Test Sürüşü, Yazı: Umut Özgür Sunay
KARTALKAYA’DA ZİRVE.
Hafta sonu Dacia markasının yakından tanımış olduğunuz SUV modeli Duster 4×4 seçeneği ile bir kaçamak yapmak istedik. İstanbul’dan başlayan yolculuğumuz Abant’ta kadar devam etti. O bölgeye ulaşmış iken daha önce gitme fırsatı bulamadığımız Kartalkaya’yı da görmek istedik. Tali bir yola saparak dağ yollarından Kartalkaya’ya istikametine doğru devam ettik. İlerleyen km’lerimiz esnasında çok güzel sayılabilecek yanımızdan nehir akan kısımlardan geçtik. Biraz ileride daha yüksek kesimlere ilerlediğimizde ise artık altımızda karlı ve buzlu zeminler başlamıştı. İşin enteresan kısmı ise buradan sonra başlıyordu. Bu normalde çok fazla tercih edilen bir yol değildi. Tali dağ yolu olması sebebi ile oldukça da dar bir yapıya sahipti. Ayrıca çok fazla aracın gelip geçtiğini söyleyemem. Daha önce bilmediğimiz bir yol olduğu için başlarda biraz tedirgin olduk. Altımızda ki kar yapısı zincir takılı olmayan lastiklerimiz ile yolda kalma olasılığımızı oldukça arttırmıştı. Lüks Suv marka ve görmüş olduğumuz bir iki otobüste zincir takılı idi. Yükseklere tırmandıkça Duster’ın vitesini 4×4 modunda “lock” kilitli konumunda kullanmaya başlıyorum. Duster’ın torku tırmanmamıza elveriş sağlıyor. Dizel 1.5 litrelik motoru özellikle 2 ve 3’ncü vites aralıklarında daha iyi performans gösteriyor. Lastiklerimiz ise 4×4 vites modumuz sayesinde daha rahat tutunarak yola devam ediyor. Araç ile KartalKaya mevkine son 15-20 km kala yol şartları biraz daha ağırlaşıyor. Daha dik eğimde ve daha çok kayarak..
Hareket edip yol alıyorduk. Aracımızn altındaki 4×4 Contact Cross Cotinental lastiklerimiz zincirsiz şekilde tutunmamızı ve hareket etmemize yardımcı oldu. Yolun ilerleyen kısımlarında ise zincir takmamız için uyarılar geldi ise de ben yoluma devam ediyorum. Kartalkaya zirveye sorunsuz ve problemsiz güvenli bir şekilde ulaşıyoruz. Etrafımızdan gelen övgüler ise cabası. Dacia Dusterı ilk kez Fas’ta dünya lansmanında kullanmıştım. Sonra ise bu şekilde bir deneyimim araç hakkındaki fikirlerimin doğru yönde olduğunu ispatladı. Kartalkaya’da oteller bölgesinde güzel ve hoş geçirdiğimiz vakit esnasında biraz dinlendikten sonra çok geç olmadan inişe geçmek istiyorum. İnişin çıkış kadar kolay olmayacağını daha önceden sezmiştim aslında. Oteller bölgesinden 50 metre ilerledikten sonra önümüze ilk gelen dik rampada frenim ile Duster kaymaya başlıyor. Sağa doğru arka kısım iyice yanlıyor. Sonra ise aracı sola doğru daha güvenli bir bölgede durdurmayı başarıyorum. Daha doğrusu araç kendi duruyor. Yardımımıza gelen traktör zincir takmamız konusunda bize yardım ediyor. Zincirimizi taktıktan hemen sonra iyi ve güvenli bir şekilde başladığımız noktaya kadar inebiliyoruz. Sonrasında ise daha sakin ve sorunsuz bir bölge olan Abant gölü etrafında nefes alıyoruz. Duster ile bir hafta sonu kaçamağımızda bu şekilde son buluyor. Aracın yakıt ekonomisi çok aşağı seviyelerde düşük olmasa da tatmin edici boyutlarda. Özellikle yavaş ve devirli şekilde Duster’ı kullanmanızı öneriyorum.