İpragaz ve GO’nun da geleneksel olarak destekçi ve katılımcıları arasında yer aldığı Türkiye Enerji Zirvesi, enerji sektörünün tüm temsilcilerini bir araya getirdi. Bu yıl 10’uncusu düzenlenen Zirve, 1.500’ün üzerindeki ulusal ve uluslararası katılımcısıyla yine yoğun ilgi gördü ve enerji sektörünün en büyük buluşma platformuna dönüştü.
Türkiye’nin artan enerji ihtiyacının karşılanması, kaynak çeşitliliği ve güvenliği için LPG’nin çok önemli bir alternatif olduğuna vurgu yapan İpragaz CEO’su Eyüp Aratay, “Sürdürülebilirlik politikaları kapsamında ve ‘0’ emisyon hedefi doğrultusunda LPG, doğa dostu temiz bir enerji kaynağı olarak çok önemli bir geçiş yakıtıdır” açıklamasında bulundu. Aratay, akaryakıt sektöründeki dinamik markaları GO’nun yeni nesil istasyon zincirindeki kısa vadeli hedeflerinin ise 200 olduğunu belirtti.
Türkiye enerji sektörünün en önemli organizasyonlarından Türkiye Enerji Zirvesi’nin 10’uncusu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı himayesinde, Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’nun destekleriyle 6-8 Ekim tarihleri arasında Antalya’da düzenlendi. Türkiye’nin köklü, güçlü enerji şirketi İpragaz ile akaryakıtın yenilikçi markası GO’nun da sponsorluk ve katılım geleneğini sürdürdüğü zirve, bu yıl da 1.500’ün üzerinde ulusal ve uluslararası katılımcıyı ağırladı.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’in de katıldığı 10. Türkiye Enerji Zirvesi, STK’lar, özel sektör temsilcileri, Türkiye ve bölge ülkelerin kamu yetkililerini buluşturdu, enerji sektörünün tüm başlıklarının ele alındığı bir platforma dönüştü. Zirvede alanlarında öne çıkmış 80’e yakın ulusal ve uluslararası konuşmacı, düzenlenen 20 farklı oturumda enerji sektörünü her açıdan masaya yatırdılar. Düzenlenen 10. Türkiye Enerji Zirvesi Golf Turnuvası da katılımcılara renkli ve sportif bir gün yaşattı.
Dünyada LPG, ‘temiz enerji’ olarak kabul görüyor
Türkiye’nin artan enerji ihtiyacına karşın, kaynak çeşitliliği ve güvenliği için LPG’nin çok önemli bir alternatif olduğuna dikkat çeken İpragaz CEO’su Eyüp Aratay, şunları söyledi:
“Verimli, taşınabilir, ekonomik, erişilebilir olmasının yanı sıra dünyada ‘temiz’ enerji kaynağı olarak birçok ülkede LPG kullanımı destekleniyor, teşvik ediliyor. Dünya LPG Birliği tarafından sunulan raporlarda benzin, dizel ve hatta elektriğe oranla sera gazı emisyonun çok daha düşük olduğu belirtilen LPG, muadillerine oranla çok daha düşük karbon ve partikül salınımı ile doğa, çevre dostu, temiz bir enerji kaynağı olarak kabul görüyor. Karbon ayak izine, başka bir ifadeyle sera gazı emisyon toplamına da bakıldığında LPG, mevcut en temiz yakıtlardan biridir.
İnsan sağlığını koruyucu etkisi bulunuyor
LPG çevreci özellikleri ile insan sağlığına da doğrudan katkı sağlıyor. Dünyada ekonomik ya da coğrafi nedenlerle enerji erişimi kısıtlı yaklaşık 3 milyar insanın, yemek pişirirken mutfaklarında açık ateşle odun ya da diğer biyokütle kullanmak zorunda kaldığı belirtiliyor. Bu tür yakıtlar, LPG’ye oranla 150 kat daha fazla karbon monoksit üretiyor. İşte bu koşullarda her yıl yaklaşık 4 milyon insan, ev içindeki pişirme sırasında oluşan hava kirliliği nedeniyle erken ölüyor. Dünyada LPG kullanımının %44 gibi büyük bir bölümünün konutlarda kullanıldığı düşünüldüğünde, insan sağlığını koruyucu etkisi de açıkça ortaya çıkmaktadır.
5.3 milyon çam ağacının etkisine eşdeğer
LPG’nin çevre dostu bir yakıt olmasına yönelik Türkiye’den bir örnek vermek gerekirse; yalnızca 2018 yılında ülkemizde kullanılan 3.3 tona yakın otogaz ile benzine kıyasla CO2 salımında yaklaşık 870.000 ton azalma sağlanmıştır. Bu da; her biri ortalama 25 yıllık ömre sahip 5.3 milyon çam ağacının yarattığı etkiye eşdeğerdir.
LPG, enerji kaynaklarımızın çeşitlendirilmesi
ve güvenliği için çok önemli bir alternatif
Ancak tüm bu yapısına, büyüklüğüne karşın ülkemiz LPG pazarının önemli bir büyüme potansiyeli bulunuyor. Demografik özelliklerimizin yanı sıra büyüyen ülkemizin artan enerji ihtiyaçları karşısında da LPG, kaynak çeşitliliği ve güvenliği açısından en efektif çözüm olarak bir fırsat niteliği ile karşımızda duruyor. Ülkemizin her alanda geleceği için bu fırsatın en iyi şekilde değerlendirilmesi gerektiğine inanıyorum”.
GO, istasyon sayısını en çok arttıran markalar arasında
Akaryakıt sektöründeki dinamik ve yenilikçi markaları GO’nun kısa sürede yolların aranan markaları arasına girdiğine de dikkat çeken Eyüp Aratay, “Titiz bir hazırlık süreci ile küresel standartlarda sıfırdan yaratarak, yeni nesil istasyonlarından ilkini 2013 yılında açtığımız GO, saygılı, adil hizmet yaklaşımı ve kalitesi ile yüksek nitelikli yakıtları ile kısa sürede yolların aranan markaları arasında yerini aldı. Üstün nitelikleri ile müşterilerin olduğu gibi bayilerin de beğenisi kazanan, yoğun ilgi çeken GO’nun hizmet kalitesini, her geçen gün daha da yaygınlaştırıyoruz. Son dönemde bayi sayısını en çok arttıran markalar arasında yer alan GO, yeni nesil yakıt istasyonu sayısında 180’e ulaştı. GO’da kısa vadeli hedefimiz ise 200 yeni nesil yakıt istasyonu” açıklamasında bulundu.