Yazar: Özgür Sunay
Superbike segmentindeki yeni nesli ile S 1000 RR , gelişmiş tork üretimi, 113 Nm tepe tork değeri, 6 bg artışla 199 bg’ye yükseltilen motor gücü, 4 kg hafifletilerek tam dolu depoyla 204 kg’a düşürülen ağırlığı ve Race ABS (opsiyonel donanım) özellikleriyle karşımıza çıkıyor. Yeni S 1000 RR’ dan daha iyi bir performans elde etmenin yanı sıra S 1000 RR’ ın daha fazla sürücü dostu olan tasarımına da özen gösterildi. İster günlük sürüş sırasında, ister şehir dışı yollarda, virajları hızla dönerken veya yarış pistlerini aşarken, yeni S 1000 RR her açıdan kusursuzdur. Güç ve tork özelliklerinde iyileşme sağlayan bir diğer temel faktör de ön susturucuyla dağıtım yapan ve yaklaşık 3 kg daha hafifletilmiş olan yeni egzoz sistemidir. Sürüş ve hareketsiz halden başlayarak elde edilen tepki, yaklaşık 5.000 dev/dak’nın üzerindeki tork artışının yanı sıra sürücünün 9.500 (112 Nm) ve 12.000 dev/dak (113 Nm) arasında maksimum çekiş gücünü kullanabilmesini sağlayan geniş tork aralığından faydalanır.
Çok uzun zamandır bu motoru kullanabilmeyi deyim yerinde ise tadına bakmayı hayal ediyordum. Test edeceğim gün ise motoru almak için sabırsızlanmakta idim. Soluğu İstinye Borusan Otomotiv’de aldım. Üzerine ilk oturduğum anda sanki motorların kralına binmiş gibi bir hissiyat kapladı. Racing – SuperBike olmasına rağmen çok rahat hissetmiştim. Marşa bastım ve 3 günlük S 1000 RR maceram başladı. Henüz ilk dakika’da gazı hissetmek yerine direk olarak tadına bakmak için gaza yüklendim. BMW S 1000 RR daha önce HP4 genlerini taşıyan tamamı ile yenilenmiş son versiyonu ile sunulmakta idi. Daha çok hafifletilmiş ve güvenli şasi yapısı üzerinde bir çok elektronik kaymayı önleyici güvenlik sistemi ile beraber daha fazla beygir ve tork üreten yeni motor yapısı ile baştan yaratılmış kadar en az yenilenmişti. Hemen gaz elciğine yakın olarak konuşlandırılmış olan Mode tuşu düğmesi ile motoru yol ve hava şartlarına göre 3 farklı (“Rain” – “Sport” – “Race”) seçenekleri olmak kaydı ile kullanmanız mümkündü. Bunu yapar iken havanın biraz yağışlı olabileceğini düşünerek temkinli ve daha güvenli davranmak adına “Rain” seçeneği ile kullanmayı uygun bularak başta tercih ettim. Motor zaten uçuyor idi 10 beygirin lafımı olur değil mi? 🙂
Motoru tanımak adına temkinli olarak gitmeye gayret göstersem de maalesef altınızdaki 999 cc tam tamına 199 beygir güç üreten ve tam dolu depo ile yalnızca 204 kg olan gücüne göre Hayabusa’dan oldukça hafif bir aletti. Fakat S 1000 RR ilk olarak 2009 yılında piyasaya girmesi ile rakipleri olan Japon SuperBike motorlarına oranla dünya pazarında çok daha fazla tercih edildi. Ön tarafında benzersiz super spor kusursuz bir aerodinamik tasarım ile ön taraftan giren hava oksijeni çok fazla kaybetmeden sonuna kadar motoru soğutma işlemine yarıyor. Ve bunun için BMW motosiklet yetkilileri zamanında bu motoru üretirken BMW otomobil mühendislerinden ve Rolls Royce tasarım ekibinden ciddi anlamda destek almışlar. Zaten motora her iki yan taraftan baktığınızda birbirinden bağımsız farklı aerodinamik tasarıma sahip olan iki yan granaj göreceksiniz. Gelelim biz sürüşümüzü, ön pilot kullanım şekli sizi ilk gün biraz üzse-de zaman ile alıştığınızda bu dert olmaktan çıkıyor. Fakat motorun bütün sıcaklığı şase’ye verildiğinden yan taraftaki ısınmadan dolayı ilk gün dizlerim bayağı yandığını söyleyebilirim. Motorun ön gösterge panelinde test modelimizde olan güvenlik sebebi ile sürüş kısıtlamalarında dolayı sürekli beyaz reknte redline ışığı 9.000 devirde yanıp sönmekte. Vites büyültmek gerek diyerek hızı sabit olarak tutuyor.
İlk günden itibaren kendisini size bağımlı bir hale getirebilecek özel bir super spor motosiklet. Ön tarafta ciddi anlamda oldukça büyük 2 adet yüzer tip ikiz fren diskleri, 320 mm, radyal dört pistonlu sabit kaliperleri çok iyi sayılabilecek derecede görev yapıyor. Arkada ise tek diskli fren, 220 mm, tek pistonlu yüzer tipte fren kaliperi yer alıyor. S 1000 RR’da burada saymak ile bitmeyecek özellik ve yenilikler mevcut en önemli olanları arasında belki de hız sabitleme sistemi olan cruise control ilk SuperBike. Bu özelliği gaza dokunmaktan yorulduğum her an açık yollarda kullandım oldukça da keyifli sol baş parmağınız ile olayın hepsini gerçekleştirmeniz mümkün kılınıyor. Hatta aynı otomobildeki gibi hız düşürme frenleme özelliğine de ayrıca sahip. BMW HP4 genlerinden geçen HP Gear Shift Assist Pro yarış modu S 1000 RR’da mevcut. Nedir bu? otomatik olarak debriyaj kullanmadan gazı açarken vitesi büyütmeyle imkan sağlanıyor, gazı kestiğinizde ise aniden hızlı şekilde ralli araçlarında olduğu gibi aniden vitesi yine debriyaj kullanmadan küçültmenize olanak sağlayan yarış sistemi. Tüm bu özellikleri ile S 1000 RR pistlere yakışır şekilde hareket ediyor. 6. viteste 9.000 devirde redline olan test motorumuz ile azami 205 km hıza ulaşabiliyoruz. 14 .000 – 15.000 devirlere ise zorunlu olarak çıkamadığımız ise bir bakıma seviniyorum. Bu arada arkada oturan yolcu için maalesef yapabileceğimiz çok şeyimiz bulunmuyor. Hem kullanan hem de seyahat eden için alışması biraz zor bir durum. Tutacak yerin olamaması da işin cabası ama fotoğrafları çeken Can arkadaşımız bu konuda gün geçtikçe oldukça başarılı. 3. ve son günümüzde ciddi anlamda motora daha çok alışıp daha rahat kullanmayı başlamış iken bırakmak pek işimize gelmese de her gaza bastığımızda aslında tüketimin ne kadar çok olduğunu ve benzini de düşünmüyor değilim. Fakat orta hızlarda gaza basmadan kullanırım arada da şöyle hafiften gazlarım diyorsanız o zaman rakiplerine göre oldukça da ekonomik sayılabilir.
S 1000 RR anlatmak ile tüm özellikleri bitirilemeyecek kadar olan dop dolu bir motosiklet. Şunu söyleyebilirim ki, standart olarak sunulan Akrapovič spor susturucu ses sistemi zaten yolda giderken size ayrı bir keyif veriyor. İlk gün belki çok gürültü ve devamlı aynı sesten başınız ağrıyabilir ama 3 gün sonra o müzikte dans etmeye ufak gaz hareketlerinizle ritm bile tutturmaya başlıyorsunuz. Ve o sese alıştınız mı? yandınız..
2009 yılında S 1000 RR modelinin lansmanı Superbike segmentinde bazı açılardan yeni bir çağın başlangıcı oldu.