Yazı ve Test: Umut Özgür Sunay
Geçtiğimiz günlerde BMW World global Almanya tarafından Borusan OTO katkıları ile İstanbul Park Pistinde BMW M modellerinin test sürüşünü gerçekleştirdim. Yeni M2, M3, M4 ve M5 modellerini İstanbul Park pistinde kullandım.
Benim en çok kullanıp pistte performansını test ederek, tur attığım model yeni BMW M5 oldu. Gördüğünüz gibi yeni BMW M5 ‘te F1 vites kulakçıkları üzerinde direksiyona sabit iki adet kırmızı M1 solda ve M2 sağda tuş konulmuş. Eğer “impossible mission fallout” filmini son olarak sinemada izlediyseniz, BMW’nin yeni M5 modeli ile sponsor olduğu filmde bu detaylar filmde de ayrıca dikkat çekiyor. Biz dönelim Pistte…
Yeni M5’te tek hatırladığım şey pistte olan kullanımım ve sürüşü. Aracın diğer iç ve dış detaylarını o heyecanlı atmosferde incelemeye dikkat etmeye fırsatım olmadı. Fotolarda görüldüğü gibi.
Yeni BMW M5, yenilikçi dört çeker sistemi M xDrive, 600 bg güç üretenve 750 Nm maksimum tork sunan,M TwinPower Turbo teknolojisine sahip 4,4 litre V8 motoru ile sürücüsünü olağanüstü güç ve çevikliğe sahip yüksek performanslı bir spor sedan otomobilin pilotuna dönüştürüyor.
Şimdi BMW M5’in direk olarak pistte kullanmış olduğum ve 4.4 litre V8 600 beygirlik bu aracın bende sürüş anında ilk kalkıştan itibaren vermiş olduğu histen biraz bahsetmem lazım; Öncelikle aracın koltuğuna ilk oturduğumda gaza basmadan önce ne ile karşılacağımı merak ediyordum. Çünkü kısa bir süre önce Türkiye’de ilk Lotus Exige 350 Sport’un test sürüşünü yaptım ve 3.6 saniyede 100 km hıza çıkan Lotus Exige’a göre BMW M5 ‘in bende yaratacağı his ve hızlanma gaz tepkisi nasıl olacaktı? pitstop’ta aracın içinde oturup kalkışı beklerken bunu merak ettim…
İlk kalkış ve gaza basma anında çok güçlü iyi bir ses ve güzel hatırı sayılır bir his yakaladım. Aracı sadece biraz yüklenerek yokladım. Fena değildi. Yeni M5 te vites geçişleri ve devir aralığı çok kısa geldi, bu sebeple ayağım sonuna kadar gaz pedalında olmasına rağmen M5 ile hızlanmakta ilk turlarda biraz acemilik çektim. Yani hızlanma konusunda pistte olan kullanımda çok kısa vites aralığı ve devirin hemen bitmesi ile vites istemesi beni biraz şaşırttı. Alışmak gerekiyor tabii..
Lotus’un yolda test ettiğim Exige modeli gibi bir go-kart kullanımı veya itme ivmelenme hissi yerine M5’in daha çok kendine has ve daha çok pist dışında sanıyorum, performansını hissettiren yapısı ile karşı karşıyayız. Pist’te yanımda Murat Çarpışantürk arkadaşım oturuyordu. İlk turlarda Murat bu araba gitmiyor, ne yapsam olmuyor diye bir iki kez bağırdığımı hatırladım. Gitmeyen araç ile 190-200 km gibi hızlarla o dakika virajlara sert olarak girip çıkıyorduk. M5 hızı ve gücünü çok fazla hissettirmediği için galiba bana hızlı gitmiyormuş gibi geliyordu…
M5 in İstanbul Park pistinde yaptığım test sürüşünde virajlara girip çıkması tutunması çok iyiydi. Hatta yüksek hızlarda bir kez viraj içinde direksiyonu bir iki kere kırma hareketi yaptım. Hızımız yüksekti ve aracı yol dışına çıkmamak için yola oturtmam gerekiyordu. Bu biraz bizde heyecan yarattı. M5 ile güzel bir şekilde virajın içinde yüksek hızda kalmayı başardık. Farklı bir araç olsaydı sanırım kaymış veya virajı alamadan yol dışına ucu ucuna çıkmıştık. Bu sebeple M5 te yaşamış olduğum pist içindeki o hareket ile yola girmesi tutunması beğenimi kazandı.
Kısa sürede farklı egzoz ses tonu bağırması ile devir alan, siz vites attıkça performansının devamını yükselten F1 manuel vites kullanımlarında devir aralığını oldukça kısa tutan bu anlamda çabuk hızlanan bir otomobil.