Yazı: Özgür Sunay
1 Temmuz 2010 tarihinde Londra Kensington Sarayı’nda
yapılan özel bir davet ile dünya basınına tanıtılan, daha
sonra ilk kez Paris Otomobil Fuarı’nda sergilenen ve 2011
yılının yaz aylarından itibaren dünyada 160 ülkede satışa
sunulan Range Rover Evoque, bugüne kadar üretilen en
hafif, en küçük ve en ekonomik Suv modeli. Range Rover
tasarımının bir evrimi olan cesur dış tasarımı çağdaş ve
sportif bir dokunuşa sahip, güçlü ve yalın iç mekân mimarisi tamamen doğal ışıkla dolduran panaromik cam tavan ile birleşiyor. Evoque, Range Rover sport modelinden
430 mm daha kısa ve 187 mm daha alçak. Altı silindirin
üstünlüğünü ve dört silindirin yakıt tasarrufunu bir araya
getiren yeni 240 beygir 2,0 litre Si4 benzinli motor 6 vitesli
otomatik şanzıman tüm yol koşullarında dinamik ve yol
tutuşu sağlayan Adaptive Dynamics tarafından desteklenen
yepyeni şasi spesifikasyonu görev yapıyor.
Range Rover Evoque, LRX konsept aracı tanıtıldığında tüm
dünyadan gelen pozitif geri bildirimlere sağdık kalınarak
tasarlanmıştır. Range Rover markasından beklendiği
gibi Evoque modeli bir yandan birinci sınıf işçilik, lüks ve
performans sunarken diğer yandan da daha kompakt bir
hale getirilmiştir. Şu ana kadar üretilmiş en hafif ve en az
yakıt tüketimine sahip Range Rover olan Evoque, 130g/
km CO2 altındaki emisyon oranı ile markanın sürdürülebilir
çevre politikasına bağlılığının tam bir göstergesi olduğunu
kanıtlıyor. Land Rover Genel Müdürü Phil Popham, yeni
bir çığır açan Range Rover Evoque’un, markayı yepyeni ve heyecanlı bir alana götürdüğünü, spor görünümü ve kendine has tasarımı ile markaya yepyeni bir müşteri
kitlesi kazandıracağını ifade etmiştir. Evrensel bir araç olan
Range Rover Evoque’a dünyadaki birçok ülkede ve dilde
anında tanınacak bir isim konmasının önemini vurgulayan
Popham. “Evoque, hem ayrıcalık ifade etmektedir hem de
duyguları harekete geçirebilmektedir.
Ayrıca kozmopolit, evrensel, sofistike ve aracın şehirli
zarafetinin tamamlayıcısıdır” diye ilave etmiştir. Range Rover Evoque, LRX konsept ruhunu tamamen yansıtmaktadır.
Land Rover Tasarım Direktörü Gerry McGovern şöyle
demiştir: “Range Rover Evoque, klasik Range Rover
tasarımına yeni yorumlar getirerek ve temel değerlerine
sadık kalarak cesur bir evrime işaret etmektedir. Araç,
güçlü ve atletik duruşuyla çok dinamik bir profile sahip
olmuştur.” Range Rover Evoque, müşterilere bir Range
Rover’dan beklenen birinci sınıf kalite ve tasarıma sahip
kusursuz, lüks bir iç mekân sunuyor. Gerry McGovern
şöyle devam etmiştir: “İç mekânın güçlü ve sade mimarisi,
gösterge panelindeki birbirine bağlı yatay öğeler ve orta
konsolun kuvvetli dikey hatları cesur bir kesitle ortaya
çıkıyor.” Range Rover Evoque, sürücüsüne hâkim sürüş pozisyonunu koruyan daha alçak bir oturuş sunmaktadır. Sonuç, coupe tavan hattına rağmen pek çok sportif sedanda
geleneksel olarak bulunandan daha geniş baş alanıdır. 487
litrelik bagaj hacmi, maksimum konfor sağlamak için pratik
dikdörtgen bir şekle sahiptir.
Land Rover mühendisleri müşterilere dinamik ve sportif yol
tutuşunu, performans ve rafineliği birlikte sunan bir sürüş
deneyimi sağlamak için Range Rover Evoque’u geliştirdiler.
Land Rover Programları’nın Direktörü Murray Dietsch şöyle
demiştir: “Evoque’un şasisini ve elektrikli hidrolik direksiyonunu (EPAS) düşük hızlarda rahat kullanım sağlayacak kadar çevik, şehir içinde de sürüşü eğlenceli hale getirmek
için tasarladık. Daha kompakt boyutlara sahip Evoque daha
hafif olduğundan, yüksek hızlarda sürücünün isteklerine
çabuk ve olumlu yanıt verecek çevikliğe sahiptir.” Gerçek bir
Range Rover gibi Evoque da tüm hava ve yol koşullarında
markaya özgü mükemmel performans sergiliyor, Terrain
Response sistemi müthiş bir sürüş konforu sağlıyor. Range
Rover Evoque’da Pure, Prestige ve Dynamic olmak üzere
üç ana tasarım teması söz konusudur. Evoque; kumandalar ve bağlantı seçenekleri ile tüm yolcuların konfor ve rahatlık bakımından daha büyük Range Rover’larda bulunan
aynı kapsamdaki en yeni teknolojilerden faydalanmasını
sağlamaktadır.Range Rover Evoque, tarz sahibi, özenle
seçilmiş, son teknoloji ürünü fonksiyonları ve sınıfında lider
kullanım kolaylıklarına sahip kumanda ve ekran sistemiyle
farkını ortaya koymaktadır.
Range Rover Evoque 2,0 litre Si4 modeli ile tam 3
gün boyunca benzersiz tadına doyum olmayacak özel
test deneyimimizi sizlerle paylaşmaktayız. Özel bir
kompakt Suv tasarımına sahip Evoque 4×4’ün kuvvetli
ve seri motoru kendisine hayran bırakacak derecede
olduğu kesin. Aracın dış tasarım bakımından oldukça
stratejik olarak imal edilmiş. Bana kalırsa alt şase
yapısı bir tank ya da bir hummer’ı andıracak hatta
fazlasıyla benzeyecek kadar iyi tasarlanmış. Belki de
Evoque’un en önemli Suv yapısının da asıl karakteristik özellikleri bu yapıdan kaynaklı oluşudur. Evoque, diğer Range Rover modellerini kıskandıracak bir
tasarıma ve alt yapıya sahip.
Genç, dinamik, kaslı ve güçlü görünümünün yanı sıra benzersiz stil sahibi duruşu da kendine olan güveninden kaynaklı olsa
gerek. Evoque, konuşmaktan çok yaşayacağınız özel bir araç.
Dış tasarımı yere ne kadar yakın olursa olsun onu o kadar
baskın, atak ve güçlü kılıyor. Evoque ciddi anlamda tasarımı
ile genel olarak benzersizliğini rakiplerine kanıtlıyor. Dışarıdan
öne doğru basık şekilde duran tavan aracın içine binildiğinde
size özel yaşama alanı sunuyor. Özel ve doğal renkler ile kaplı
yumuşak deri döşemesi size kendinizi özel hissettiriyor. Start
tuşuna bastığınızda otomatik yükselen vites kontrol tuşu aracı
drive konumuna alarak ilerlemenizi sağlıyor. Tabi ki diğer
seçenekleri de ayrıca mevcut. Evoque oturma pozisyonu ve
rahatlık olarak sizi koruyu yönde saran bir araç. Yan koltukta
oturan kişi ile aranızda özel bir bağ yaratırken rahat bir şekilde
iletişim kurmanızı sağlıyor. Arka koltuk tarafında oturan kişiler
ise kendilerini bu anlamda yeterince iyi hissedeceklerdir. Özel
off-road parkurumuza giderken boş asfalt ve virajlı yollarda
ani hızlanmalarımıza aldığımız cevaplar özellikle sport vites
seçeneğinde ise oldukça zevk verici idi. Yaklaştığımız tümseklerden geçerken ani frenajlarımız ve duruşumuz kısa olduğu
kadar da tekrardan hızlanmamız saniyeler alıyor. Off-road
parkurumuza yaklaşırken çakıllı ve kumlu yollarda elektronik
düğme seçeneği ile bizde uygun programı seçiyoruz. Araç
devrini ve 4 tekerden çekişini ona göre hemen ayarlıyor.
Evoque, ile kumlu çakıllı yollarda dilediğimiz gibi dinamik
şekilde aracı kullanmakta bu seçenek ile oldukça güvenli ve
konforlu. Hızlı bir giriş yaptığımız off-road parkurumuzdan
daha önce hiçbir Suv araç ile bu kadar zevk almadığımız kesin.
Dik eğim çıkışlarda banamasın demeden saniyeler içinde
kendimizi yukarıda bulurken dik toprak ve yamaç olan yerlerden
neredeyse atlayarak hızlıca geçiyoruz. Frenajlarımız ile anında
tepkiler ile rahatça durup istediğimiz şekilde her ortamda
gidebiliyoruz. ESP tuşunu off konumunda getirdiğimiz de dik
yerlerden çıkarken araç tüm gücü ile hiçbir şekilde performans
kaybına uğramadan size burası bana az dedirtecek şekilde
anı yaşatıyor. Her ne kadar alt şasi yapısı yere yakın olarak
hitap etse de özel off-road araçlarının indiği ve çıktığı keskin
yerlerden takılmadan geçebiliyoruz. Evoque motoru o kadar
kuvvetli ki onu durduracak bir şey yok gibi. En önemlisi de tank
gibi sağlam olan alt şase yapısı. Resmen ben kırılmam diyor
ve zor yollarda size sadece konforu yaşatıyor. Bunu yaparken
de standart 4 mevsim lastikler dikkatimizi çekiyor. Off-road
parkurlarında genelde bu lastikler ile pek şansımız olmasa da
Evoque için bu fark etmiyor. Gerisini artık siz düşünün. Güzel
zevkli ve özel bir gündü. Şehrin ışıklarında ve gece yaşantısında
ise ailenizle beraber güvenle kullanabileceğimiz bir otomobile
dönüşüyor olması da onun çok yönlü benzersiz karakteristik
özelliğini ön plana çıkartıyor. Ülkemizde ki satış fiyatının vergilerle beraber neredeyse iki katına geliyor olması da onu ulaşılmaz
kılarken özel olarak kalmasını da koruyor.
