Aldığı yeni yatırımla servis ağını genişletmeyi hedefleyen Türk FoodTech girişimi Meal Box, yenilenen Dağıtım Partnerliği Programı ile araç sahibi olan herkesi ekibin bir parçası olup, ek gelir elde etmeye davet ediyor.
Türkiye’nin FoodTech alanında öncü girişimi Meal Box, 2017 sonunda aldığı 500 bin dolarlık yatırımın ardından dağıtım ağını büyütmek için harekete geçti. Bugüne kadar sadece kurye sahibi yerel işletmelerin katılabildiği Meal Box Dağıtım Partnerliği Programı, araç sahibi herkese katılım imkânı sunacak şekilde genişletildi. Meal Box’ın yeni iş modeliyle taze, sıcak ve lezzetli öğünler abonelere daha hızlı teslim edilirken, araç kullanıcıları da ek gelir elde etme fırsatına sahip oluyor.
Dağıtım ağı “Uber modeliyle” genişliyor
Kullanıcı sayısını 2017 yılı içinde 400’den 2.500’e çıkaran Meal Box, küçük ve orta ölçekli işletmeler başta olmak üzere ev ve ofislere abonelik modeliyle sunduğu hizmetin ölçeğini genişletiyor. Meal Box kuryeleri ve yeni dağıtım ortakları, kapıya servis siparişlerde gidecekleri rotayı doğrudan akıllı telefonlarındaki mobil uygulama üzerinden görüntülüyor. Merkezi sistem tüm siparişleri göz önünde bulundurarak her kurye için en verimli rotayı çıkarıyor ve böylelikle taze, sağlıklı ve lezzetli Meal Box menüleri her zaman mümkün olan en kısa süre içinde teslimat noktasına ulaşıyor.
Her gün dört çeşit yemek içeren taze, sağlıklı ve lezzetli menülerini İstanbul’un her noktasına servis ettiklerini kaydeden Meal Box CEO’su Murat Demirhan, “Hızla büyüyen Meal Box’ın abonelerine her zaman en iyi hizmeti sunabilmesi için daha geniş ölçekli bir iş modeline ihtiyacımız vardı. Dağıtım Partnerliği Programının kapsamını genişleterek çözüme ulaştık. Artık araç sahibi olan herkes bir Meal Box kuryesi olarak ek gelir elde edebilecek.” diye konuştu.
Araç yoksa akıllı kiosk var!
FoodTech alanında Türkiye’nin öncüsü olmaya devam eden Meal Box, Nesnelerin İnterneti teknolojisinden faydalanan akıllı kiosk üniteleriyle de nüfusun yoğun olduğu noktalarda sağlıklı, taze ve lezzetli yiyecek ihtiyacını karşılıyor. IoT destekli dolaplar, nakit veya kredi kartına ihtiyaç olmaksızın, akıllı telefon üzerinden alışveriş ödeme yapmayı mümkün kılıyor. Kiosk ünitesinde yemek azaldığında, akıllı sensörler bunu takip ederek merkezi sisteme bildirimde bulunuyor. Azalan stoklar anında yenilenerek “yok satma” ihtimali önleniyor.