Yazı: Özgür Sunay
Fotoğraf: Can Aydeniz Dergimizin önemli Kapak Konusundan merhaba…
Yeni yılın ilk sayısında Lotus, Exige 350 Sport ‘un Türkiye’de ilk test sürüşünü yaptığım için otomobil dergimiz adına kendimi şanslı hissediyorum. Bu fırsatı bize sunan Lotus Türkiye yetkililerine buradan teşekkür ederiz. En son Türkiye’de bir Lotus aracı ne zaman yakından gördüğümü hatırlamaya çalışırken 1998 yılında Cadde’de Alevli galeride oturur iken yaklaşık 2-3 metre kadar yakınımda duran 1997 model Lotus Esprit’in dükkanda satışta olduğunu hatırladım. Yanımda duran Lotus Esprit o zamanlarda hayalini kurduğum ve sahip olmak istediğim bir super spor otomobil idi. Rengi beyazdı. Oldukça geniş ve kaslı bir yapısı vardı. Aynı zamanda içi komple deri ve konforlu gözüküyordu. 2017 yılının son günlerinde dergimiz adına 2018 model bir Lotus’u test etmek kısmet oldu. Lotus ama bildiğiniz Lotus modellerinden değil. Exige 350 F modeli diğer modellerden tamamı ile tasarım ve sürüş olarak, ayrıca kullanım özelliği olarakta farklı bir yapıya sahip. Tamamı ile pist için üretilmiş, F1 araçlarına benzeyen tasarımı ve sürüş yapısı ile 350 beygir gücündeki bu araç size çok farklı ve bambaşka bir deneyim sunuyor.
Size biraz Lotus markası ve üretimi hakkında bilgi vermek isterim; Kendine özgü ve eşi olmayan Lotus, saf bir sürüş tecrübesi sunmaya adanmış bir marka olarak tek başına durmakta. Konu safkan spor otomobillerin dizayn ve üretimine gelince diğer hiçbir marka daha iyi bir geçmişe sahip olduğunu iddia edemez. Marka, son 70 yılda, Lotus kurucusu Colin Chapman’ın değerlerine sadık kalmış. Onun hassas mühendislik ve otomotiv yenilikçiliğini uygulamak, ama son teknoloji ve gelimiş materyalleri kullanarak, bütün Lotus’ların güçlü ama aynı zamanda hafif ve sürüşünün muhteşem olmasını sağlamış.
Group Lotus CEO’su Jean-Marc Gales firmanın mühendisliğe olan yaklaşımını en büyük gücü olarak görmektedir. “Biz diğer otomobil üreticilerini takip etmek konusunda kaygılı değiliz. İnovasyon yeni bir yaklaşım ile gelir ve biz bakmayı bırakmıyoruz. Colin Chapman’ın ünlü sözünde değindiği gibi ‘güç eklemek sizi düzlüklerde hızlandırır, ağırlık çıkarmak sizi heryerde daha hızlı yapar’ ve bu düşünce bizim DNA’mızın bir parçası haline geldi.
Her Lotus Otomobili el üretimidir ve Hetel Norfolk’daki ünlü fabrikadan sadece yılda 2000 araç ayrılmaktadır. Mirası ile çok gurur duyan Lotus, Britanya ustalığını, üstün dizayn ile birleştirerek müşterilerine benzersiz bir tecrübe sağlamaktadır. En nihayetinde, bir Lotus’u anlamanın en iyi yolu onu kullanmaktır. Ancak ondan sonra Lotus’u dünyanın en iyi otomobil markalarından birisi yapan odaklanmayı ve hassasiyeti gerçekten anlayabilirsiniz. Lotus dünyanın en çok saygı duyulan ve en yüksek performansa sahip spor otomobillerini yapmaktadır. Günümüzde Lotus serisi, ezber bozan Lotus Evora, ikonik Elise, saygın Exige ve hiper araba 3-Eleven otomobillerinden oluşur ve her biri saf ve canlandırıcı bir sürüş sunar. Lotus yaklaşımı saf, seyreltilmemiş bir sürüş tecrübesi sunmaya devam etmekte ve modeller Lotus’un temel prensibi olan “dogruluk hafifliktir” yaklaşımını mükemmel bir şekilde yansıtmaktadır. Sadece düz çizgi performansını artırmanın ötesinde, aracın boş ağarlığını düşürmek süspansiyonların doğru kalibrasyonunu sağlamaktadır. Bu daha keskin hakimiyet ve daha iyi kasa ve silindir kontrolü sağlamakta ancak bu kontrol sürüş konforu ve rahatlığı pahasına olmamaktadır. Genel ağırlık azaltılması, daha optimize bir ağırlık dağıtımını da mümkün kılmaktadır, bu aynı zamanda spor otomobilin hızlı viraj alırken ki duruş ve dengesine de önemli katkı sağlamaktadır. Lotus, benzersiz keskin kullanımı, muazzam hız ve seyreltilmemiş sürüş deneyimi ile başka hiçbir otomobilde olmadigi gibi surucusunu ödüllendirir. Lotus arabaları saf sürücünün arabalarıdır. Kapsamlı ve çok yönlü danışmanlık servisleri ile dünyadaki birçok orjinal donanım sağlayıcısına ve 1. sınıf sağlayıcılara danışmanlık hizmeti veren Lotus mühendislik, uluslararası tanınmış bir otomobil mühendisliği danışmanlık kurumudur. İleri süren teknolojilere olan bağlılığı ile, hem Lotus otomobilleri hem de mühendislik müşterileri için hem Lotus Otomobilleri hem de Mühendislik müşterileri için Lotus Engineering, gelişmiş güç aktarma organı tasarımı ve validasyonu, hafif malzeme araştırması, binicilik ve taşıma gibi alanlarda araştırmalara öncülük eden global bir yüksek teknoloji şirketidir. Lotus aracları 1966 yılından beri İngiltere’deki Norwich yakınlarındaki Hethel’deki merkezinde zanaatkarlar tarafından el yapımı olarak üretilmektedir. En iyi deri iç mekanda elle dikilir, kompozit gövde panelleri spreyle elle boyanır ve her araba kendi parkurumuzda ve fabrikamızda zorlu yollar üzerinde ayrı ayrı test edilir. Exige Sport 350, Exige Sport 380 ve son olarak Cup 430’ı piyasaya süren Lotus Exige serisi, ‘daha hafif ve daha hızlı’ Lotus tasarım felsefesini hem kusursuz bir şekilde sergiliyor hem de performans ve yol tutuşunu hem yolda hem de pistte benzersizce gerçekleştiriyor.
Test sürüşünü yapmış olduğumuz Lotus Exige Sport 350’de Ham performans, çeviklik, benzersiz sürüş ve kullanım hepsi mevcut. 3,5 litrelik V6 motoru 345bhp (350PS) beygir, 295 lbs ft (400Nm) tork güç üretiyor. Yakıtla enjekte edilen ve süper şarjlı bir Toyota, Japon motoruna sahip. Test aracımız Lotus Exige’ ye dışarıdan ilk olarak baktığımızda tamamı ile bir super spor otomobil görüntüsüne sahip. Arka taraf oldukça geniş bir yapıda. Ön tarafa doğru araç ütü biçiminde daralmakta. Bu arka lastiklerin ön lastiklere göre daha kalın olması ve arkada duran motorun, ivmelenmeyi daha baskın arka lastiklere iletmesinden kaynaklı. Aslında aracın arka tarafı öne göre daha ağır bir yapıda kendini hissettirmekte. Ben aracın dış tasarımını Pagani ve birazda Audi R8 ‘e benzettim. Arka taraf ise Ferrari yapısını anımsatıyor. Aracı kullanmadan ve içine binmeden önce dışarıdan iç kokpit yapısına göz attığımda ise bir super spor yol otomobillerine göre biraz daha konforunun ve iç malzeme yapısının göze düşük olarak geldiğini gördüm. Lotus, Exige 350 Sport aracın üretimi ve kullanım yapısı elbette ki, CEO’sunun bahsettiği gibi sürücüye konfor sağlamak değildi. Lotus Exige 350 Sport aracın içerisine oturmak bu yüzden sandığınız gibi çok kolay değil, daha önceki deneyimlerimden yola çıkarak ben bunu biraz F16 içerisine binmeye benzetiyorum. Lotus Exige 350 Sport’un direksiyonu oturduğunuzda ise yere oldukça yakınsınız. Anahtarsız çalışan start tuşu yardımı ile aracı çalıştırıyorum. Gözüme daha önce takılan havalandırma çıkışları ve radyo-teyp ile motorun sesini duyduktan sonra artık fazla bir ilgim kalmıyor. Direksiyon yapısı ise aynı bir F1 araçta ya da Karting araçlarında olduğu gibi. Ele tam oturuyor, sert, keskin ve sürüş hissiyatını tam olarak yarış otomobilinde olduğu gibi uyandırmakta. Bu hissiyat diğer super spor otomobillerde bulamayacağınız gibi. Lotus Exige 350 Sport otomatik vites olan versiyonunu test ediyorum.
Kullanımı oldukça basit ve kolay diğer araçlardan da bildiğiniz gibi -D- Drive moduna aldığınızda hareket ediyorsunuz. İlk başlarda çok düşük hızlarda direksiyonu çevirmekte zorlansam da kol kaslarım için ideal. Lotus Exige 350 Sport yere oldukça yakın temas eden bir yapıda tasarlanmış olsa da daha önce testini yapmış olduğum Audi R8’ten çok daha rahat şekilde daha kısa olan şasi yapısı ile hareket ettiğimi ve altının alçak olmasının beni sürüşte çok etkilemediğini görüyorum. Pist için üretilmiş F1 ve Karting araçlarına benzeyen bu aracı cadde’de ve trafikte İstanbul yollarında tam iki gün boyunca her yol şartında test ediyorum. Lotus Exige 350 Sport aracımızda iki farklı sürüş modu düğmeside var. Bunlar Sport ve Race tuşları. Bu tuşlar ile aracımız çok daha agresif bir yapıda ve yırtıcı motor sesi ile ivmeleniyor.
Lotus Exige 350 Sport test aracımızda ayrıca bir de direksiyonun sol tarafında ufak bir tuş bulunmakta. Bu tuş arkada ki motor sesini daha güçlü ve yırtıcı olmasını sağlayan size sürüşte zevk veren egzos sesini açma ve kapama işine yarıyor. Kimi zaman açıyor ve kimi zamanda kapatmak sureti ile Lotus’u test ediyorum. Sport veya Yarış modunu seçtiğimde ise Lotus etkinleştirilen dinamik sistem değişikliklerini yansıtacak şekilde motoru kalibre ediyor. Daha sportif bir deneyim istendiğimde, optimize edilmiş dişli seçimi ve tepki, daha hızlı, çok yönlü performans olarak bana sunuyor. ESP ve güvenlik sistemini kapatarak size daha fazla bir salınım ile sürüş sunuyor. Fakat yağmurlu hava şartlarında ben elbette ki güvenli mod yani standart olarak aracı kullanmayı tercih ediyorum. Lotus Exige 350 Sport aracımızın sürüş özelliklerinde bir diğer sportif yanı ise direksiyonun üzerinde bulunan F1 vitesleri. Bu F1 vites kolları yardımı ile aracı manuel vites olarak kullandığımda yüksek devirde gazı kesiyor. Vitesi yükseltmem gerektiği için uyarı yaparken, vitesleri her istediğimde keyfime göre azaltamıyorum…
Vitesleri manuel kullanımda yüksek devir ve hızlarda düşürememin sebebi ise Lotus’un tamamı ile motorunu koruma güvenliği. Lotus’u kullanan sürücünün hata yapması ve motoru gereksiz yere bu şekilde riske atarak sürmesi zarar vermesi mühendislik ve yazılım olarak önlenmiş. Kullandığınız bir Lotus Exige 350 Sport gibi farklı bir super spor otomobil ise kendinizi farklı hissettiğiniz kesin. Tamamı ile saf sürücüler için ve bu aracı kullanabilecek asıl kişiler adına tasarlanmış safkan bir performans aracı diyebiliriz. Elbette, Lotus Exige 350 Sport aracımızı gündelik olarak kullanmak araca inme ve binme konusunda sizi biraz zorlayabilir. Buna bir şekilde alışabilir, hatta hafta’da bir kezde olsa bu deneyimi yaşamak size ayrı bir zevk ve heyacan sunacaktır. Bu aracı Türkiye şartlarında bir Porsche gibi her gün konforu hissederek kullanabilmeniz ya da kullanma isteğiniz tamamı ile size bağlı olan bir seçim. Lotus Exige 350 Sport’u rakip olarak yurt dışında bazı otomotiv editörlerin Porsche ile karşılaştırması ise, bir hata olacaktır…
Yazımın başında bahsettiğim üzere 1997 model bir Lotus Esprit ile 2018 model Lotus Exige arasında oldukça büyük konfor ve kullanım farklılıkları mevcut. Lotus bu konuda geçen yıllar boyunca deneyimine ve kendi çizgisine bağlı kalmak sureti ile daha hafif ve performansa dayalı super spor otomobilleri mühendislik deneyimi ve uçak teknolojisi tecrübesi ile üretiyor. Lotus tamamı ile el yapımı olan ve kişiye özel üretmiş olduğu dünya standartlarında, yüksek performanslı spor otomobillerini müşterisine yalnızca en iyi şekilde sunabileceği işcilik ile üretmekte. Test aracımız bu denli bir performansın ürünü olarak V6 motoru ve canlandırıcı ivmelenme özelliği sayesinde 0-100 km hıza sadece 3.8 saniyede ulaşabiliyor. Exige aracımız ortalama 1.000 kg. ağırlığa sahip. Türkiye’de ulaşabilecek ve kullanabilecek yeni sahibini beklemekte. Lotus Evora modeli ise daha çok yol ve gündelik kullanıma uygun bir model olarak 1.6 litreden başlayan motor seçenekleri ile Türkiye pazarına geçtiğimiz günlerde yapılan bir basın organizasyonu ve lansman ile sunuldu.
Bizde bir sonraki gelecek yeni sayılarımızda, Lotus markasına ait diğer farklı modellerin de test sürüşünü yaparak size buradan bu araçlarla ilgili yazılarımızda biraz fikir vermek ve bu tarz Türkiye pazarına yeni giriş yapan super spor otomobillerinde test sürüşünü ayrıca yapabilmek isteriz.
Son olarak, Lotus Exige 350 Sport aracımızın diğer özelliklerinden bahsedecek olursak; aracımızın ön kaput kısmında herhangi bir bagaj haznesi bulunmamaktadır. Arka tarafta ise komple havaya kalkan motor kapağının altında ufak bir çanta ya da bavul gibi eşyalarınızı koyabileceğiniz bir bölümü bulunuyor. Arka motor kaputu içeride sürücü koltuğunun yanında yer alan bir çekme kolu ile açılmakta. Aslında Lotus Exige 350 Sport modelini tasarlayan mühendisler aracın ön tarafını oldukça korumalı yüksek çelik barlar ile döşemek sureti ile güvenli bir kafes oluşturmuşlar. Bu sürücü ve tek kişilik yolcu güvenliği açısından elbette super spor bir otomobilde oldukça önemli bir unsur. Zaten araca binerken tamamı ile bu güvenlik kafesinin içerisine oturmak durumunda olduğunuz için biraz dar bir alandan binip, inebiliyorsunuz. Çünkü etrafınızda sizi saran kalın çelik barlar var. Lotus Exige aslında iki farklı konsoldan oluşuyor. Bir diğer çelik konsol ikinci kafes ise aracın arka bölümü. Lotus Exige 350 Sport’un motorunu taşıması için arka tarafta ikinci bir diğer çelik kafes karoser yapısı bulunuyor. Arka ve Ön iki ayrı çelik karoser ise Lotus mühendisleri tarafından birbirine aracın şasi yapısı olarak bağlanmış vaziyette. Lotus Exige 350 aracın alt tarafında ise aynı pist ve WRC yarış otomobillerinde bulunan komple olarak alt koruma çelik duvar bulunmakta. Aracın altına baktığınızda düz olan bu koruma yapısını ayrıca görmeniz mümkündür.