünü tetikleyebilir
Viyana Enerji Araştırma Grubu Başkanı Fereydoun Barkeshli, Anadolu Ajansı’na verdiği demeçte, zayıf küresel talebin düşen petrol fiyatlarının arkasındaki ana itici güç olmaya devam ettiğini ve 2025-2026 döneminde petrol tüketimindeki durgunluğun ele alınmasının büyük bir zorluk olacağını söyledi.
Barkeshli, büyük piyasa oyuncularının, başta Çin ve Hindistan olmak üzere gelişmekte olan ekonomilerde talep artışı beklentisiyle üretim kapasitelerini artırdığını kaydetti. Bununla birlikte, üreticilerin Çin’in ve diğer Asya ekonomilerinin performansından giderek daha fazla hayal kırıklığına uğradığına ve Avrupa’nın ekonomik görünümünün zayıf kaldığına dikkat çekti.
Ayrıca, OPEC+’nın üretim kesintilerine büyük ölçüde bağlı kalmasına rağmen, Norveç, Kanada, Brezilya ve ABD gibi OPEC+ üyesi olmayan üreticilerin artan üretiminin OPEC+ üyelerinin pazar payı için bir tehdit oluşturduğunu açıkladı.
Barkeshli, OPEC+ üyeleri üretimi sınırlayıp gelir kaybederken, OPEC+ üyesi olmayan üreticilerin üretimi artırdığı ve pazar payı kazandığı konusunda uyardı. Bu dengesizlik sonunda OPEC+’yı kendi petrol arzını artırmaya itebilir.